Erdoğan-Abbas Ortak Basın Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu‘ya barış ve huzurun yeniden hakim olmasının, ancak bölgesel konuların temelinde yatan Filistin-İsrail ihtilafının adil ve kalıcı biçimde çözümlenmesi ile mümkün olduğunu belirterek, "Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulması bu sorunun çözümünün temel şartıdır" dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas da, Hamas ve El Fetih arasındaki uzlaşıdan geri dönüşün söz konusu olmayacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan ve Filistin Ulusal Yönetimi Devlet Başkanı Mahmut Abbas Başbakanlık Yeni Bina‘daki görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan, Türkiye‘yi ziyaret etmekte olan kardeş Filistin‘in Devlet Başkanı Abbas ile son derece yararlı ve kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, görüşmede öncelikle ikili ilişkileri ele aldıklarını söyledi. Erdoğan, görüşmede, ‘gücünü ortak tarihten alan halklar arasındaki sarsılmaz bağlardan alan mevcut ilişkilerin

önümüzdeki dönemde daha ileriye taşınabilmesi ve geliştirilmesi için neler yapılması gerektiği hususlarını‘ değerlendirdiklerini söyledi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika‘nın içinden geçtiği değişim ve dönüşüm süreci ışığında güncel gelişmeleri değerlendirdiklerini de belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Maalesef bu bölgeler çok uzun yıllar istikrarsızlık, gözyaşı ve kan coğrafyası haline geldi. Biz bu bölgenin yeniden istikrar ve barış coğrafyası olmasını arzu ediyor,bu yönde çaba gösteriyoruz. Tüm taraflara da bu telkinimizi tekrar ediyoruz. Ortadoğu‘ya barış ve huzurun yeniden hakim olması, ancak bölgesel konuların temelinde yatan Filistin-İsrail ihtilafının adil ve kalıcı biçimde çözümlenmesi ile mümkündür. Bu çerçevede, şunu özellikle ifade etmek istiyorum; Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve

yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulması bu sorunun çözümünün temel şartıdır. Türkiye Filistin davasını kendi milli davası kabul etmiş ve daima Filistinli kardeşlerinin yanında olmuştur. Filistinli kardeşlerimize karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluğumuz bulunuyor; bunun şuuruyla da hareket ediyoruz."

"TÜRKİYE‘NİN DESTEĞİNE GÜVENİN"

Türkiye‘nin geçmişte olduğu gibi Filistin davasını bütün platformlarda savunmaya, Filistinlilerin hak ettikleri özgür ve insanca yaşama kavuşmaları yönünde elinden geleni desteği vermeye devam edeceğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, Abbas‘a da Türkiye‘nin barış sürecinin canlandırılması çabalarını ve Filistin halkına desteğinin süreceğini ifade ettiğini bildirdi. Abbas‘a Filistinlilerin vazgeçilmez haklarının tanınması ve Filistin Devletinin kurulması için Türkiye‘nin desteğine güvenebileceklerini

vurguladığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın neresinde olursa olsun bu konuda şahsım, Dışişleri Bakanım ve bakanlık mensuplarım hep birlikte adeta bu işin seferberliğini ilan edebilecek konumunda olduğumuzu da kendilerine ifade ettim. BM‘ye üye olma konusundaki azim ve kararlılıklarını bizim de aynı kararlılıkla destekleyeceğimiz taahhüdünde bulunduk. Bu bağlamda Filistin Ulusal Yönetimi tarafından 2009 yılında yürürlüğe konular ve müstakbel Filistin Devletinin kurumsal alt yapısının oluşturulmasını öngörün ve Türkiye‘nin de destek

verdiği iki yıllık planın başarıyla uygulanmış olmasını takdir ettiğimizi de kaydettik."

"GAZZE ŞERİDİ‘NDEKİ ABLUKAİNSANLIK VE HUKUK DIŞI"

Batı Şeria‘daki ekonomik ve güvenlik ortamının son aylarda hızla geliştiğini ve bu durumun Filistinlilerin siyasi ve ekonomik kısıtlamalara tabi kalmadıkları takdirde neleri başarabileceklerini ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, Gazze Şeridi‘nde ise bu iyimser tablonun görülemediğini söyledi. Gazze Şeridi‘nin İsrail‘in uyguladığı, ‘insanlık dışı, hukuk dışı abluka‘ nedeniyle aynı ölçüde gelişim gösteremediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bölgede 1.5 milyon insan halen en temel ihtiyaçlarını dahi

karşılayamıyor. Bu insanlık dışı, yasa dışı ablukanın bir an evvel sonlandırılması gerekir" dedi.

İsrail‘in Gazze‘ye yönelik saldırısı sonunda konutların yıkıldığını ve alt yapı büyük ölçüde tahrip olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Gazze‘nin yeniden imarı için başta inşaat malzemesi olmak üzere, halkın acilen ihtiyaç duyduğu ürünlerin bölgeye girişine izin verilmelidir" dedi.

