Türkiye İle Uygur Bölgesinin İlişkileri Gelişiyor (Haber - Analiz)

Türkiye ile Çin arasında özellikle son 3 yılda gelişen ticari ve ekonomik ilişkilerin en çok yansımasının görüldüğü bölgelerden birisi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak göze çarpıyor.

Türkiye ile Çin arasında özellikle son 3 yılda gelişen ticari ve ekonomik ilişkilerin en çok yansımasının görüldüğü bölgelerden birisi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak göze çarpıyor.

Önceki dönemlerde Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin gelişim sürecinde zaman zaman bir engel olarak değerlendirilen Uygur bölgesi, karşılıklı uygulanan politikalar sayesinde bir işbirliği alanına dönüştü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2009 yılında Çin’e yaptığı tarihi ziyaret sırasında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi’ye gerçekleştirdiği ziyaret, bu bölgenin gelişen Türk - Çin ilişkilerinde bir ‘köprü’ görevi oynayacağına işaret etmişti. 2010 yılı itibariyle, iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 20 milyar dolar düzeyine ulaşmakla birlikte, Türkiye ile Uygur bölgesi arasındaki ticaret hacmi ise sadece 20 milyon dolar düzeyinde. Sahip olduğu doğal kaynaklar, giderek gelişen bölge ekonomisi ve Çin’in batı bölgelerinin kalkınması ile Şanghay İşbirliği Örgütü politikalarında özel bir yere sahip olan bu bölge, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi açısından da büyük önem taşıyor.

Bu amaca yönelik son dönemde Türkiye ile Sincan bölgesi arasındaki işbirliği çalışmaları yoğunluk kazandı. Türkiye’nin burada ‘kalkınma bölgesi’ kurma çalışmaları, Türk işadamlarının ticaret ve yatırım amaçlı bölgeye çekilmesi amacıyla yürütülen girişimler, Çin’in Hainan Havayolları’nın 11 Temmuz 2011 tarihinden itibaren başlatacağı doğrudan Urumçi-İstanbul-Urumçi uçak seferleri ve Çin yönetiminin büyük önem verdiği 1-5 Eylül 2011 tarihlerinde Urumçi’de düzenlenecek olan Çin-Avrasya fuarına Türkiye’nin milli katılımı, bu kapsamda örnek olarak gösterilebilir.

Ticari ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra, kültürel ve turizm ilişkilerinin bu aşamaya gelmesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın bölgeye gerçekleştirdiği verimli ziyaretlerin katkısı olduğu da muhakkak. Önümüzdeki dönemde de karşılıklı üst düzey ziyaretlerin devam etmesi beklenirken, bu ziyaretlerle Uygur bölgesinin iki ülke arasındaki ilişkilerde oynamakta olduğu “köprü” görevi de güçlenmiş olacak.