Kıbrıs Barış Harekatı‘nın 37. Yıldönümü

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin (KKTC) Türkiye‘nin vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirterek, "Toprağının her bir zerresinde kahraman şehitlerimizin kanını barındıran ve haksızlığa uğrayarak katledilmiş soydaşlarımızın anısı olan KKTC, Türkiye ve Türk Halkı için çok büyük önem arz etmektedir" dedi.

Kıbrıs Barış Harekatı‘nın 37. Yıldönümü
Kıbrıs Barış Harekatı‘nın 37. yıldönümü nedeniyle, 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Ersöz ile Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral İsmail Taylan‘ın da katılımıyla Mersin Orduevi‘nde gerçekleştirilen resepsiyonda konuşan Vali Güzeloğlu, Kıbrıs Barış Harekatı‘nda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün, ‘Yurtta Barış dünyada Barış‘ ilkesinin düstur edinildiğini söyledi. Harekatta barış dışında hiçbir düşüncenin hakim olmadığının altını çizen Vali Güzeloğlu, "Kıbrıs Barış Harekatı, insanlık tarihinin kabul edemeyeceği net bir haksızlığı ve soykırımı soydaşlarımızın üzerine yıkanlara karşı durmak, soydaşlarımızın can başta olmak üzere mal emniyetini temin etmek üzere yapılan bir harekattır. Bu harekat ve Kıbrıs‘ın bütünlüğü sayesinde yavru vatanımızda huzur temin edilebilmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman biz Türkler, gerek harekat öncesinde gerek harekat sonrasında gerekse KKTC‘nin kurulmasından sonraki dönemlerde barışa yönelik en büyük adımları atan taraf olmuşuzdur" diye konuştu.

"Yapılan uluslararası görüşmeler ve anlaşmalarda Kıbrıs‘ı bir barış adası olarak tesis etmek istediğimizi ortaya koyduk" diyen Vali Güzeloğlu şöyle devam etti:

"Bizler barışı her ne pahasına olursa olsun, kesinlikle ve özellikle siyasi eşitlik, Türkiye‘nin etkin garantör desteğiyle ve iki taraflı yönetim modellemesiyle bekledik. Bu açık bir gerçek olmasına rağmen, bu gerçeğin kabul edilmesindeki kabul edilemez bakış yanlışı ve eksiği nedeniyle görüşmeler yıllardır sürüyor. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan‘ın Kıbrıs‘taki törenlerde ifade ettiği ve açık olarak vurguladığı gibi; ‘Hiç kimse müzakerelerin çözümsüzlük içerisinde devam edeceğini zannetmemeli.‘ Önemli hasretlerimizden gelen sabrımız, bu kadar uzun yıldan sonra daha fazla zorlanmamalı. Şüphesiz ki KKTC anavatanın ayrılmaz bir parçası olarak yoluna devam ediyor. Ama eğer bu çözümsüzlükte ısrar edilirse bundan sonraki düşünceler ve gelişmeler farklılık tezahür edilebilir."

KKTC‘nin Türkiye‘nin vazgeçilemez bir parçası olduğunu dile getiren Vali Güzeloğlu, "Toprağının her bir zerresinde kahraman şehitlerimizin kanını barındıran ve haksızlığa uğrayarak katledilmiş soydaşlarımızın anısı olan KKTC, Türkiye ve Türk Halkı için çok büyük önem arz etmektedir. Öte yandan Mersin‘de anavatanın Kıbrıs‘a en yakın ve en sıcak noktasıdır. Kıbrıs Barış Harekatı‘nın Anadolu topraklarından son çıkış noktası olan Mersin, Anadolu‘ya Kıbrıs‘tan gelişte de ilk barış noktasıdır. Mersin, gerek Beşparmak Dağları‘nda gerekse bütün coğrafyasında, özgürlük mücadelesi vererek şehit olan mücahitlerin gözleriyle son gördüğü vatan topraklarının temsilcisi kent konumundadır. Mersin bütün Türkiye‘nin olduğu gibi, bütün kent bütünlüğünde de bu hassasiyeti, sıcaklığı ve yakınlığı çok açık bir şekilde hissetmektedir" diye konuştu.

Türkiye‘nin KKTC‘nin gelişmesi, güçlenmesi ve ekonomik olarak daha güçlü bir geleceğe taşınmasında tarihi roller üstlendiğini kaydeden Güzeloğlu, geçtiğimiz aylarda KKTC‘nin içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan Alaköprü Barajı‘nın yapımına başlandığını belirterek, bu barajın tamamlanmasıyla sadece su temininin yapılmayacağını, aynı zamanda Türkiye ile KKTC arasındaki gönül köprülerinin de kökleşmesini sağlayacağını sözlerine ekledi.

KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Erden ise, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı‘nın Kıbrıs‘ta da coşkulu bir şekilde kutlandığını belirterek, "1963 yılında Rumlar tarafından siyasi hakları gasp edilen Kıbrıs Türk Halkı‘nın, 1964 saldırılarından sonra devletin tüm organlarından dışlanması ve 11 yıl sürece insanlık dışı bir kuşatmanın altında yaşamaya zorlanması; olumsuz etkisini her alanda göstermiştir. Bunun üzerine Türkiye Hükümeti 1960 Garanti Anlaşması‘ndan kaynaklanan tek yanlı müdahale hakkını kullanarak, 20 Temmuz 1974‘de Kıbrıs Barış Harekatı‘nı gerçekleştirdi. Kıbrıs Türk Barış Harekatı, Kıbrıs‘ın Yunanistan‘a bağlanmasını engelleyerek, adanın bağımsızlığını korumuş, Kıbrıs Türklerini topluca imhadan kurtarmış ve Kıbrıs sorununun gerçekçi, haklı bir çözüme ulaşması için gerekli siyasi ve coğrafi zemini oluşturmuştur. Bu zafer hem Kıbrıs Türk Halkı‘na hem de Kıbrıslı Rumlara barışı ve huzuru getirmiştir" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Barış Harekatı noktasında Çukurova Bölgesi‘nin ve Mersin‘in ayrı bir önem teşkil ettiğine işaret eden Erden şunları söyledi:

"Kıbrıs‘taki soydaşlarına yardım etmek için elinden gelen katkıyı koymaktan çekinmeyen bölge halkı, bu mücadele içerisindeki konumuyla övgüyü hak etmektedir. Kıbrıs Türk Halkı, anavatanı sayesinde kavuştuğu bu huzur ortamında her türlü baskıya rağmen, 1983 yılında demokratik ve çağdaş değerler üzerine kurulan Cumhuriyetimizi her alanda geliştirmek ve güçlendirmek için Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halkıyla çalışmalarını dayanışmalı bir şekilde sürdürmektedir."

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu‘nun konuşmalarında; ‘KKTC halkı anavatanı Türkiye‘ye yürekten bağlı bir halktır ve bizler nereden nereye, nasıl ve kimlerle geldiğimizi bilen bir halkız‘ şeklinde söylemlerde bulunduğunu aktaran Erden, "KKTC‘nin ve Kıbrıs Türk Halkı‘nın bugünlere ulaşmasında maddi ve manevi her türlü yardımda bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halkına teşekkür ediyor, vatanımız uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA