İsrailli müzik grubu İstanbul'da konser verdi
İstanbul'da sahne alan İsrailli heavy metal grubu Orphened Land'in üyeleri "Gelirken güvenlik endişemiz olmadı. Türkiye bizim için ikinci vatandır. Erkin Koray'ı dinleyerek büyüdük" dedi
Saçı sakalı un çuvalından çıkmış hale getirdiğim şu 'sonbahar' günlerimde başıma gelene bak hele. Emekli akranlarım, bağ bahçeyle uğraşıp, kuştavşan- akvaryum balığı besler, tekaüt kahvelerinde al papazı ver kızı muhabbetleriyle vakit katlederken ben 'metal müzik festivalindeyim.' Neymiş, kızım metal müziğe fena halde tutulmuş ve tutturmuş: "İlle de gidecem, Dolmabahçe'de Unirock Festivali'nde kafa sallayıp dans edecem" demiş. 14 yaşında kız çocuğunu kime emanet edip de yollarsın ki. İş başa düşüyor ve çevreden görülüp, karizmayı beter çizdirme pahasına kardeşiniz Küçükçiftlik dolaylarına seğirtiyor. "Bu adamın burada ne işi var? Yoksa yine 'Bunlar satanist. Kedi filan kesiyorlar' palavralarıyla zevkimize limon sıkanlardan biri mi olacak" tedirginlikleri sohbetimiz sonunda 'güvenilir kişilik' sayılmama dönüşüyor. Sonrasında bilgi verenler çeviriyor çevremi. Bu yıl 4'üncüsü düzenlenmiş Unirock Open Air Festival'in. Gördüğüm kadarıyla da hayli renkli ve hareketli geçiyor. Metal müzik tutkunları, yerli yabancı pek çok metal müzik grubunu izlerken coşkuyla eğlenip, danslar edip, uzun saç savuruyorlar. Bazı mühim gruplar sponsorların yan çizmesi sonucu son anda iptal etmiş gelme durumlarını. Yine de moraller tavan, hoşnutluk zirve yapmış vaziyette. Kızımın bilirkişi tavrı ilk anlarda komplekse girmeme neden oluyor ama durumu kabullenip danışman yapıyorum onu. Verdiği bilgiler arasında en dikkat çekici olan da az sonra sahneye çıkacak olan İsrailli metal grubu Orphened Land'la ilgili.
MORALLER TAVAN YAPTI
Diyor ki; "Baba bu grup geçen sene güvenlik nedeniyle iptal etmişti konserini. Şimdi İsrail'le ilişkilerimiz fenalaştı ama korkmadan gelmişler bak. Takım kaptanları ve solistleri olan çocuk da 'Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorum' diye açıklama yaptı, sitelerinde okudum." Bunu duyar duymaz organizatörlerden Emrah Güçlü'yü bulup 'Beni kulise götür de kısa bir söyleşi yapayım şu cesur kardeşlerle" diyorum. Emrah beni kırmıyor ama bir ricası var: -Savaş Abi. Kulis tarafında fotoğraf çekme lütfen. - Sebep? - İsrailli grubun yanı başında Lübnanlı Death Metal grubu Kimaera'nın elemanları var. Birlikte fotoğrafları çıkarsa 10 sene ceza yerlermiş Beyrut'a dönünce. Uyarıyı makul karşılayıp kameramı hiç kaldırmadan İsrail grubunun konteynırına giriyorum. Çok cana yakın, sevimli genç adamlar hepsi. Anladığıma göre Türk- İsrail ilişkilerinde 'metal yorgunluğuna' rastlanmıyor. Solistleri Kobi Farhi boynuma sarılarak yarı Türkçe yarı İngilizce anlatıyor durumu. Diyor ki; "Sadece İsrail'in değil tüm Ortadoğu'nun heavy metal müziğini yapıyoruz. Orphaned Land'in anlamı da zaten 'Öksüz Toprak' demek. Tüm Ortadoğu'nun kardeşliğe ve barışa olan açlığını iyi biliyoruz. Şarkılarımızda geleneksel Yahudi tarzlarıyla Arap gırtlağını ve Doğulu enstrümanları bir araya topladık. Bize Arap ülkelerinden binlerce mektup ve Facebook yorumu geliyor. Birazdan vereceğimiz konseri İsrail-Türkiye dostluğuna adayacağız. Politikacıların tarzı halkların kardeşliğini etkilememeli. İstanbul'a gelirken güvenlikten yana endişemiz olmadı. En az 10 kere geldik buraya. Türkiye bizim için ikinci vatandır. Erkin Koray'ı dinleyerek büyüdük. Onun Estarabim şarkısını sahnede çok söyledik. İbrahim Tatlıses'e ve müziğine de hayranız."
