Prof.Dr. Mümtaz‘er Türköne:
Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programda konuşan Prof.Dr.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen Mayıs ayı kültür-sanat etkinlikleri devam ediyor. Etkinliklerin geçen akşamki bölümünde bir panel gerçekleştirildi. ‘Türkiye İçin Yakın Gelecek Perspektifleri‘ isimli panele, konuşmacı olarak Gazeteci Yazar Faruk Mercan ve Prof. Dr. Mümtaz‘er Türköne katıldı. Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) Tiyatro Salonu‘nda gerçekleştirilen panelde konuşan Faruk Mercan ve Mümtaz‘er Türköne, Türkiye‘nin gelecek perspektifleri ve
gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Programda ilk konuşmayı Faruk Mercan yaptı.
Yeni anayasanın önemine vurgu yapan Faruk Mercan, "Bizim öğrencilik zamanımızda insanlar bu kadar ayrışmamıştı. İnsanlara Türk müsün, Kürt müsün diye sormak çok ayıptı. İnsanlar böyle şeyler sormazlardı. Fakat bugün herkes birbirine bu manada sorular soruyor. İnsanların sebataycılığından tutun, Çerkezliği, Gürcülüğü sorgulanır hale geldi. Yani acaip bir toplum haline geldik. Bunu aşmamız lazım. Bu durumu aşmanın en önemli yollarından bir tanesi yeni anayasadır" dedi.
Türkiye‘nin sivilleşmesinde Turgut Özal‘ın rolüne de değinen Mercan, şöyle konuştu: "Turgut Özal, Türkiye‘deki gerçek sivilleşmenin ilk adımını atmıştır. AK Parti zamanında eğer bir darbe olmadıysa bunda Özal‘ın çok büyük faktörü olmuştur. Eğer Hilmi Özkök gibi bir Genelkurmay Başkanı‘na sahip olduysak, bu Turgut Özal‘ın sayesinde olmuştur. Eğer Özal, Çankaya Köşkü‘nde 3.5 değil de 7 yıl kalmış olsaydı, AK Parti‘ye kapatma davası bile açamazlardı."
Prof.Dr. Mümtaz‘er Türköne de yeni dünya düzeninden bahsetti. Bambaşka bir dünyanın kurulduğunu söyleyen Mümtaz‘er Türköne, sözlerine şöyle devam etti: "Gelecekte çok farklı bir dünya ortaya çıkacak. Bunun çok somut göstergeleri var. Mesela nüfus. Nüfus her şeyi alt üst edecek kadar önemli bir gösterge. Birleşmiş Milletler‘in nüfus departmanının 2050 yılına kadar her ülke için tek tek yaptığı nüfus projeksiyonları var. Mesela bugün Almanya‘nın nüfusunun yüzde 4‘ü Müslümanlardan meydana geliyor. Benzer
oran Fransa‘da var. 2025 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 11‘e çıkıyor. 2050 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 23‘e çıkıyor. Bugünün batı dünyasının en büyük problemi nüfus problemidir. Bugün batıda konuşulan politik mevzu bu. Aslında oradaki siyasetçiler bu can alıcı konu etrafından siyaset üretiyorlar."
Nüfus konusunda örnekler de veren Türköne, şunları söyledi: "Çok daha yakın bir şeyi söyleyeyim. İsrail‘in 6.5 milyon nüfusu var. Bu nüfusun yüzde 16.5‘i Müslümanlardan meydana geliyor. Çok değil 20 -25 yıl sonra Müslümanların oranı İsrail‘de çoğunluğu oluşturacak. Müslümanlar bir parti kurup seçimlere girseler tek başına iktidara gelecek duruma ulaşıyor. Rusya‘da böyle, dünyanın birçok yerinde böyle. Ekonomik anlamda da, uluslararası ilişkiler anlamında da dünya değişiyor." Dünyanın ağırlık merkezinin
Batı Avrupa - Amerika ekseninden doğuya kaydığını anlatan Türköne, "Mesela 2034 yılında Çin‘in ekonomisinin Amerikan ekonomisini geçeceği öngörülüyordu, bu daha da öne alındı. Yani 2050 yılına gelmeden çok kutuplu bir dünya karşımıza çıkıyor. Amerikan hegemonyasının sona erdiği bir dünya karşımıza çıkıyor. Yani Arap dünyasındaki karışıklıklar, enerji çekişmeleri falan hepsi bununla alakalı" dedi.
