Altın Koza Film Festivali kapsamında ilk kez düzenlenen Altın Koza Sinema Kongresi`nde gözler bu kez yönetmenler üzerine çevrildi. Oturumda Yılmaz Güney, Nuri Bilge Ceylan ve Yavuz Turgul anlatıldı. Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi`nden Yrd.Doç.Dr. Ragıp Taranç`ın yönettiği oturumda Taranç, eski yönetmenlerin yenileri yetiştirdiğini ve daha sonra birlikte film yönettiklerini, Yılmaz Güney gibi yetişen yeni yönetmenlerin daha sonra kendi ekollerini yarattıklarını söyledi. Sosyolog Yıldırım Uysal Yılmaz da konuşmasında, Yılmaz Güney Sinemasının sosyolojine değindi. Uysal, Yılmaz Güney`in ilk yönetmenliğini 1970 yılında Umut filmi ile gerçekleştirdiğini ve daha sonraki filmlerinde de toplumsal gerçekçilik konularını işlediğini söyledi. Yılmaz Güney`in sadece kendi sosyalist ideolojisini "Arkadaş" filmi ile yansıttığını kaydeden Uysal, "Yılmaz Güney`in devrimci bir sinema yaptığına inanmıyorum. O politik olmaktan daha çok sosyolojik filmler yapmıştır" dedi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi`nden Doç.Dr. Alev Fatoş Parsa ise, "Gören, Bilen ve Duyan Nuri Ceylan" adını verdiği konuşmasında, Ceylan`ın Üç Maymun Filmi`nin eleştirisini yaptı. Nuri Bilge Ceylan`ın mütevazi ve yalın, içine kapanık bir dünya yarattığını, kişisel, basit ve içe dönük sinemadır onun ki. Ceylan, filminde seyircisini filme katılmaya zorlamıştır. Filmlerinde Ceylan toplumsallığa önem verirken hayatı da olduğu gibi anlatır" dedi. Ege Üniversitesi`nden Oğuzhan Sümer "Bilen Susar, Bilmeyen Konuşur" başlığı adı altında Yavuz Turgul`un doğu düşüncesini, Akil Fikret Tosun da "Türkiye Sinemasında Yavuz Turgul`un Eşkıya ve Av Mevsimi filminde burjuvazi sorunsalı`nı anlattı. Uluslararası Altın Koza Sinema Kongresi yarın sekizinci oturum sonunda kapanış forumu ile sona erecek.
