Tarladan Üniversiteye

Şanlıurfa`dan, Adana`ya gelerek çadırda yaşayıp 6 ay tarlalarda çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunan bir kişi hem tarlada çalışıp, hem de ders çalışarak üniversiteyi kazanma başarısı gösterdi.

Tarladan Üniversiteye
Dünyanın en büyük 3. ovası olan Çukurova yıllardan buyana özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu`dan gelen tarım işçilerinin ekmek kapısı olmaya devam ediyor. Adana`nın bereketli topraklarında çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışan vatandaşlar yılın 6 ayını Adana`da, 6 ayını ise memleketlerinde geçirerek hayatlarını sürdürüyorlar. Adana`da en az 8 kişi olan aileler çadırlarda banyonun ve tuvaletin olmadığı çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Bu ailelerden biri de Şanlıurfa`dan gelen Akkuş ailesi. 60yaşındaki İsa ve Saime Akkuş (56), nisan ayının gelmesiyle 6 çocuğunu alıp Adana`ya gelerek nafakasını çıkarmaya çalışıyor. Akşama kadar 40 dereceye varan Çukurova`nın sarı sıcağında çalışan anne, baba ve çocuklar akşam olduğunda çadıra gelerek dinlenme imkanı buluyor. Sürekli tarlada çalışmalarına rağmen anne ve babaları hiç okula gitmeyen 6 çocukta okumaya devam ediyor. Çadırda mumu ışığında ders çalışarak gelecek hayalleri kuran çocuklara 19 yaşındaki ağabeyleri Ahmet Akkuş da bu yıl girdiğisınavda Erzincan Üniversitesi Tapu Kadastro Bölümünü kazanarak örnek oldu. Gündüzleri tarlada çalışıp akşam ders çalışarak üniversiteyi kazanan Akkuş, 5-6 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan kayıt parasını biriktirebilmek içinde pamuk tarlalarında çapa yapmaya devam ediyor. 6 ay Adana`da tarlada çalışıp, 6 ay Şanlıurfa`da evde ders çalışan Akkuş, üniversite sınavına birçok adayın aksine dezavantajlı girmesine rağmen üniversiteye girme başarısını gösterdi. "ZOR OLDU AMA ÇALIŞTIM ÇABALADIM BAŞARDIM" Hem tarlada çalışmak, hem de ders çalışmanın zor olduğunu ancak bunu başardığını belirten Akkuş, "Çalışıp çabalayıp başardım. Sonuçta isteyip çalıştığın zaman başarıyorsun. Yazın tarlada çalışıp para kazandım kışında evde ders çalıştım. Çoğu zaman tarlada da ders çalıştığım zamanlar oldu. Yemek arası verdiğimizde bile ders çalışıyordum" dedi.

Tarlada çalışan insanların üniversiteye hazırlanmasının zor olduğuna dikkat çeken Akkuş şunları kaydetti: "İnsan maddi imkansızlık çekince bir şeylere katlanmak zorunda kalıyor. Hayatını boyunca ekonomik zorluğun altında ezilmemek için okuyup iyi bir yerlere gelmek istiyor. Tarlada çalışıp para kazanılıyor ama hayat şartları çok zor. 6 ay evinizden uzak bir çadırın içinde 8 kişi kalıyorsunuz. Yağmur yağıyor, çok sıcak oluyor. Annem ve babam hiç okula gitmediği için mecbur olduğundan böyle yaşıyor ama ben okula gidip bu hayatı değiştirmek istiyorum." Annesine ve babasına üniversiteyi kazanarak büyük bir hediye verdiğini, yüz kızartacak bir şey yapmadığını anlatan Akkuş, üniversiteyi kazandığı için kendisiyle de övündüğünü kaydetti. Akkuş`un babası İsa Akkuş`ta oğlu üniversiteyi kazandığı için çok mutlu olduğunu belirterek, "Biz eşimle tarlada gece-gündüz çalışıp onların okuması için uğraşıyoruz. Ne kazanıyorsak onlara harcıyoruz. Beni babam okutmadı. Çünkü biz sürekli tarlada çalışıyorduk okula zaman kalmıyordu. Aynı zamanda köyde okulda yoktu. Bu nedenle biz okuyamadık. Ama çocuklarımın hepsini sonuna kadar okutacağım. Bu oğlumda üniversiteyi kazandı. Onun içinde çok mutluyum" diye konuştu.
Kaynak: İHA