Tbmm: Atatürk Köşkü Müzedir, Restorasyon Nedeniyle Kapalı Bulunuyor

Yalova Sosyal Tesisleri konusunda basında çıkan haberlere ilişkin bir açıklama yapan TBMM Genel Sekreterliği, Yalova Termal`de bulunan Atatürk Köşkü`nün halen müze olarak hizmet verdiğini belirtti. Büyük bir restorasyon süreci geçirdiği için köşkün kapalı bulunduğu ifade edilen açıklamada, haberde bahsedilen uygunsuz davranışların Atatürk Köşkü`nde gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

TBMM Genel Sekreterliği açıklamasında, haberde söz konusu edilen Yalova TBMM Termal Tesisi`nde görev yapan bazı personelin uygunsuz davranışları ile ilgili iddiaların Milli Saraylar Daire Başkanlığı`na intikal etmesi ile birlikte TBMM Genel Sekreterliği`nce inceleme başlatıldığı ve yapılan tetkikler sonucu, uygunsuz olaya ismi dolaylı da olsa karışan ve tesiste hizmet alımı yoluyla çalıştırılan 4 personelin işine derhal son verildiği ifade edildi.

Olayla ilgili yetkili mercileri zamanında haberdar etmemek suretiyle görevini ihmal ettiği kanısına varılan TBMM Termal Tesis sorumlusu ve köşk amir vekilinin de 26 Ağustos tarihinde başka bir birime görevlendirildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi: "Bu nedenle, TBMM Genel Sekreterliği`nin konuyla ilgili tedbirleri gazete haberlerinden çok önce, ivedi şekilde almış olduğu izahtan varestedir. Haberde belirtilen olay münferit bir vakıa olmasına ve duyum alınır alınmaz ivedi şekilde TBMM Genel Sekreterliği tarafından gerekli işlemler yapılmasına rağmen, haberin söz konusu iddiaların yetkili mercilerle teyit edilmeden yaralayıcı bir dil ile verilmesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile birlikte, tesisten yararlanan parlamenterler ve yakınlarının manevi şahsiyetleri töhmet altında bırakılmıştır."

"LOJMAN TAHSİSİ İDDİALARI HAYAL MAHSULÜDÜR"
Haberde bahsi geçen ve restorasyonda olan Yalova Atatürk Köşkü`nde koruma memuru olarak görevli personelin görev yerlerinin değiştirilmesinin ise termal tesiste gerçekleştirilen inceleme kapsamında olmayıp, bu kişilerin konuyla ilgili devam etmekte olan soruşturmayla ilgileri bulunmadığının belirtildiği açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Bu kişilerle ilgili görev yeri değişiklikleri, köşk personelinden restorasyon sürecinde kurumumuza bağlı diğer birimlerde istifade edilmesi kapsamında bir tasarruftur. Aynı haberde bahsi geçen `tesisin boş olduğu halde dolu gösterildiği ve konaklama hakkı olmayanların kaldığı` yönündeki bilgiler tamamen yanlıştır. TBMM Yalova termal tesislerinde konaklama hizmeti TBMM Genel Sekreterliği`nin belirlediği esaslar çerçevesinde yürütülmekte ve parlamenterlerimiz ile onların yakınları tesisten istifade etmektedir. Ayrıca, tesisle ilgili tüm rezervasyonlar merkezi çağrı sistemi üzerinden yapılmaktadır. Haberde, Yalova Termal Tesisi`ndeki olaydan bağımsız şekilde konu edilen Milli Saraylar Daire Başkanlığı`ndaki bir üst yöneticinin gelininin işe alındığı, lojman tahsis edildiği gibi iddialar ise hayal mahsulüdür. Tüm TBMM teşkilatı gibi Milli Saraylar Daire Başkanlığı`nda da atamalar TBMM Başkanının onayı ile merkezden gerçekleştiğinden, herhangi bir yönetici ya da personelin bir yakınını işe alma yetkisi bulunmamaktadır. Aynı şekilde, TBMM teşkilatında ve Milli Saraylar`da herhangi bir personele Lojman Tahsis Yönetmeliği dışında lojman tahsis edilmesi mümkün olmadığından, böyle bir lojman tahsisi söz konusu değildir."

