Hanefi Bostan: "füzeler Kime Kalkan Olacak?"
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.
Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "ABD`nin uzun zamandır gündemde tuttuğu İran ile ilgili tehdit algılaması ve buna ilişkin füze kalkanı projesi yeni bir mecraya girdi. İktidar, füze kalkanının Türkiye`ye yerleştirilmesini kabul etti. Füzeler kime kalkan olacak?" dedi
Yazılı açıklama yapan bostan, Türkiye`nin, Amerika`nın çıkarları için ateşe atıldığını öne sürdü. Bostan, "Herkesin kabul ettiği gibi füze kalkanı, ABD`nin Büyük Ortadoğu Projesi`nin bir parçasıdır. Bu projenin eşbaşkanlığını yürüten Başbakan`ın Libya`da, Mısır`da, Suriye`de on binlerce Müslüman`ın öldüğü çatışmalara yaklaşımı, Türkiye`nin bir ateş çemberinin içine atıldığının en açık göstergesidir. Füze kalkanı ve Büyük Ortadoğu Projesi ile birlikte Türkiye, dost ve düşman algısını, ABD ve İsrail`e görebelirlediğini ortaya koymuştur" dedi. Gelişmelerin, Türkiye`nin güvenliğinin ve bağımsızlığının tehdit altında olduğunu gösterdiğini savunan Hanefi Bostan, "Ancak tehdidin kaynağı, iktidarın zannettiği gibi komşularımız ve diğer Asya ülkeleri değildir. Füze kalkanının Türkiye`nin korunması ile bir ilgisi yoktur. Kalkan, tamamen İran`ı düşman ülke olarak gören ABD ve İsrail`in çıkarlarının korunmasına yöneliktir. Peki, gerçekten İran`ın ABD`ye veya bir NATO ülkesine saldırma planı var mıdır? Hayır. Öyleysebu projesinin amacı nedir? ABD, İran`ı işgal ederken ona topraklarını kullandıracak müttefiklerinin korunması* Bunun en açık göstergesi 11-15 Ekim 2010`da Brüksel`deki NATO zirvesi toplantısının öncesinde Amerikan Savunma Bakanlığı`nın Avrupa ve NATO politikalarından sorumlu üst düzey yetkilisi Jim Townsend`in "ABD`nin İran`a karşı konuşlandırmak istediği füze kalkanı sisteminin Türkiye`de kurulması gerektiği ve projeye Türkiye`yi dâhil ettikleri" yönündeki açıklamasıdır. Ardından NATO Genel SekreteriAnders Fogh Rasmussen`in Avrupa mobil füze kalkanı projesinin, bütün NATO üyelerini kapsaması gerektiğini belirterek "İran tehdidi açıktır, NATO olarak buna karşı füze kalkanı sistemini kurmalıyız" diye Türkiye`den destek istemesiyle, füze kalkanının İran`a karşı kurulacağı bir kez daha yetkililerce teyit edilmiştir" diye konuştu
Bostan, Türkiye`nin, bütün Avrasya`dan koparılmak ve bölgede Amerikan jandarması haline getirilmek istendiğini belirterek, bu durumun, Türkiye`yi açık hedef haline getirdiğini söyledi. Türkiye`nin böyle bir durumda çatışmaların tarafı değil, Müslüman kanı dökülmesini önleyen etkin bir barış unsuru olması gerektiğini savunan Hanefi Bostan, şunları syöledi: "Görüyoruz ki, gelişmiş ekonomiler çökmek üzeredir. Bu ülkeler, ekonomik çöküşten kurtulmak için umutlarını Ortadoğu`nun zenginliklerine bağlamışlar. Bölgemizde çıkacak çatışmalar sonucunda silah satışları patlayacak, Ortadoğu`nun zenginlikleri ve doğal kaynaklarına el konularak, ekonomik çöküşten çıkılacak ve Ortadoğu ülkeleri istenilen şekilde dizayn edilerek İsrail`in güvenliği de sağlanmış olacaktır. Tabii bunun bedeli de işgal, iç çatışmalar ve milyonlarca Müslüman`ın akacak kanıdır. Füze