Tacizciler bu siteyi hiç sevmeyecek

Türkçe adıyla 'Canımız Sokakta' sitesi, teknolojinin yardımıyla tacizi sonlandırmayı hedefliyor.

Tacizciler bu siteyi hiç sevmeyecek
Türkçe adıyla 'Canımız Sokakta' sitesi, teknolojinin yardımıyla tacizi sonlandırmayı hedefliyor. Tacizcilerin fotoğraflarını internete yükleyen bir telefon aplikasyonu da bulunuyor.

Hollaback'i yaklaşık bir ay önce İstanbul a getiren Kacie Kocher, İstanbul da tacizin normalleştirilmesinin önüne geçmek istiyor. Radikal gazetesi tacizcilere karşı kurulan bu sitenin özelliklerini tanıttı.

İSTANBUL HARİTASINDA ŞİMDİLİK 20 KIRMIZI BALON VAR

Taciz olaylarını yaşandığı yerler kırmızı balonla işaretleniyor. Şimdilik, haritadan yalnızca 20 kırmızı balon yükseliyor. Kacie, aylık toplantılar, kendini savunma dersleri gibi etkinlikler düzenleyerek internet erişimi olmayan kadınlara da ulaşmak istiyor, “Bu, feminist bir hareketten çok daha öte” diyor.

SİTENİN KURUCUSUNA İLHAM VEREN TACİZ OLAYI

Sitenin kurucuları, 2005 yılında, o zamanlar 23 yaşındaki Thao Nguyen’in New York metrosunda gözünün içine bakarak kendisini teşhir eden bir adamın cep telefonuyla fotoğrafını çekip internete koymasından ilham alıyorlar. New York Daily News gazetesi, internette kısa sürede yayılan resmi kapak yapınca kimliği ortaya çıkan teşhirci yargılanıyor.
Nguyen’in teknoloji sayesinde başardıklarından etkilenen bir grup genç kadın aynı yıl Hollaback New York’u kuruyor.

HER TACİZE KIRMIZI BALON

Site, kısa sürede popülerleşiyor ve gönüllüler tarafından Tel Aviv’den Londra’ya 37 şehirde açılıyor. Şehirlerin haritaları, tacize uğrayanların girdikleri kırmızı balonlarla, hikâyelerle dolup taşıyor. Bir de mağdurların cep telefonundan bulundukları noktayı işaretleyip çektikleri fotoğrafı anında siteye yükleyebilecekleri bir aplikasyon geliştiriyorlar. Çoğunlukla olay mahallinin fotoğrafını, bazen de tacizcilerinin fotoğraflarını yüklüyor kullanıcılar. Hollaback, kadınlara ancak kendilerini güvende hissettikleri durumlarda tacizcilerinin resmini çekmelerini tavsiye ediyor, “öncelik güvenliğiniz” diyor.

İSTANBUL'DAN HİKAYELER

Hollaback, Eminönü’nden Üsküdar’a şehrin taciz haritasını çıkarmaya başladı. İşte tacize uğrayanların anlattıkları:

BACAĞIMDAKİ ELİ YAKALADIM

*Yeni Cami’den ana caddeye doğru yürürken karşıdan gelen bir adam bacağımı çimdikledi. Nasıl yaptım bilmiyorum; ama bacağımdaki elini yakaladım, “napıyorsun sen!” diye bağırdım. “Uzatma işte, elim çarptı” dedi. “İnsan avcu dışa dönük yürümez!” diye bağırdım. Çevredeki esnaf dükkânlarından çıktı. Etkili olduğunu bildiğim tek şey şu: “taciz etti!” yerine, “bacağımı çimdikledi!” demek, farklı etki yaratıyor. Olay somutlaşıyor.

TORNAVİDAYI BOĞAMIZA DAYADI

Üsküdar Motor İskelesi’nden Sultantepe’ye doğru çıkan merdivenlerde bir adam arkamdan yaklaştı, elindeki ucu sivriltilmiş tornavidayı boğazıma dayadı ve sesimi çıkarmamamı, onunla ilerideki boş araziye doğru gitmemi söyledi. Adamın ayağına bastım ve hayatımda daha önce hiç bağırmadığım gibi bağırmaya başladım. Elinden kurtulduğumu fark eden adam, bir anda saçlarıma yapıştı, beni sağa sola sarsmaya başladı. Ağzımı kapattığında, parmaklarından birini ısırdığımı ve ağzımda toprak tadına benzer, ekşi, pis bir tat kaldığını hatırlıyorum.

DAHA YAKINA GEL HELE DE

Taksim’de arkadaşlarla geçirilmiş eğlenceli bir gecenin sonunda eve doğru dönüş yolunda yalnızdım. Böyle zamanlarda hep yaptığım gibi, utanılacak bir günah işlemişçesine başımı önüme eğmiş, hızlı hızlı yürüyordum. Bir araba yavaşladı, yanımda durdu. Şoför, yüzünde yılışık bir ifade, laf attı: “Daha yakına gel hele de bir kokunu duyayım.” Koşar adımlarla uzaklaşmaya başladım. Beni korkutmak için birkaç metre takip etti. Hemen telefonumu çıkarıp birini arıyormuş gibi yapınca yoluna gitti. Geri kalan yolu titreyerek ve öfke ile, yapabileceklerimi, ona söyleyebileceklerimi düşünerek geçirdim.