(özel Haber) Megiad Başkanı Alper Gürsoy’dan Alata Çıkışı

Mersin Genç İşadamları Derneği (MEGİAD) Başkanı Alper Gürsoy, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün bulunduğu alanın turizm yatırımcılarına açılması gerektiğini belirterek, “Bu konuda çok muhafazakar durmamak, tartışmak lazım” dedi.

(özel Haber) Megiad Başkanı Alper Gürsoy’dan Alata Çıkışı
MEGİAD Başkanı Alper Gürsoy, Mersin’de turizmin geliştirilmesi ve özellikle Erdemli İlçesi’ndeki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile ilgili görüşlerini İHA muhabirine anlattı. Mersin’de turizmde atak yapabilmek için inovatif düşünmek gerektiğini ifade eden Gürsoy, Mersin’in kış turizmine yönelik bir açılıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Kış turizmi çerçevesinde özellikle kongre turizminden bahsettiğini vurgulayan Gürsoy, Mersin’de şu anda bin 500 kişinin konaklayabileceği ve bu kadar kişiye toplu yemek verilebilecek bir yer olmadığına işaret ederek, bunun da Türkiye’nin nüfus olarak ilk 7, birçok rakamında ilk 10’u içerisinde olan bir iline yakışmadığını kaydetti. Gürsoy, “Mersin’in buna ihtiyacı var. İlla yaz turizmi yerine kış aylarında o oteli doldurabilecek potansiyel olmalı. Şu anda bütün toplantılar Antalya’da yapılıyor. Bunun bir alternatifi Mersin olmalı. Mersin’in Antalya’dan geri kalan hiçbir yanı yok çünkü. Buna önayak olunmalı, çünkü çok önemli bir konu. Biz Mersin’de birçok toplantı yaptırmak istiyoruz ama yer bulamıyoruz. Bu noktada bürokrasiye çok iş düşüyor. Bürokratik engellerin hepsini hep birlikte kaldırmamız lazım” diye konuştu.Mersin’de otel ve yatak sayısı açısından büyük eksik bulunduğunu da ifade eden Gürsoy, kentte elle tutulur sadece iki tane 5 yıldızlı otel olduğunu dile getirdi. Güzel bir gelişme olarak ardı ardına 4 yıldızlı oteller açıldığına, birkaç tane otel inşaatının sürdüğüne işaret eden Gürsoy, otel sayısının artabilmesi için belediyeye çok iş düştüğüne vurgu yaptı. Yatırım yapmak için belediyeden olumlu yanıt almak isteyen yatırımcılar bulunduğuna dikkat çeken Gürsoy, şöyle devam etti: “Belediye turizm yatırımcısının önünü açmalı, bütün kapıları açmalı. Belediyenin bu konuya daha fazla yardımcı olması gerekir. Gerekirse turizm yatırımcılarıyla ilgili ayrı bir büro kurulması lazım. İnsanlar nerede yatırım yapmak istiyorsa, Mersin’in farklı bölgelerinde yatırım yapmasına olanak sağlamalı. Yatırımcıya hep birlikte yardımcı olmalıyız. Ben birebir bu yatırımcıların önüne düşüp gereken bütün yardımları yapmaya hazırım. Benim gibi diğer dernek başkanları da aynı şeyi düşünüyor.”“ALATA’DA 700-800 KİŞİNİN ÇALIŞACAĞI KOCA İŞLETMELER HAYAL EDİN”Turizmin bir arz-talep işi olduğunun altını çizen Gürsoy, bir yerde arz varsa kampanyalarla talebin de oraya çekilebileceğini, yurt dışından turist getirilebileceğini aktardı. Şimdi Mersin’e havaalanı da yapılacağını belirten Gürsoy, bu anlamda turizm açısından kenti çok şanslı gördüğünü, ancak sadece Kazanlı Turizm Projesi ile sınırlı kalınmaması gerektiğini kaydetti. “Mersin’in sadece o projesi yok, Alata bölgesi var. Alata bölgesi önemli bir turizm bölgesi olabilir, çünkü inanılmaz güzel bir sahili var. Burada yapılan tarım araştırmaları ise başka bir yere taşınabilir ve Alata bölgesi turizm yatırımcılarına, otellere tahsis edilebilir. Bunun üzerine oynamamız lazım” diyen Gürsoy, bunun, tarımı baltalamak veya tarımsal alanın üzerine konut yapmak anlamına gelmediğini savundu. Mersinlilerin, o bölgede her bir otelde yaklaşık 700-800 kişinin çalışacağı koca işletmeler hayal etmesini isteyen Gürsoy, “Oradaki üreticinin domatesini, biberini satacağı işletmeler düşünün, buradaki girdileri hayal edin; 5-10 tane Alata’nın getireceği girdiden daha fazla girdi getirebilir. Bu konuda çok muhafazakar durmamak, daha inovatif düşünmek lazım. O tarım alanında kaç tane otel yapılabilir, yapılan otelde kaç kişi çalışabilir, bunu hesaplamak lazım” ifadelerini kullandı.Yapılacak otellerin tarımsal ihtiyaçlarının da yine o bölgeden karşılanacağına işaret eden Gürsoy, şunları söyledi: “O bölgede şu anda atıl duran, tarım yapılmayan çok büyük araziler var; ayrıca Organize Sanayi Bölgesi civarında ‘tarım ihtisas bölgesi’ planlanıyor. Enstitü buralara taşınabilir. Birçok alternatif var, yeter ki bu bölgeyi sivil toplum kuruluşları gündeme getirsin. Bu, tarımı öldürmek anlamına gelmiyor; girdisi daha az, çıktısı daha yüksek olan ve kente büyük fayda sağlayacak bir turizm alanı yapılması anlamına geliyor. Her bir otelin 2 bin-2 bin 500 yatağının olduğunu düşünün, 4 tane otel yapılsa 10-12 bin yatak demek. Yılda gelecek olan turist ve dışarıdan gelen nakit parayı, yapılan harcamayı düşünün. Yani Erdemli bölgesi Antalya kadar büyük bir bölge haline gelebilir. Bu konuda çok rijit (sert, eğilmez, bükülmez) durmamak, tartışmak, kamuoyunun gündemine taşımak lazım. Elimizde bu kadar güzel bir yer varken ve bugün Türkiye’nin turizmde Mersin kadar aç bir bölgesi yokken, bunu gündeme getirmek lazım.”“MUHALEFET EDİLMEMELİ”Turizmde ve tarımda inovatif düşünüp farklı alanlara dikkat çekildiği ve insanların farklı şeyleri düşünmesine yardımcı olunduğu takdirde bütün bu hayallerin gerçeğe dönüşebileceğini söyleyen Gürsoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Yoksa turizmde ve tarımda gelişme diğer bölgelerdeki gibi olmazsa geri kalır ve 3-5 sene kaybederiz. Bu anlamda Mersin’den çok umudum var. Yeter ki, muhalefet etmeyelim, her düşünceye açık olalım. Çünkü ‘Alata bölgesi turizm bölgesi olmamalı, tarıma uygun bir bölge niye turizme açılıyor’ diye muhalefet edersek yatırımcının önünü açamayız. Alata bölgesi olmazsa daha farklı bir bölge varsa orayı açalım ama hızlı açalım. Önümüzdeki yıl Mersin’in batı bölgesine 10-12 bin yataklık bir yatırımcıyı getirebilecek alanlar yaratalım. Biz yarattıktan sonra yeri Alata olmasın da başka bir yer olsun ama yeter ki yatırımcı gelsin. Kimse yatırımcıya engel olmasın. Benim kentten tek dileğim bu.”
Kaynak: İHA