kalkanınınülkemizde konuşlandırılmasının kabulü ile Ankara, büyük bir fırsatı tepmiştir. Unutmayalım ki, ABD bu kalkanı boşuna kurmuyor ve kullanılması için gerek olduğunda canı yanan İran karşısında Türkiye, hedef haline gelecektir. Böyle bir durumda İran, 20 bin km uzaktaki Amerikan hedeflerini değil ona yataklık eden en yakınındaki Türkiye`nin önemli şehirlerini vuracaktır.Ortadoğu`daki bu gelişmelerin en çok İsrail ve ABD`nin işine yaradığı biliniyor. Projeyi herkes biliyor ama kafamızı kuma gömerek çevremizdeki olayları gördüğümüzü iddia ediyoruz! Martin Niemöller`in şu sözleri, gerçekleri gördüğü halde sesini çıkarmayanlar için bir ders niteliğindedir: "Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim. Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim. Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim.Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben Yahudi değildim. Beni götürdüklerinde, geride artık karşı çıkabilecek kimse kalmamıştı." Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi`nin operasyon alanı içindedir ve sıra bir gün bize de gelecektir. Birgün ülkemizin de benzer senaryoların sahnesi olmasını istemiyorsak, bugünden bir şeyler yapmak zorundayız; aksi halde çevremizde haklarımızı savunacak kimse kalmayacak. Yurtta barış, dünyada barış ilkesini benimsemiş bir ülkenin, göz göre göre çatışmaların içine atılmasıkabul edilemez! Türkiye, olaylara İsrail gözlüğü ile bakamaz; Amerika`nın jandarması olamaz! Topraklarımız küresel eşkıyanın silah deposu haline getirilemez! Milletimiz, başkalarının çıkarları için ateşe atılamaz! İsrail`in güvenliği için, Ortadoğu insanının malı olan kaynakların sömürülmesi için milyonlarca Müslüman kanının dökülmesine göz yumulamaz."
Kaynak: İHA
Yazılı açıklama yapan bostan, Türkiye`nin, Amerika`nın çıkarları için ateşe atıldığını öne sürdü. Bostan, "Herkesin kabul ettiği gibi füze kalkanı, ABD`nin Büyük Ortadoğu Projesi`nin bir parçasıdır. Bu projenin eşbaşkanlığını yürüten Başbakan`ın Libya`da, Mısır`da, Suriye`de on binlerce Müslüman`ın öldüğü çatışmalara yaklaşımı, Türkiye`nin bir ateş çemberinin içine atıldığının en açık göstergesidir. Füze kalkanı ve Büyük Ortadoğu Projesi ile birlikte Türkiye, dost ve düşman algısını, ABD ve İsrail`e görebelirlediğini ortaya koymuştur" dedi. Gelişmelerin, Türkiye`nin güvenliğinin ve bağımsızlığının tehdit altında olduğunu gösterdiğini savunan Hanefi Bostan, "Ancak tehdidin kaynağı, iktidarın zannettiği gibi komşularımız ve diğer Asya ülkeleri değildir. Füze kalkanının Türkiye`nin korunması ile bir ilgisi yoktur. Kalkan, tamamen İran`ı düşman ülke olarak gören ABD ve İsrail`in çıkarlarının korunmasına yöneliktir. Peki, gerçekten İran`ın ABD`ye veya bir NATO ülkesine saldırma planı var mıdır? Hayır. Öyleysebu projesinin amacı nedir? ABD, İran`ı işgal ederken ona topraklarını kullandıracak müttefiklerinin korunması* Bunun en açık göstergesi 11-15 Ekim 2010`da Brüksel`deki NATO zirvesi toplantısının öncesinde Amerikan Savunma Bakanlığı`nın Avrupa ve NATO politikalarından sorumlu üst düzey yetkilisi Jim Townsend`in "ABD`nin İran`a