Hanefi Bostan: "Okul Müdürü Olamayan Milli Eğitime Nasıl Şube Müdürü Oluyor?"

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.

IHA008753B-GEN/02-TEM-0013-017E

- HANEFİ BOSTAN: "OKUL MÜDÜRÜ OLAMAYAN MİLLİ EĞİTİME NASIL ŞUBE MÜDÜRÜ OLUYOR?"

İSTANBUL (İHA)- Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, İstanbul‘da eğitimde büyük sıkıntılar yaşandığını öne sürerek, "İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde işlenen hukuksuzlukların, hak gasplarının ve işlenen rezaletlerin arkası kesilmiyor. Bütün uyarılara rağmen hak gasplarına her gün yenileri ekleniyor. İstanbul‘da eğitim dibe vurmuş kimsenin umurunda değil. Öğretmenler ve okul idarecileri inanılmaz büyük bir sıkıntı içinde. Dertlerini, sıkıntılarını ve

uğradıkları haksızlıkları dile getirecekleri bir makam arıyor. Ancak böyle bir makamı İstanbul‘da bulmak mümkün değil. Çünkü İstanbul İl Milli Eğitim ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin tamamına yakını yandaş sendikanın haksız, hukuksuz işlerinin görüldüğü merkezler haline getirildi" dedi.

Yazılı açıklama yapan Bostan, "Nitekim en son hukuksuz uygulamalardan biri Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Usulsüz ve haksız olarak Ataşehir İlçesi Hasan Leyli İlköğretim Okuluna 76. maddeye göre müdür olarak atanan Abdülhalik Baş‘la ilgili sendika avukatlarımızdan İmran Arık Özcan haksızlığa uğrayan bir üyemiz adına İstanbul İdare Mahkemesine açtığı davayı kazanarak bu hukuksuz ve haksız işlemi 1 Ocak 2011 tarihinde iptal ettirdi" diye konuştu.

Doç. Dr. M. Hanefi Bostan sözlerine şöyle devam etti:

"İstanbul İdare Mahkemesi iptal gerekçesinde şu önemli hususlara vurgu yaptı. 1982 Anayasasının 2.maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu vurgulanmıştır. Hukuk devleti, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlet demektir. Bir devletin hukuk devleti olabilmesi için yürütme organının da hukuka bağlı olması gerekir. Hukuk düzeninde yürütme organının Anayasa ile bağlı olduğu esası kabul edilmiştir. Anayasamızın 11.maddesine göre, Anayasa

hükümleri, yürütme organını ve idare makamlarını bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Diğer yandan yürütme organı kanunlarla da bağlıdır. İdarenin "kanuna bağlılığı ilkesi" veya "kanuna saygı ilkesi", Anayasamızın 8.maddesinde, "yürütme görev ve yetkisi kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir" denilerek kabul edilmiştir. Buna göre, idare, sahip olduğu yetkileri kullanırken veya üstlendiği görevleri yerine getirirken kanunlara uygun davranmak zorunda olduğu gibi tüzük ve yönetmeliklere de

uymak zorundadır."

Hukuk devleti ilkesinin idare bakımından diğer bir gereğinin ‘idari faaliyetlerinin belirliliği ilkesi‘ olduğu ifade eden Bostan, "Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin idare edilenler tarafından önceden tahmin edilebilir olması gerekir. İdare bu yetkisini tüzük ve yönetmelik gibi genel kurallarla düzenlemek ve bu düzenlemelere kendi de uymak zorundadır. Buna ‘düzenli idare ilkesi‘ denir. Bütün bu temel hukuk ilkelerine rağmen okul müdürlüğü mahkemece iptal edilen kişi Ataşehir İlçe Milli

Eğitime Valilik "oluru" ile şube müdürü olarak görevlendirildi. Niye diye soracaksınız, cevabı basit: Çünkü adı geçen kişi yandaş sendikanın İstanbul‘daki bir şubesinin yönetim kurulu üyesi. Türkiye‘nin her tarafında olduğu gibi, İstanbul‘da da eğitimde tayin, görevlendirme, teftiş yandaş sendikanın talimatlarıyla yürüyor. Yazık ki ne yazık.. Milli Eğitim ne hallere düşürüldü. Vicdanı olan, hak, hukuk ve adaletten yana olan herkesi göreve çağırıyorum" dedi.

Kaynak: İHA