Sivas Olaylarını Kışkırtmak İçin Dışarıdan İnsan Getirilmiş

12 Eylül 1980 askeri darbesine zemin hazırlamak için onlarca provokatif eylemlere imza atıldı.

Sünni-Alevi çatışmasını derinleştirmek için kritik illerde eylemler yapıldı. Bunlardan biri de 1978 yılında gerçekleşen Sivas olayları. 12 Eylül 1980 askeri darbesine ilişkin hazırlanan iddianameye de konu olan Sivas olaylarının kışkırtılması için dışarıdan insanların getirildiği ortaya çıktı. Bazı güvenlik güçlerinin beyanları ve mahkeme kayıtlarına göre Sivas`a dışarıdan toplulukların getirildiği ve bu militanların da Alevi vatandaşlara ait işyerleri, ev, arsa, arabalar, sokak ve kapı numaralarını kırmızı boya ile işaretlediği belirlendi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden yargılanacak olan Kenan Evren`in "1970`lerin ortalarında halk henüz bir askeri yönetim fikrine tam olarak hazır değildi. 1980 yılı sonbaharına kadar olayları izleyerek koşulların iyice olgunlaşmasını bekledik." şeklindeki açıklamalarını darbe öncesi gerçekleştiren eylemler teyit ediyor. İddianameye giren bilgilere göre 3 Eylül 1978 günü Alibaba Mahallesi`nde Osman Çevikdoğan ve Mustafa Karaaslan`ın çocukları arasında başlayan, sonradan ana ve babaların katılmasıyla büyüyen olaylar, Kolej mevkiinde devam ederek yayıldı. Kentin farklı yerlerinde Alevi ve Sünni vatandaşlar, gruplar oluşturarak birbirlerine taş, sopa ve silahlarla saldırdı. Çatışmaların başlangıcında Alevi vatandaşlardan 2 kadın ateşli silahla öldürüldü. Olayın kışkırtıcıları olan kişiler ise "Kanımız aksa da zafer İslamındır, Milliyetçi Türkiye, Müslüman Türkiye, Komünistlere ölüm, Komünistler Moskova`ya" şeklinde sloganlar attı. Atılan sloganların etkisiyle galeyana gelen kitleler, vilayetteki Vali Konağı, Belediye, polis karakolları, polis lojmanları ve önceden belirledikleri ev ve işyerlerini tahrip ederek yağmaladı. Çıkan yangınları söndürmeye gelen itfaiyecilerin de su hortumları kesilerek yangınlara müdahale etmesi engellendi. Takviye kuvvet olarak gelen askeri araçlar tahrip edildi. Sivas Valisinin sürekli silah kullanılarak bu saldırganların engellenmesini emretmesine rağmen, bu emir görevlilerce tam olarak yerine getirilmedi.

3 -4 Eylül 1978 tarihlerinde 2 gün devam eden olaylarda, şehirde adeta bir iç savaş görüntüsü meydana geldi. Olaylar Yurtiçi Doğu Bölge Komutanlığı`nın müdahale etmesiyle kontrol altına alındı. Olaylarda bir kişi araç altında kalarak, 10 kişi ise ateşli silahlarla vurularak ya da linç edilerek öldürüldü. Olayda birçok kişinin de silah, delici ve kesici aletlerle yaralandı, 6 işyeri, 8 meskenin tahrip edilmesinden sonra 351 işyeri ve 97 adet mesken tahrip edildi.

1978 Sivas olaylarının yargılamasını yapan Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri 2 Nolu Mahkemesinin yapmış olduğu tespitlere göre; bazı güvenlik güçlerinin beyanında Sivas`a dışarıdan toplulukların getirildiği belirtildi. Sivas`a gelen militanların Alevi vatandaşlara ait işyerleri, ev, arsa, arabalar, sokak ve kapı numaralarını kırmızı boya ile işaretledi. Tugay Komutanlığına gelen bir emirde, Sivas`ta olayların çıkabileceği belirtilerek tedbirlerin alınmasının istendiği, yetkililerin ise sorulduğunda, kendilerine herhangi bir bilginin intikal etmediğini söyledikleri belirtildi. Sivas olaylarından sonra Devlet Bakanı Enver Akova ise yaptığı açıklamada, "Sivas halkının kesin olarak olaylara karışmadığını, dışarıdan gelen gruplar tarafından olayların çıkarıldığını… Aşırı uçların silah aldıkları kaynakların kesin olarak saptandığını, bu kaynakların aynı olduğunu." ifade ediyor. Olayın değerlendirilmesinde de "Bir kısım güvenlik güçlerinin Sivas`a dışarıdan toplulukların getirildiğine ilişkin beyanları, Sivas`ın demografik yapısı itibariyle Alevi ve Sünni vatandaşların birlikte yaşaması nedeniyle provokatif eylemler için uygun olması, olayda Malatya, Maraş ve Çorum olaylarındakine benzer şekilde Sünni vatandaşları, Alevi vatandaşlar aleyhine kışkırtmaya yönelik sloganların atılmış olması hususları gözetildiğinde, olayın ülkeyi kaosa sürükleyerek, askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığı anlaşılmıştır." deniyor.