SALLANINCA DÜŞTÜ
Bu söyleşiden az sonra dumanlar ve ışık raksı altında sahneye çıkıyor ünlü metal grubu. Kimsenin kafasında "İlişkiler maslahatgüzar seviyesine indi, siz Mavi Marmara'da nasıl kıyım yaptınız, Gazze'yi ham yapıp yutmak istiyorsunuz" türünden yargılar olduğunu da sanmıyorum. Zaten olsa da ne gam? Böyle kesintisiz ve hızla sallanan kafadaki fikirler yerinde duramaz yere dökülüp toza toprağa karışır. Evrensel müzik türlerinin sınır, din, dil, ırk milliyet tanımayışı da bundan olsa gerek, ne dersiniz?
MORALLER TAVAN YAPTI
Diyor ki; "Baba bu grup geçen sene güvenlik nedeniyle iptal etmişti konserini. Şimdi İsrail'le ilişkilerimiz fenalaştı ama korkmadan gelmişler bak. Takım kaptanları ve solistleri olan çocuk da 'Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorum' diye açıklama yaptı, sitelerinde okudum." Bunu duyar duymaz organizatörlerden Emrah Güçlü'yü bulup 'Beni kulise götür de kısa bir söyleşi yapayım şu cesur kardeşlerle" diyorum. Emrah beni kırmıyor ama bir ricası var: -Savaş Abi. Kulis tarafında fotoğraf çekme lütfen. - Sebep? - İsrailli grubun yanı başında Lübnanlı Death Metal grubu Kimaera'nın elemanları var. Birlikte fotoğrafları çıkarsa 10 sene ceza yerlermiş Beyrut'a dönünce. Uyarıyı makul karşılayıp kameramı hiç kaldırmadan İsrail grubunun konteynırına giriyorum. Çok cana yakın, sevimli genç adamlar hepsi. Anladığıma göre Türk- İsrail ilişkilerinde 'metal yorgunluğuna' rastlanmıyor. Solistleri Kobi Farhi boynuma sarılarak yarı Türkçe yarı İngilizce anlatıyor durumu. Diyor ki; "Sadece İsrail'in değil tüm Ortadoğu'nun heavy metal müziğini yapıyoruz. Orphaned Land'in anlamı da zaten 'Öksüz Toprak' demek. Tüm Ortadoğu'nun kardeşliğe ve barışa olan açlığını iyi biliyoruz. Şarkılarımızda geleneksel Yahudi tarzlarıyla Arap gırtlağını ve Doğulu enstrümanları bir araya topladık. Bize Arap ülkelerinden binlerce mektup ve Facebook yorumu geliyor. Birazdan vereceğimiz konseri İsrail-Türkiye dostluğuna adayacağız. Politikacıların tarzı halkların kardeşliğini etkilememeli. İstanbul'a gelirken güvenlikten yana endişemiz olmadı. En az 10 kere geldik buraya. Türkiye bizim için ikinci vatandır. Erkin Koray'ı dinleyerek büyüdük. Onun Estarabim şarkısını sahnede çok söyledik. İbrahim Tatlıses'e ve müziğine de hayranız."
SALLANINCA DÜŞTÜ
Bu söyleşiden az sonra dumanlar ve ışık raksı altında sahneye çıkıyor ünlü metal grubu. Kimsenin kafasında "İlişkiler maslahatgüzar seviyesine indi, siz Mavi Marmara'da nasıl kıyım yaptınız, Gazze'yi ham yapıp yutmak istiyorsunuz" türünden yargılar olduğunu da sanmıyorum. Zaten olsa da ne gam? Böyle kesintisiz ve hızla sallanan kafadaki fikirler yerinde duramaz yere dökülüp toza toprağa karışır. Evrensel müzik türlerinin sınır, din, dil, ırk milliyet tanımayışı da bundan olsa gerek, ne dersiniz?