Türkiye‘nin içerisinde de büyük değişimlerin yaşandığını belirten Mümtaz‘er Türköne, yeni anayasa konusuna da değindi. Yeni anayasal düzenin 200 - 250 yıllık bir geleceği belirleyeceğini söyleyen Türköne, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ve bizden önceki kuşakların yaklaşık 200 yıldır alıştığı ve değişmez zannettiği durumlar alt üst oluyor. Bu değişim sadece dışımızda değil içimizde de oluyor. Bugün Türkiye‘de anayasa konuşuluyor. Türkiye mecburen anayasa yapacak. Şu an tartışılıyor, olgunlaştırılıyor ve
gerçekleştirilecek. Bu kurulacak olan anayasal düzen en az 200 -250 yıllık bir geleceği belirleyecek. Bizden sonraki kuşaklar, yani 5 nesil bu bir iki yıl içerisinde yapılacak olan anayasal düzen içerisinde yaşayacaklar"
Son olarak 12 Haziran seçimlerinin önemine vurgu yapan Mümtaz‘er Türköne, şunları söyledi: "Biz, 200 yıldır bata çıka bir tarihin içerisinden geliyoruz. Çok ağır bedel ödedik. Bir Çanakkale Savaşı‘nda Türkiye‘nin bütün okumuş insanları yok oldu. Kurtuluş Savaşı denilen savaş bir yedek subay savaşı olarak bilinir. O kadar sıkıntı içerisinde bu yıllara geldik. Bugün tam anlamıyla uşağın hızlanıp tekerleklerini pistten kaldırdığı aşamadayız. Sonra uçak gerekli yüksekliğe ulaşacak ve herkes rahat edecek. Bu
seçim yeni anayasa yapacak parlamentoyu ortaya çıkaracağı için çok önemli. Adeta kurucu meclis gibi çalışacak bir parlamento oluşacak. Ve biz ilk defa halkın kendisiyle kararlaştırılmış bir anayasa yapacağız."
Konuşmacılar, son kısımda katılımcıların sorularını cevapladı. Programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, konuşmacılara çiçek takdim etti ve paylaştıkları bilgiler için teşekkür etti.
Kaynak: İHA
gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Programda ilk konuşmayı Faruk Mercan yaptı.
Yeni anayasanın önemine vurgu yapan Faruk Mercan, "Bizim öğrencilik zamanımızda insanlar bu kadar ayrışmamıştı. İnsanlara Türk müsün, Kürt müsün diye sormak çok ayıptı. İnsanlar böyle şeyler sormazlardı. Fakat bugün herkes birbirine bu manada sorular soruyor. İnsanların sebataycılığından tutun, Çerkezliği, Gürcülüğü sorgulanır hale geldi. Yani acaip bir toplum haline geldik. Bunu aşmamız lazım. Bu durumu aşmanın en önemli yollarından bir tanesi yeni anayasadır" dedi.
Türkiye‘nin sivilleşmesinde Turgut Özal‘ın rolüne de değinen Mercan, şöyle konuştu: "Turgut Özal, Türkiye‘deki gerçek sivilleşmenin ilk adımını atmıştır. AK Parti zamanında eğer bir darbe olmadıysa bunda Özal‘ın çok büyük faktörü olmuştur. Eğer Hilmi Özkök gibi bir Genelkurmay Başkanı‘na sahip olduysak, bu Turgut Özal‘ın sayesinde olmuştur. Eğer Özal, Çankaya Köşkü‘nde 3.5 değil de 7 yıl kalmış olsaydı, AK Parti‘ye kapatma davası bile açamazlardı."
