"Felaketten Sonra Çözüm Arıyoruz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘‘Bizim bir açmazımız var, biz felaket olduktan sonra çözüm arayan bir toplumuz‘‘ dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Zonguldak‘ta düzenlediği mitingin ardından Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir‘i makamında ziyaret etti.
Kentin sorunlarıyla ve belediyenin çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Akdemir, 41. belediye başkanı olduğunu söyleyince Kılıçdaroğlu, ‘‘41 kere maşallah, bizim 41 vaatle uyuşuyor‘‘ diye espri yaptı.
Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde belediyelere yetki vererek taşeron işçilerin kadroya alınmasını sağlayacaklarını söyledi.
Akdemir, Kılıçdaroğlu‘na, kömür vagonu iten madenci heykeli, madenci bastonu ve Zonguldakspor atkısı hediye etti.
Belediye Meclis üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş‘ı da makamında ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, GMİS‘in Türkiye‘ye örnek olacak pek çok önemli eyleme imza atan bir işçi sendikası olduğunu belirterek, ‘‘Buranın gelenekleri var. Maalesef Zonguldak kan kaybederken, sendika da kan kaybediyor. Özellikle işçilerin örgütlenmesinden korkan siyasal yapı sizin önünüze engeller çıkarıyor‘‘ diye konuştu.
Örgütlü toplumdan yana olduklarını, herkesin örgütlenerek düşüncelerini ifade edebilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
‘‘İşçilerin sendikalaşması sadece Türkiye‘ye özgü bir olay değil. Bütün dünyada emeğin gücünü biliyoruz. Taşeron işçilik sendikacılık önündeki en ciddi engellerden birisi görülüyor. TBMM dahil bütün bakanlıklarda, hastanelerde taşeron işçiler çalıştırılıyor. O işçilerin dramı gerçekten çok yüreğin kabul edilemeyeceği derecede ciddidir. Ömür boyu asgari ücrete mahkum, saat kavramı yok. Biz emekten yanayız. İşverenin emeğine de saygı duyuyoruz. Üreten insanların mutlaka haklarının verilmesi lazım.
Yer altında çalışma koşulları en azından bizim beklediğimiz standartlarda değil. Ben geçen yılbaşını maden ocağında geçirdim. Oradaki çalışma ve havalandırma koşullarını gördüm. Bizim bir açmazımız var, biz felaket olduktan sonra çözüm arayan bir toplumuz. Oysa uygar insanlar, önce riski yok ederler, ondan sonra işçiyi yer altına indirirler. Batı‘da da aksaklıklar olur ama can kaybı bu kadar yüksek değil.‘‘
Kılıçdaroğlu, yer altındaki çalışma koşullarının evrensel standartlara çıkarılması durumunda daha sağlıklı havalandırma ve araç-gereç yaratılmış olacağını kaydetti.
Alabaş da Türkiye‘nin 20 milyon ton taş kömürü ihtiyacının havzadan ancak 3,5 milyon tonunun karşılandığını belirtti. Alabaş, ziyaretin anısına Kılıçdaroğlu‘na madenci vagonunun tasvir edildiği duvar saati armağan etti.
GMİS çıkışında bir gazetecinin, (‘‘Eğer bir toplu iğne ucu kadar yakınlarıma çıkar sağladığımı ispat edersen eyvallah. İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan a.. gerisini söylemeyeyim‘‘ dediniz biz gerisini merak ettik, ne söyleyecektiniz) şeklindeki sorusunu, ‘‘Aslında daha sert bir ifade kullanacaktım ama doğru olmayacağını düşündüm ve orada kestim‘‘ diye cevaplandırdı.
-TSO‘YA ZİYARET-
Kaynak: AA
Kentin sorunlarıyla ve belediyenin çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Akdemir, 41. belediye başkanı olduğunu söyleyince Kılıçdaroğlu, ‘‘41 kere maşallah, bizim 41 vaatle uyuşuyor‘‘ diye espri yaptı.
Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde belediyelere yetki vererek taşeron işçilerin kadroya alınmasını sağlayacaklarını söyledi.
Akdemir, Kılıçdaroğlu‘na, kömür vagonu iten madenci heykeli, madenci bastonu ve Zonguldakspor atkısı hediye etti.
Belediye Meclis üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş‘ı da makamında ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, GMİS‘in Türkiye‘ye örnek olacak pek çok önemli eyleme imza atan bir işçi sendikası olduğunu belirterek, ‘‘Buranın gelenekleri var. Maalesef Zonguldak kan kaybederken, sendika da kan kaybediyor. Özellikle işçilerin örgütlenmesinden korkan siyasal yapı sizin önünüze engeller çıkarıyor‘‘ diye konuştu.
Örgütlü toplumdan yana olduklarını, herkesin örgütlenerek düşüncelerini ifade edebilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
‘‘İşçilerin sendikalaşması sadece Türkiye‘ye özgü bir olay değil. Bütün dünyada emeğin gücünü biliyoruz. Taşeron işçilik sendikacılık önündeki en ciddi engellerden birisi görülüyor. TBMM dahil bütün bakanlıklarda, hastanelerde taşeron işçiler çalıştırılıyor. O işçilerin dramı gerçekten çok yüreğin kabul edilemeyeceği derecede ciddidir. Ömür boyu asgari ücrete mahkum, saat kavramı yok. Biz emekten yanayız. İşverenin emeğine de saygı duyuyoruz. Üreten insanların mutlaka haklarının verilmesi lazım.
Yer altında çalışma koşulları en azından bizim beklediğimiz standartlarda değil. Ben geçen yılbaşını maden ocağında geçirdim. Oradaki çalışma ve havalandırma koşullarını gördüm. Bizim bir açmazımız var, biz felaket olduktan sonra çözüm arayan bir toplumuz. Oysa uygar insanlar, önce riski yok ederler, ondan sonra işçiyi yer altına indirirler. Batı‘da da aksaklıklar olur ama can kaybı bu kadar yüksek değil.‘‘
Kılıçdaroğlu, yer altındaki çalışma koşullarının evrensel standartlara çıkarılması durumunda daha sağlıklı havalandırma ve araç-gereç yaratılmış olacağını kaydetti.
Alabaş da Türkiye‘nin 20 milyon ton taş kömürü ihtiyacının havzadan ancak 3,5 milyon tonunun karşılandığını belirtti. Alabaş, ziyaretin anısına Kılıçdaroğlu‘na madenci vagonunun tasvir edildiği duvar saati armağan etti.
GMİS çıkışında bir gazetecinin, (‘‘Eğer bir toplu iğne ucu kadar yakınlarıma çıkar sağladığımı ispat edersen eyvallah. İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan a.. gerisini söylemeyeyim‘‘ dediniz biz gerisini merak ettik, ne söyleyecektiniz) şeklindeki sorusunu, ‘‘Aslında daha sert bir ifade kullanacaktım ama doğru olmayacağını düşündüm ve orada kestim‘‘ diye cevaplandırdı.
-TSO‘YA ZİYARET-