'CHP neredeyse hepimize cennetten birer parsel yer verecek'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, seçim sürecinde anamuhalefetin herşeyi vaat ettiğini savunarak, "Neredeyse cennetten hepimize birer parsel yer verecekler" dedi. Çiçek, BDP'nin KCK davasından tutuklu yargılananları aday göstermesine ilişkin de, "Tutuklu olmak aday olmaya engel teşkil etmiyor yasalar açısından" diye konuştu.
Beyaz tv ekranlarında yayınlanan Deniz Güçer ile Metin Özkan'ın sunduğu Beyaz Koltuk programının bu haftaki bölümüne Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek konuk oldu. Çiçek, BDP'nin sivil itaatsizlik eylemini ve CHP'yi eleştirirken, BDP'nin KCK tutuklarını aday göstermesini de değerlendirdi.
Çiçek, 12 Haziran seçimleri öncesinde siyasi partileri çözüm önerilerinin kaynağını göstererek açıklamaya yapmaya davet etti. Kaynaksız vaatlerin devletin başını belaya sokacağını belirten Çiçek, özellikle CHP'yi eleştirdi. CHP'nin her şeyi vaat ettiğini ifade eden Çiçek, "Burada meslek kuruluşlarına çağrıda bulunuyoruz. Siyasi partileri ülke sorunları karşısında izaha davet etsinler. Gelsinler hepsi, öyle yuvarlak lafla geleceğiz, edeceğiz şunu yapacağız değil kaynağını da göstererek, kaynaksız ben onu yapacağım bunu yapacağım deyip, devletin başını belaya sokarsınız. Bakın size somut bir örnek vereyim. Tuzaklarla dolu bir döneme giriyoruz. CHP akıl almaz her şeyi vaat ediyor. Neredeyse cennetten hepimize birer parsel yer verecek" diye konuştu.
"BU VİCDANSIZLIĞIN ÖNÜNE DEMOKRASİ LAFINI GETİREREK BU ZIRVAYI TEBİL EDEMEZSİNİZ"
BDP'nin sivil itaatsizlik eylemini değerlendiren Çiçek, "Yanlış bir işin önüne, zararlı bir işin önüne, kötü bir işin önüne ne kadar fiyakalı sıfat koyarsan koy, o işin kokuşmuşluğunu, yanlışlığını ortadan kaldıramazsınız" dedi.
Çiçek, "Bir ülkede insanların bir kısımının devletinden talepleri vardır, beğenmediği icraatları vardır hükümetin. Protesto bir demokratik haktır ama bunun yasal çerçeve içinde yapılması lazım. Siz kendi protesto hakkınızı kullanırken, başkasının haklarına zarar vermemeniz gerekir. Ben ne yaparsam yapayım bu demokratiktir diyorsanız, bu demokratik olmaz, böyle bir zırvanın önüne demokratik lafını getirmek suretiyle zırvayı tebil edemezsiniz" şeklinde konuştu.
Sivil itaatsizlik adı altında kanunsuz bir takım işlerin yapıldığına dikkat çeken Çiçek, "O takdirde siz bunun önüne demokratik diyorsunuz. Bir taraftan diyosunuz ki, barış ve demokrasi istiyoruz. İyi de barış ve demokrasi diyorsunuz ama bu patlayıcılar neyin nesi. Barış ve demokrasi ile patlayıcıyı nasıl yan yana getiriyorsunuz. Özgürlük istiyoruz diyorsunuz, arkasına C4'leri bağlıyorsunuz. Bu nasıl olacak. Ondan sonra gidiyorsunuz masum insanların olduğu yerde bombayı çekip patlatıyorsunuz. Gidiyorsunuz bir minibüse tuzak kuruyorsunuz 2 yaşındaki çocuk yaralanıyor, 9 vatandaş ölüyor. Ondan sonra barış ve demokrasi diyorsunuz böylesine bir haksızlığın, hukusuzluğun, vicdansızlığın önüne demokrasi lafını getirerek bu zırvayı tebil edemezsiniz, bunları yapamazsınız. Bunları herkesin görmesi lazım" ifadelerini kullandı.
"TERÖR TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN SORUNU"
Türkiye'de maalesef siyasette yapılan bir yanlışlık olduğunu ifade eden Çiçek şöyle devam etti:
"Bir kısım sorunlar var ki, bu hükümetten kaynaklanır. Hükümet gittikten sonra da o sorun da biter. Mesela ekonomik sorunlar vardı. 2000'de, 2001'de kriz oldu ama bugün çok şükür Türkiye'de bu manada bir kriz yok. Bu hükümetin o ülkeyi kötü yönetmesinden kaynaklanıyor. Ama bir kısım sorunlar var ki bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunu. Yani sizinle beraber çıkmamış, sizden önce var, daha önce var, bugün de var. Dolayısıyla bu bir devlet sorunudur. Böylesine bir devlet sorununu hükümet ile ilişkilendirdiğinizde en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Çünkü o zaman sap ile sapan birbirine karıştırılmış olur. Onun için bu Türkiye Cumhuriyeti'nin terör sorunudur. Biz bir kısım tedbirler aldık, almayada devam ediyoruz."
"TUTUKLU OLMAK ADAY OLMAYA ENGEL TEŞKİL ETMİYOR"
Özkan'ın, "BDP KCK tutuklarını aday listesine koymuş. BDP ne yapmaya çalışıyor" sorusu üzerine Çiçek, "Aday kim olur, kim olmaz onu yasalar belirliyor. Şu şartları taşıyanlar aday olur, taşımayanlar aday olmaz. Birileri o şartları taşıyorsa ondan sonra bu adaylar uygundu değildi, bunun kararını parti kendi verir. Beğendirebiliyorsa da halk verir. Onun dışında bir şey söylemek doğru değil. Tutuklu olmak aday olmaya engel teşkil etmiyor yasalar açısından. Siyaseten doğru mu yanlış mı, size göre bana göre yanlış olur ama millet der ki, hayır ben yanlış görmüyorum veya millet der ki, yanlış birini koydu getirdi oy vermiyorum. Onun için biz bu konuda millettin takdirini esas alır, önemseriz" diye konuştu.
BEYAZ GAZETE