MHP'li Vural'dan Başbakan'a Engin Alan tepkisi

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın, Balyoz Davası sanığı MHP'li milletvekili adayı Emekli Korgeneral Engin Alan'la ilgili sözlerine sert tepki gösterdi.

MHP'li Vural'dan Başbakan'a Engin Alan tepkisi
Vural, "Bu bir itiraftır demek ki Başbakan bu davaların savcısı aynı zamanda hakimi olmuş" dedi. Vural, "Çok vahim sözler, bir hukuk devletinde bir başbakanın bu tür sözler söylemesi hukuk süreçlerinin siyasallaştırıldığının, kişiselleştirildiğinin göstergesi. Karşımızda Saddamlaşmış bir Başbakan var" diye konuştu.

Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP milletvekili adayı Balyoz Davası Sanığı Engin Alan’la ilgili "Bir ülkenin Başbakanı, soruyorum sizlere anma törenine gider de bir Korgeneral orada ayağa kalmaz mı? Kalkması gerekir, kalmadığı anda da bedelini öder. O ayrı mesele. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Ondan sonra da gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakıyorsunuz gideceği yeri o da buldu" şeklindeki sözlerini ANKA’ya değerlendirdi.

-"TAM BİR İSTİBDAT DEVRİ YAŞANIYOR"-

Başbakan’ın sözlerini ‘çok vahim’ olarak değerlendiren Vural, Başbakan Erdoğan’ın makamını ‘asma kesme yeri’ olarak gördüğünü savundu. Vural şöyle konuştu:

"Bir hukuk devletinde bir başbakanın bu tür sözler söylemesi hukuk süreçlerinin siyasallaştırıldığının, kişiselleştirildiğinin göstergesi. Karşımızda Saddamlaşmış bir Başbakan var. Böyle bir kin ve nefretle ülkeyi yönetenlerin millete ülkeye hayrı yok. Başbakan bizi de ‘çok eleştiriyorlar’ diye mi tutuklatacak? Niyeti nedir? Böyle bir konuyu Engin Alan’la ilgili bir sürecin parçası gibi göstermek, diktatörlerin bakış açısının sonucudur. Bunların ileri demokrasi dediği bu mu? Bir başbakanın kendisi geldiği zaman ayağa kalkmayan bir bürokratı hapse attırması? Türkiye’de artık söylenecek söz kalmadı. Ne yapacak? 12 Haziran’dan sonra herkesi asıp kesecek, içeri mi tıkacak? Korku imparatorluğu, tehdit ve şantajların kaynağının ne olduğunu ortaya koyuyor bu sözler. Günümüzde gelişen olayların failinin kim olduğunu da ortaya koyuyor aynı zamanda. Başbakan böyle ayağa kalkmayanları içeri tıktırıyor, Sümeyye Hanım sakız çiğnediği için yaşanan olay karşısında tiyatroyu kapattırıyor. Tam bir istibdat devri yaşanıyor. Başbakan milleti tehdit ediyor, böyle başbakan düşman başına. Ama biz tehditlerine pabuç bırakacak değiliz. Acaba Başbakanın haddini bildirdiği başka kimler var içeride? Başbakan bir hukuk sürecinin bile kendisinin arzu ve istikametinde ilerlediğini ifade ediyorsa bu tuzun koktuğu anlamına geliyor. Başbakan herkese haddini bildiriyor. Kendisini koltuğundan edecek MHP’ye tehdit ve şantaj yapıyor. Ali kıran baş kesen mübarek adam. Kendisini ne zannediyor, bulunmaz hint kumaşı mı?"

-"BAŞBAKAN’IN SÖZLERİ BİR İTİRAFTIR"-

"Başbakan geldiği zaman ayağa kalkmak zorunda mıyız" diye soran Vural, Başbakan’ın doktora gitmesinde fayda olduğunu söyledi. Vural, "Başbakan’ın asıl doktoru millet olacak. Millet kendisine zorbalık yapanlara hak ettiği cevabı verecek. AKP’li kardeşlerimizin bu gidişatın gidişat olmadığını idrak etmeleri gerekiyor. Bir kimseyi içeri tıktırmak ‘gereği yapıldı’ demek, Başbakan’ın bu davaların savcısı aynı zamanda hakimi olduğunu gösteriyor. Başbakan’ın sözleri bir itiraftır" diye konuştu.