"RAKAMLAR GERÇEK DIŞIDIR"
Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Müdürlüğü`nü halihazırda yürütmekte olan yönetici, bu göreve atanmadan önce kurum bünyesinde 12 yıl şef olarak görev yaptığı ve Ağustos 2010`da mevcut görevine atandığının anlatıldığı açıklamada, şöyle denildi:
"Bu yöneticinin kurumda görev yapan herhangi bir üst yönetici ile bir akrabalık bağı bulunmamaktadır. Görüldüğü üzere, haberin bu bölümü de tamamen maksatlı ve temelsizdir. Dolmabahçe Sarayı başta olmak üzere, tarihi mekanların yenilenmesi ihtiyacı oluşan gezi yolluklarının Milli Saraylar`a bağlı bir birim olan Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası`nda dokunması projesinin, kurum içi bir birime ihale verilmesi mümkün olmadığından, haberde yer alan rakamlar gerçek dışıdır. Fabrikanın temel işlevi, kuruluşundan itibaren Milli Saraylar bünyesinde bulunan saray, köşk ve kasırların özgün nitelikleri korunarak tefriş edilmesini sağlamak olduğundan dolayı, saray yollukları bu fabrikada tamamıyla TBMM Genel Sekreterliği`nin öz kaynaklarıyla ve herhangi bir ödenek aktarımı yapılmadan dokunmaktadır. 12.09.2011 tarihli mezkur yazıda geçen, `bazı emekli milletvekillerine Dolmabahçe Sarayı`nda denize nazır oda tahsis edildiği ve bu milletvekillerinin danışmanlık yaptığı` iddiası tamamıyla mesnetten yoksun ve neyi amaçladığı anlaşılamamaktadır. Milli Saraylar`da böyle bir tahsis hiçbir zaman mevzubahis olmamıştır. Milli Saraylar envanterinde bulunan tarihi eserlerin restorasyonları ile ilgili haberde yer alan ifadelerin herhangi bir araştırmaya dayanmadan yazıldığı çok açıktır. Şöyle ki yazılı ve görsel medyada yapılacak basit bir araştırma bile, son yıllarda TBMM Genel Sekreterliği Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde yapılan restorasyon faaliyetleri ve kültürel çalışmaların boyutlarını ortaya koymaya yetecektir. Sadece 2010 yılı içinde büyük ölçekli restorasyon projeleri olan Saray Koleksiyonları Müzesi, Aynalıkavak Kasrı ve Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi restorasyonları tamamlanmıştır. TBMM bünyesine geçtiği dönemde harabe durumda olan Beykoz Kasrı restorasyonu da 2011 yılı ortalarında tamamlanmış ve Kasrı çevreleyen korunun düzenlenmesi çalışmaları başlamıştır. Söz konusu haberleri hazırlayanların bu mekanları ve gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarını görmeden bu ifadeleri kullandığı görülmektedir."
Söz konusu haberlerde, bu kadar çok yanlışın bir arada yer alması ve bu konularla ilgili TBMM Genel Sekreterliği`nden yazılı ve sözlü hiçbir bilgi talebinde bulunulmadan haberin hazırlanmasının oldukça manidar olduğunun dile getirildiği açıklamada, benzer şekilde Milli Saraylar Daire Başkanlığı envanter çalışmalarının Haziran 2010 tarihinde tamamlandığı, kurum envanterinde bulunan tarihi objeler Saray Koleksiyonları Müzesi`nde yer alan modern depolara nakledildiği, bu nedenle söz konusu iddialarında gerçekle bir ilgisinin bulunmadığı vurgulandı. Açıklamada, benzer şekilde, "Daha geçtiğimiz yıl tavan arasında sandıklarda eserler bulunduğu" iddiasının da gerçek dışı olduğu kaydedildi.