Çömlekçilik Geçim Kaynağı

Manisa‘nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp beldesinde, asırlık bir gelenek olan çömlek yapımı sınırlı sayıda vatandaş tarafından da olsa devam ediyor. Ağırlıklı olarak kadınların üstlendiği bu işte özel bir çamur kullanılıyor.

Gökeyüp beldesinde dağlardan elde edilen özel bir çamurun elle şekillendirilmesi sonucu yapılan ve "Güveç" adı verilen çömlekçilik sanatı aradan geçen yüzlerce yıla rağmen sürdürülmeye devam ediyor. Odun ateşinde pişirilmesi tekniği nedeniyle çömleklerin kökeni Orta Asya‘ya kadar uzanırken, aynı teknik ve özel bir toprağı kullanarak aynı çömlekleri Kızılderili kabilelerinin Amerika‘da yapıyor olmaları da şaşırtıcı bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor.

Dağlık bir bölge üzerine kurulu Gökeyüp kasabasında vatandaşların tek geçim kaynağı olan çömlekçilik sanatı terk edilerek yerini çilek üretimine bırakmaya başlasa da sınırlı sayıda vatandaş ata mirası çömlekçiliği sürdürmeye devam ediyor. Tarıma elverişsiz toprakları nedeniyle yıllar boyu vatandaşların tek geçim kaynağı olan ve ülke çapında ün yapan çömlekçilik özellikle çilek üretiminin artması nedeniyle yavaş yavaş gözden düşüyor.

Gökeyüp kasabasının bulunduğu dağlık arazide çıkarılan bir çeşit toprak, çömlek üretimi için son derece uygun olarak belirtiliyor.

Tabiatın bu özelliği, kasabalıların maharetleriyle birleşince, ortaya ünü sınırları aşan bir zanaat çıktığı ifade edildi.

Çömleklerin, güveçlerin, kayık tabakların üretim aşamasına değinen üretici bayanlar bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığına değindi.

Bu işin zincirleme olarak babadan oğula, daha doğrusu anadan kıza devam ettiğini belirten bir kadın, "Erkekler malzemenin temini, hazırlanan çömleğin fırınlanması ve pazarlanması aşamasında devreye giriyor" dedi.

Köylülerden Şengül Ülkü, özellikle hammaddenin çıkarılmasının oldukça zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Bu işin el becerisiyle ilgili olduğunu belirten Ülkü, annesinden öğrendiği teknikler sayesinde bu geleneği sürdürdüğünü söyledi. Ülkü, yaptığı açıklamada, "Menger adını verdiğimiz toprağı almak için Demirköprü Barajı mevkiine traktörlerimizle gidiyor kazma küreklerle çıkarttığımız bu özel toprağı daha sonra traktörün tekerleri ile ezip ufalıyoruz ve eleklerle daha da inceltiyoruz ve un haline

getiriyoruz. Sadece bu işlem bile yaklaşık bir gün sürüyor" dedi. Daha sonra yine başka bir toprak çeşidi ile un haline getirdiği bu malzemeyi birleştirdiklerini anlatan Ülkü, şunları söyledi: "Leğenlerin içerisinde suyla beraber bir gün boyunca bekletiyoruz. Yani tam anlamıyla hamur şekline getiriyoruz. Hamurdan elde ettiğimiz çömlek ve diğer malzemeleri gölgelik bir alanda uzun süre kurumaya bırakıyoruz. Malzeme tamamen kuruyunca da odun ateşinde yakıp işlemi tamamlıyoruz."

Ülkü, çömlek yapımının oldukça zahmetli bir iş olmasına karşın aynı şekilde zevkli olduğunu da ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: "Annem anlatırdı. Onlarca yıl önce kasabamızın hemen hemen her evinde çömlekçilik yapılırmış. Ancak zamanla vatandaşlarımız hem tütüne, daha sonra çilek üretimine yönelmiş. Ancak biz, elimizden geldiği ölçüde bu geleneği sürdürmeye devam edeceğiz."

Kaynak: İHA