17 Ağustos Marmara Depreminin 12. Yıldönümü

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Metehan Gündüz, "17 Ağustos Marmara depreminin üzerinden tam 12 yıl geçti.

17 Ağustos Marmara Depreminin 12. Yıldönümü
Geçen zaman içerisinde depremin yol açtığı yıkımlar, hasarlar, can kayıpları ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdüren binlerce insan neredeyse unutuldu" dedi. Metehan Gündüz, 17 Ağustos Marmara depreminin 12. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye`nin yakın geçmişindeki en büyük toplumsal travmalardan birisinin 17 Ağustos 1999 Marmara depremi olduğunu söyledi. Gündüz, depremin üzerinden 12 yıl geçtiğini, geçen zaman içerisinde depremin yol açtığı yıkımlar, hasarlar, can kayıpları ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdüren binlerce insanın neredeyse unutulduğunu ifade etti. Geçen 12 yılda mühendislik tedbirlerinin alınmadığını savunan Gündüz,"Yapılması gereken yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmamış ve deprem önlemleri için bütçeden pay ayrılmamıştır. Mühendisler olarak amacımız, toplumun tüm kademelerinde deprem duyarlılığını geliştirmek ve sürekliliğini sağlamaktır" dedi. Depreme Duyarlılık Yürüyüşü ve Anma Programı düzenleneceğini kaydeden Gündüz, "Yapılamayanlar ve yapılması gerekenleri anımsatmak, kamuoyuyla bir kez daha paylaşabilmek ve yeniden aynı acıların yaşanmaması, yaşanan acıların unutulmaması için 2008 yılından bu yana yapılan "Depreme Duyarlılık Yürüyüşü ve Anma Programı" bu yıl İzmit`te düzenlenecek. Gaziantep Şubesi olarak biz de üyelerimizle birlikte İzmit`te olacağız" diye konuştu. "TÜRKİYE DEPREM BÖLGESİDİR" Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğunu, depremlerin her daim olacağını, fakat şu gün şu saat olacak denemeyeceğini öğrendiklerini anlatan Gündüz şöyle konuştu: "Henüz dünyada keşfedilmiş böyle bir teknoloji yok. Depremle yaşamayı öğrenebilir, hiç korkmadan üstüne gidebiliriz. Her şey bizim elimizde Depremden korunmak için yeterli mühendislik bilgisine ve teknolojiye sahip bir ülkeyiz. Buna rağmen ülkemizdeki yapı stokunun büyük bölümü özellikle kırsal kesimden kente göç nedeniyle, kaçak ve hiçbir mühendislik hizmeti almadan yapılmaktadır. Bu tarz yapıların yoğun şekilde bulunması riskleri artırmaktadır. Bu noktada yapı denetimi büyük önem taşımaktadır.Türkiye`de yapı denetimin 19 ilden 81 ile çıkarılması önemli bir yaklaşım olmasına rağmen yapı denetim yasasının birçok eksiği olduğu için sağlıklı bir denetim mekanizması oluşmamaktadır. Yapı denetimi kamu yararı düşünülerek yapılması gereken bir iştir. Kamu yapılarının, TOKİ ve KİPTAŞ` da içinde olmak üzere yapı denetime dahil edilmeleri gerekmektedir. Sağlıklı denetim yapılabilmesi için belli bir deneyim ve bilgi birikimine sahip teknik elemanlar denetim mekanizması içerisinde bulunmalıdır" "İNŞAATLARDA ÇALIŞAN İŞÇİ VE USTALAR İLE MÜTEAHHİTLERİN EĞİTİMLİ OLMASI BİR GEREKLİLİKTİR" Yapıların üretim aşamasında deprem yönetmeliği dikkatine alınması ve yapının oturacağı zemin şartlarının iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayan Gündüz, "Tasarlanan projelerin, öngörülen şartlarda malzemeler kullanılarak yapılması vazgeçilmez bir kuraldır. Ayrıca inşaatlarda çalışan işçi ve ustalar ile müteahhitlerinde eğitimli olması bir gerekliliktir. Eğer, uzmanlar tarafından hazırlanmış geoteknik rapor, statik ve betonarme proje varsa kullanılacak malzemeler projeye ve standartlara uygun seçilmiş yapımaşamasında teknik elemanlar tarafından kontrol edilmişse ve inşasından sonra taşıyıcı sistemde değişiklikler yapılmamışsa olası bir depremde binamız hasar görse bile can kaybına neden olmayacaktır" şeklinde konuştu

Mühendislerin ve meslek alanında çalışanların uyması gereken hususların bulunduğunu belirten Gündüz sözlerini şu şekilde tamamladı: "Mühendislik ve mimarlık okullarını bitiren kişilerin, bu okulları bitirdikleri günden itibaren, uygulamada herhangi bir deneyimleri olmaksızın sınırsız mesleki yetkilerle donatılmış olmalarından kesinlikle vazgeçilmelidir. Sadece mühendis ve mimarlar açısından değil, tüm inşaat yapım sürecinde çalışanların (işçi, usta, kalfa, müteahhit vs.) mutlaka eğitimli ve sertifikalı olmaları yasal bir zorunluluğa kavuşturulmalıdır. Mesleki yeterliliği ve derinliği, mesleki, sorumluluk sigortasını ve meslekiinsanlarının meslek içi eğitim seminerlerine katılmalarını bir zorunluluk olarak gören bir yapı denetim yasasına ve uygulamasına her zamandan daha çok ihtiyaç vardır. Meslek insanlarının, mesleki bilgileri ve yüksek öğrenim sonrasında edindiği mesleki deneyimleri ilgili meslek odası tarafından değerlendirilebilmeli; toplum yararına çağdaş tekniklere uygun olarak düzeyli ve güvenilir mühendislik hizmetleri üretebilen bir yeterlilikte olmalıdır. Meslek insanları, meslek etiği ve mesleki davranış kurallarınauygun olarak hareket etmelidir".
Kaynak: İHA