Manavgat Vergi Dairesi Müdürü Çoban’Dan Uyarı
Manavgat Vergi Dairesi Müdürü Mustafa Çoban, 6111 sayılı ‘Bazı alacakların yeniden yapılandırılması’ hakkındaki kanunun 25 Şubat tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, “Bu yasa çok geniş bir kesimi ilgilendirdiği için tüm mükelleflerimizi bilgilendirmek istiyoruz” dedi.
Manavgat Vergi Dairesi Müdürü Mustafa Çoban, yasanın üç grupta düzenlemeler yaptığını ifade ederek, “Birinci grupta, şu anda vergi dairemize borcu olan mükelleflerimizin borç yapılandırması. İkinci grup yine mükelleflerimizi ilgilendiren matrah artırımı ve üçüncü grupta da stok beyanlarıyla ilgilidir” dedi. Birinci grubun, çok geniş bir mükellef kitlesini ilgilendirdiğini belirten Çoban, “Vergi borcu olan mükelleflerin vergi borçlarını yeniden yapılandırmaktadır. Vergilerde herhangi bir indirime gidilmeksizin, vergi gecikme zammı yerine TEFE ve ÜFE oranları uygulanmakta ve borçlar bu orana göre yeniden yapılanmaktadır” diye konuştu.
Çoban, ihtilaflı vergi borçlarının da yasada yer aldığını bildirerek, şunları söyledi:
“Yine aynı şekilde, mükelleflerimizin daha önceki ihtilafları şeklinde Danıştay, bölge idare mahkemesi ve vergi mahkemesinde sürmekte olan ihtilaflı vergi borçlarıyla ilgili olarak ta yine bu yasaya göre yaralanması mümkün olmaktadır. Bu mükelleflerimizin, yani ihtilaflı ve kesinleşmiş vergi borcu bulunan mükelleflerimizin 2 Mayıs 2011 tarihine kadar bir dilekçe ile vergi dairesine müracaat etmesi gerekmektedir. Bu mükelleflerimizin müracaatları üzerine gerekli yapılandırma işlemleri yapılarak kendilerine bir plan hazırlanacaktır.”
Matrah ve vergi artırımını baz alan ikinci grubun ise, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, KDV ve stopaj geliri mükellefleri ile basit usul ve gayrimenkul iradıyla diğer gelir mükelleflerini ilgilendirdiğini belirten Manavgat Vergi Dairesi Müdürü Mustafa Çoban, bu mükelleflerin vergi ve matrahlarını artırabilme hakkına sahip olduğunu belirtti. Çoban, “Bunlarda yine bu matrah artırımlarını 2 Mayıs 2011 tarihine kadar yerine getirmek zorundadır. Bu matrah artırımıyla getirilen en büyük özellik, bu mükelleflerin artırımda bulundukları yıllara ilişkin olarak herhangi bir vergi incelemesinin yapılmayacağıdır. Matrah artırımı, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları için yapılabilecektir. Mükellef isterse tek bir yılı, isterse tüm yılları kapsayacak şekilde matrah artırımında bulunabilecektir. Mükellef istediği şekilde bu hakkını kullanabilecektir” diye konuştu. Kesinleşmiş ve ihtilaflı vergi borcu ile matrah artırımında mükelleflerin peşin ödeme yapabilecekleri gibi 6, 9, 12 ve 18 aylık taksit imkanlarından da faydalanabileceğini söyleyen Çoban, “Bunlar ikişer ay arayla, yani örnek vermek gerekirse, 18 ay taksit yaptığımız zaman, iki ayda bir ödeme yapacağı için 36 ay, yani üç seneye yakın bir taksitlendirme imkanına kavuşmuş olacaktır” dedi.
6111 sayılı yasanın mükellefler lehine bir maddesinin daha olduğunu vurgulayan ve bunun da stok beyannameleriyle ilgili olduğunu söyleyen Çoban, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu konuda kanun, bir işletmede mevut olduğu halde kayıtlarda yer almayan makine, emtia, malzeme ve demirbaşlarla ilgili olarak bir düzenlemedir. Mükellefler 31 Mayıs tarihine kadar bunları vergi dairesine bildirdikleri taktirde, bu mevcut olup da kayıtlarda yer almayan makine, malzeme ve emtialarını kayıt altına alabileceklerdir. Bununla ilgili olarak da, genel KDV oranlarına bağlı olarak yüzde 10, diğer indirimli KDV oranlarına bağlı emtialarda ise, indirimli oranın yarısı kadar bir KDV ödemekle yükümlüdürler. Bu KDV’yi de en geç 31 Mayıs 2011 tarihine kadar vergi dairesine yatırmakla mükelleftirler.