karşı konuşlandırmak istediği füze kalkanı sisteminin Türkiye`de kurulması gerektiği ve projeye Türkiye`yi dâhil ettikleri" yönündeki açıklamasıdır. Ardından NATO Genel SekreteriAnders Fogh Rasmussen`in Avrupa mobil füze kalkanı projesinin, bütün NATO üyelerini kapsaması gerektiğini belirterek "İran tehdidi açıktır, NATO olarak buna karşı füze kalkanı sistemini kurmalıyız" diye Türkiye`den destek istemesiyle, füze kalkanının İran`a karşı kurulacağı bir kez daha yetkililerce teyit edilmiştir" diye konuştu
Bostan, Türkiye`nin, bütün Avrasya`dan koparılmak ve bölgede Amerikan jandarması haline getirilmek istendiğini belirterek, bu durumun, Türkiye`yi açık hedef haline getirdiğini söyledi. Türkiye`nin böyle bir durumda çatışmaların tarafı değil, Müslüman kanı dökülmesini önleyen etkin bir barış unsuru olması gerektiğini savunan Hanefi Bostan, şunları syöledi: "Görüyoruz ki, gelişmiş ekonomiler çökmek üzeredir. Bu ülkeler, ekonomik çöküşten kurtulmak için umutlarını Ortadoğu`nun zenginliklerine bağlamışlar. Bölgemizde çıkacak çatışmalar sonucunda silah satışları patlayacak, Ortadoğu`nun zenginlikleri ve doğal kaynaklarına el konularak, ekonomik çöküşten çıkılacak ve Ortadoğu ülkeleri istenilen şekilde dizayn edilerek İsrail`in güvenliği de sağlanmış olacaktır. Tabii bunun bedeli de işgal, iç çatışmalar ve milyonlarca Müslüman`ın akacak kanıdır. Füze kalkanınınülkemizde konuşlandırılmasının kabulü ile Ankara, büyük bir fırsatı tepmiştir. Unutmayalım ki, ABD bu kalkanı boşuna kurmuyor ve kullanılması için gerek olduğunda canı yanan İran karşısında Türkiye, hedef haline gelecektir. Böyle bir durumda İran, 20 bin km uzaktaki Amerikan hedeflerini değil ona yataklık eden en yakınındaki Türkiye`nin önemli şehirlerini vuracaktır.Ortadoğu`daki bu gelişmelerin en çok İsrail ve ABD`nin işine yaradığı biliniyor. Projeyi herkes biliyor ama kafamızı kuma gömerek çevremizdeki olayları gördüğümüzü iddia ediyoruz! Martin Niemöller`in şu sözleri, gerçekleri gördüğü halde sesini çıkarmayanlar için bir ders niteliğindedir: "Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim. Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim. Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim.Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben Yahudi değildim. Beni götürdüklerinde, geride artık karşı çıkabilecek kimse kalmamıştı." Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi`nin operasyon alanı içindedir ve sıra bir gün bize de gelecektir. Birgün ülkemizin de benzer senaryoların sahnesi olmasını istemiyorsak, bugünden bir şeyler yapmak zorundayız; aksi halde çevremizde haklarımızı savunacak kimse kalmayacak. Yurtta barış, dünyada barış ilkesini benimsemiş bir ülkenin, göz göre göre çatışmaların içine atılmasıkabul edilemez! Türkiye, olaylara İsrail gözlüğü ile bakamaz; Amerika`nın jandarması olamaz! Topraklarımız küresel eşkıyanın silah deposu haline getirilemez! Milletimiz, başkalarının çıkarları için ateşe atılamaz! İsrail`in güvenliği için, Ortadoğu insanının malı olan kaynakların sömürülmesi için milyonlarca Müslüman kanının dökülmesine göz yumulamaz."