"KUDÜS‘TE İNSANYLIĞA YAKIŞMAYAN MANZARA"

Başbakan Erdoğan, Kudüs‘e ilişkin gelişmeleri de yakından izlediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bin yıllar boyunca farklı din, dil ve etnik kökenden halkların barış içinde bir arada yaşadığı Kudüs‘te bugün, ne yazık ki insanlığa yakışmayan bir manzara mevcut. Kudüs bütün insanlık için tarihi ödemi haiz sembol bir şehirdir. Bizler İslam dünyasının ve diğer iki semavi dine mensup halkların en kutsal mekanlarının yer aldığı Kudüs‘ün kültürel kimliğinin, statüsünün ve demografik dokusunun muhafaza edilmesine büyük önem atfediyoruz."

HAMAS VE EL FETİH UZLAŞISINA DESTEK

Görüşmede Filistin davasının yanı sıra, Hamas ve El Fetih arasında varılan uzlaşı konusu üzerinde de durduklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Varılan uzlaşının Filistinli kardeşlerimizin hakkettikleri özgür ve insanca yaşama kavuşmalarına hizmet edeceğine inanıyor ve büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Onun için bu uzlaşının pekiştirilmesi yönünde elimizden gelen yardımı sağlamaya hazır olduğumuzu ve Filistin‘de kardeş kanı aktığını görmek istemediğimizi de Sayın Abbas‘a ifade ettik. Bu gelişmenin demokratik değişim ve dönüşüm sürecine girmiş bulunan Ortadoğu‘da adil, kapsamlı, sürdürülebilir barış ve istikrarın tesisi bakımından doğru yönde

atılmış önemli bir adım oluşturduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan uluslar arası toplumun tüm üyelerinin önyargısız bir yaklaşım sergilemek suretiyle, şu andaki uzlaşıya destek vermesi temennisini bu basın açıklamamda da ifade ediyorum. Özellikle Filistin‘de adil ve şeffaf seçimlerin gerçekleştirilmesi suretiyle tamamlanacak olan bu süreci teşvik etmeleri gerekir. Filistinli kardeşlerimizin kapsayıcı ve demokratik meşruiyeti yüksek bir hükümet kurulması çabalarına bundan sonra da destek veremeye hazır

olduğumuzu Sayın Abbas ile teyit ettik. Türkiye Filistin‘e karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluluğunun bilinci içinde, Filistinli kardeşlerinin barış ve reform çabaları ile Filistin‘in toplumsal ve ekonomik kalkınmasına yönelik yardımlarını artırarak sürdürecektir."

Erdoğan ayrıca, Türkiye‘nin ev sahipliğinde Filistinli dünyanın değişik yerlerindeki büyükelçilerinin 23-24 Temmuz tarihlerinde İstanbul‘da toplantı yapacağını bildirdi. Erdoğan, Abbas‘ın ziyaretinin Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine, bölgede barış ve istikrarın kurulmasına katkıda bulunmasını temenni dileklerini de ifade etti.

ABBAS‘TAN ‘UZLAŞI‘DAN GERİ DÖNÜŞ YOK‘ VURGUSU

Filistin Ulusal Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, Başbakan Erdoğan‘ı seçim sonuçlarından dolayı kutlayarak konuşmasına başladı. Türkiye‘nin tüm zor anlarında ve her tarihi dönemeçte Filistin‘in yanında olduğunu vurgulayan Abbas, bundan güç aldıklarını söyledi. Abbas, Türkiye‘nin verdiği destekle Filistin halkının acılarını azalttığını belirterek, Türkiye‘nin hakların geri alınması için ve ulusal birliğin pekiştirilmesi için ve ulusal uzlaşının gerçekleştirilmesi için büyük destek verdiğini

söyledi. Uzlaşı yolunda devam ettiklerini belirten Abbas, "Bundan geri dönüş olmayacaktır. Mümkün olan her çabayı harcayacağız; ta ki ülkemizin birliğini gerçekleştirebilelim ve geçici bir hükümeti kurabilelim" dedi.

Abbas, başkanlık ve ulusal meclis seçimlerini de bir yıl içerisinde gerçekleştireceklerini belirterek, Türkiye‘nin bu aşamalarda Filistin‘in yanımızda yer alacağına inandıklarını kaydetti. Çok önemli bir döneme gireceklerini ifade eden Abbas, hedeflerinin Filistin halkını işgalden kurtarmak, bağımsız Filistin devletini 1967 sınırları ile Başkenti Doğu Kudüs olarak kurmak istediklerini söyledi.

Bugüne kadar bağımsız Filistin devletini tanımayan ülkelerin bir an önce uluslararası meşruiyeti, adaleti ve istikrarı bölgede desteklemek için ülkelerini tanıması gerektiğini belirtti. Abbas, barış sürecine ilişkin ABD Başkanı Obama‘nın açıklamalarını katıldıklarını da söyledi. Abbas, İsrail hükümetine de Filistin‘i tanıma ve Kudüs‘te yerleşim birimlerinin inşa edilmesini durdurması çağrısında bulundu.

Kaynak: İHA