Gizli kahramanlar Cannes'da
II. Dünya Savaşı sırasında binlerce Musevi'yi Nazilerin elinden kurtaran Türk diplomatları anlatan 'Türk Pasaportu' filmi Cannes'da görücüye çıktı. Filmin yapımcısı Bahadır Arlıel: "Bu kahramanlık öyküsünü kimse bilmiyor."

Nazi sanatını beğendi, 'istenmeyen kişi' ilan edildi
Altın Palmiyeli Lars von Trier, bu yıl yeni filmi Melancholia ile yarıştığı Cannes'da 'istenmeyen kişi' ilan edildi! Önceki gün basın toplantısında 'Nazileri anlıyorum' kıvamında Hitler sempatisiyle olay yaratan Lars von Trier'in bu sözleri festival yetkililerince affedilmedi ve dün festivalin basın bürosundan yapılan resmi basın açıklamasında "Biz ifade özgürlüğüne ve yaratıcılığa inanıyoruz. Ancak festival yönetim kurulu olarak bu insanlık değerlerinin karşısında olan bu sözleri hoş göremeyiz ve kabul edemeyiz. Bu nedenle kendisini 'istenmeyen kişi' ilan ediyoruz" denildi. Ancak daha sonra festival sözcüsü tarafından yapılan açıklamayla Lars von Trier'in filmi Melancholia'nın yarışmadan men edilmeyeceği kesinlik kazandı. Lars Von Trier ise kararı kabul ettiğini ve ''istenmeyen adam ilan edilmiş'' olmaktan gurur duyduğunu belirtip şunları söyledi: 'Yahudi adı taşıyorum ve bütün çocuklarım da Yahudi adı taşıyor. Zannedersem, uluslararası basın Danimarka espri anlayışımı anlamıyor. Bir kez daha özür diliyorum, kimseyi incitmek istemedim, ama ben benim, yapımı değiştiremem, tahrik etme eğilimi taşıyorum. Nazi estetik anlayışını çok çekici bulduğum doğru. Ama siyasi açıdan, Nazi olduğum söylenemez."
Banderas: "Beni Almodovar yarattı!"
Lanetlenmiş bir estetik cerrah, cilt yenileme deneyleri, tutku ve cinayetler. Tüm bunlar fantastik bir gerilim filmine işaret etse de söz konusu ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar olunca türlerin bildik kalıpları da dağılıyor. Almadovar'ın yeni filmi İçinde Yaşadığım Deri/La Piel que Habito eleştirmenlerin yüzünü güldürdü. Adından anlaşılacağı üzere kuşandığımız 'kimlikler' üzerine tipik bir Almodovar filmi. Başroldeki Antonio Banderas'ın basın toplantısında "20 yıl sonra ustamla yeniden çalışmak bir nimetti" şeklinde konuşması elbet şaşırtmadı. İkilinin Bağla Beni/Atame (1990) filminden yıllar sonra aynı sulara dönmesi tesadüf değil. "Sinema kariyerimi ona borçluyum, oyuncu olarak beni eğitti, insan olarak beni yetiştirdi, yani beni Almadovar yarattı" diyen Banderas "Bana asla gülümsememi söyledi. Karakterimin 'cool' br sosyopat olması gerekiyordu. Çok zorlandım" sözlerinden sonra ustasıyla çalışmanın şahaneliğinden bahsetti.
Her zaman minnettarız
Galaya filmin yapımına katkıda bulunan Fransa'daki Musevilerin temsilcileri katıldı. Fransa'da yaşayan binlerce Musevi'yi kurtaran Türk diplomatlara minnet borçlarının bulunduğunu, yapılan bu fedakarlığı unutmayacaklarını dile getirdi. Galaya katılan Dışişleri Bakanlığı'ndan Büyükelçi Ertan Tezgör de, Türkiye'nin ırkçılıkla, İslam karşıtlığı ve Anti-Semitizm ile mücadelesinin, geçmişte olduğu gibi gelecekte de devam edeceğini söyledi.