Yine kayıtlarda yer aldığı halde işletmelerde mevcut olmayan mallar için mükelleflerimizin 31 Mayıs 2011 tarihine kadar fatura düzenleyerek bunları kayıtlarından çıkarmaları mümkündür. Bununla da ilgili olarak mükellefimize geçmişe yönelik bir vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmayacaktır. Defter tutan mükellefler ise kayıtlarında mevcut olduğu halde gerçekte olmayan kasa mevcutları ve ortaklar cari hesaplarında gözüken değerlerle ilgili olarak, bunları vergi dairelerine 31 Mayıs’a kadar beyan etmeleri halinde, bunları şu andaki mevcut durumlarına getirme olanağı sağlanmıştır. Bu değerlerle ilgili olarak 31 Mayıs tarihine kadar beyan edilen vergilerin yüzde 3 oranında bir vergi ödenerek. Bunlarında gerçek cari durumuna getirilmesi mümkündür.”
Kaynak: İHA
Çoban, ihtilaflı vergi borçlarının da yasada yer aldığını bildirerek, şunları söyledi:
“Yine aynı şekilde, mükelleflerimizin daha önceki ihtilafları şeklinde Danıştay, bölge idare mahkemesi ve vergi mahkemesinde sürmekte olan ihtilaflı vergi borçlarıyla ilgili olarak ta yine bu yasaya göre yaralanması mümkün olmaktadır. Bu mükelleflerimizin, yani ihtilaflı ve kesinleşmiş vergi borcu bulunan mükelleflerimizin 2 Mayıs 2011 tarihine kadar bir dilekçe ile vergi dairesine müracaat etmesi gerekmektedir. Bu mükelleflerimizin müracaatları üzerine gerekli yapılandırma işlemleri yapılarak kendilerine bir plan hazırlanacaktır.”
Matrah ve vergi artırımını baz alan ikinci grubun ise, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, KDV ve stopaj geliri mükellefleri ile basit usul ve gayrimenkul iradıyla diğer gelir mükelleflerini ilgilendirdiğini belirten Manavgat Vergi Dairesi Müdürü Mustafa Çoban, bu mükelleflerin vergi ve matrahlarını artırabilme hakkına sahip olduğunu belirtti. Çoban, “Bunlarda yine bu matrah artırımlarını 2 Mayıs 2011 tarihine kadar yerine getirmek zorundadır. Bu matrah artırımıyla getirilen en büyük özellik, bu mükelleflerin artırımda bulundukları yıllara ilişkin olarak herhangi bir vergi incelemesinin yapılmayacağıdır. Matrah artırımı, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları için yapılabilecektir. Mükellef isterse tek bir yılı, isterse tüm yılları kapsayacak şekilde matrah artırımında bulunabilecektir. Mükellef istediği şekilde bu hakkını kullanabilecektir” diye konuştu. Kesinleşmiş ve ihtilaflı vergi borcu ile matrah artırımında mükelleflerin peşin ödeme yapabilecekleri gibi 6, 9, 12 ve 18 aylık taksit imkanlarından da faydalanabileceğini söyleyen Çoban, “Bunlar ikişer ay arayla, yani örnek vermek gerekirse, 18 ay taksit yaptığımız zaman, iki ayda bir ödeme yapacağı için 36 ay, yani üç seneye yakın bir taksitlendirme imkanına kavuşmuş olacaktır” dedi.
6111 sayılı yasanın mükellefler lehine bir maddesinin daha olduğunu vurgulayan ve bunun da stok beyannameleriyle ilgili olduğunu söyleyen Çoban, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu konuda kanun, bir işletmede mevut olduğu halde kayıtlarda yer almayan makine, emtia, malzeme ve demirbaşlarla ilgili olarak bir düzenlemedir. Mükellefler 31 Mayıs tarihine kadar bunları vergi dairesine bildirdikleri taktirde, bu mevcut olup da kayıtlarda yer almayan makine, malzeme ve emtialarını kayıt altına alabileceklerdir. Bununla ilgili olarak da, genel KDV oranlarına bağlı olarak yüzde 10, diğer indirimli KDV oranlarına bağlı emtialarda ise, indirimli oranın yarısı kadar bir KDV ödemekle yükümlüdürler. Bu KDV’yi de en geç 31 Mayıs 2011 tarihine kadar vergi dairesine yatırmakla mükelleftirler.
Yine kayıtlarda yer aldığı halde işletmelerde mevcut olmayan mallar için mükelleflerimizin 31 Mayıs 2011 tarihine kadar fatura düzenleyerek bunları kayıtlarından çıkarmaları mümkündür. Bununla da ilgili olarak mükellefimize geçmişe yönelik bir vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmayacaktır. Defter tutan mükellefler ise kayıtlarında mevcut olduğu halde gerçekte olmayan kasa mevcutları ve ortaklar cari hesaplarında gözüken değerlerle ilgili olarak, bunları vergi dairelerine 31 Mayıs’a kadar beyan etmeleri halinde, bunları şu andaki mevcut durumlarına getirme olanağı sağlanmıştır. Bu değerlerle ilgili olarak 31 Mayıs tarihine kadar beyan edilen vergilerin yüzde 3 oranında bir vergi ödenerek. Bunlarında gerçek cari durumuna getirilmesi mümkündür.”