Prof.Dr. Mümtaz‘er Türköne de yeni dünya düzeninden bahsetti. Bambaşka bir dünyanın kurulduğunu söyleyen Mümtaz‘er Türköne, sözlerine şöyle devam etti: "Gelecekte çok farklı bir dünya ortaya çıkacak. Bunun çok somut göstergeleri var. Mesela nüfus. Nüfus her şeyi alt üst edecek kadar önemli bir gösterge. Birleşmiş Milletler‘in nüfus departmanının 2050 yılına kadar her ülke için tek tek yaptığı nüfus projeksiyonları var. Mesela bugün Almanya‘nın nüfusunun yüzde 4‘ü Müslümanlardan meydana geliyor. Benzer
oran Fransa‘da var. 2025 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 11‘e çıkıyor. 2050 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 23‘e çıkıyor. Bugünün batı dünyasının en büyük problemi nüfus problemidir. Bugün batıda konuşulan politik mevzu bu. Aslında oradaki siyasetçiler bu can alıcı konu etrafından siyaset üretiyorlar."
Nüfus konusunda örnekler de veren Türköne, şunları söyledi: "Çok daha yakın bir şeyi söyleyeyim. İsrail‘in 6.5 milyon nüfusu var. Bu nüfusun yüzde 16.5‘i Müslümanlardan meydana geliyor. Çok değil 20 -25 yıl sonra Müslümanların oranı İsrail‘de çoğunluğu oluşturacak. Müslümanlar bir parti kurup seçimlere girseler tek başına iktidara gelecek duruma ulaşıyor. Rusya‘da böyle, dünyanın birçok yerinde böyle. Ekonomik anlamda da, uluslararası ilişkiler anlamında da dünya değişiyor." Dünyanın ağırlık merkezinin
Batı Avrupa - Amerika ekseninden doğuya kaydığını anlatan Türköne, "Mesela 2034 yılında Çin‘in ekonomisinin Amerikan ekonomisini geçeceği öngörülüyordu, bu daha da öne alındı. Yani 2050 yılına gelmeden çok kutuplu bir dünya karşımıza çıkıyor. Amerikan hegemonyasının sona erdiği bir dünya karşımıza çıkıyor. Yani Arap dünyasındaki karışıklıklar, enerji çekişmeleri falan hepsi bununla alakalı" dedi.
Türkiye‘nin içerisinde de büyük değişimlerin yaşandığını belirten Mümtaz‘er Türköne, yeni anayasa konusuna da değindi. Yeni anayasal düzenin 200 - 250 yıllık bir geleceği belirleyeceğini söyleyen Türköne, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ve bizden önceki kuşakların yaklaşık 200 yıldır alıştığı ve değişmez zannettiği durumlar alt üst oluyor. Bu değişim sadece dışımızda değil içimizde de oluyor. Bugün Türkiye‘de anayasa konuşuluyor. Türkiye mecburen anayasa yapacak. Şu an tartışılıyor, olgunlaştırılıyor ve
gerçekleştirilecek. Bu kurulacak olan anayasal düzen en az 200 -250 yıllık bir geleceği belirleyecek. Bizden sonraki kuşaklar, yani 5 nesil bu bir iki yıl içerisinde yapılacak olan anayasal düzen içerisinde yaşayacaklar"
Son olarak 12 Haziran seçimlerinin önemine vurgu yapan Mümtaz‘er Türköne, şunları söyledi: "Biz, 200 yıldır bata çıka bir tarihin içerisinden geliyoruz. Çok ağır bedel ödedik. Bir Çanakkale Savaşı‘nda Türkiye‘nin bütün okumuş insanları yok oldu. Kurtuluş Savaşı denilen savaş bir yedek subay savaşı olarak bilinir. O kadar sıkıntı içerisinde bu yıllara geldik. Bugün tam anlamıyla uşağın hızlanıp tekerleklerini pistten kaldırdığı aşamadayız. Sonra uçak gerekli yüksekliğe ulaşacak ve herkes rahat edecek. Bu
seçim yeni anayasa yapacak parlamentoyu ortaya çıkaracağı için çok önemli. Adeta kurucu meclis gibi çalışacak bir parlamento oluşacak. Ve biz ilk defa halkın kendisiyle kararlaştırılmış bir anayasa yapacağız."
Konuşmacılar, son kısımda katılımcıların sorularını cevapladı. Programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, konuşmacılara çiçek takdim etti ve paylaştıkları bilgiler için teşekkür etti.