'Biz kaybettik ama İstanbul kazandı'

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kurulların bazı yollarla projelerdeki süreçleri uzattığını belirterek, "Normal şartlarda Marmaray projesi 2011'in başlarında bitmiş olacaktı. Marmaray projesinde biz kaybettik ama tarih kazandı, İstanbul kazandı" dedi.

'Biz kaybettik ama İstanbul kazandı'

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken'in sorularını yanıtladı.

"9 yıldır bakansınız bu süre içinde siz" en çok yoran proje ne oldu?" sorusuna Yıldırım, "Hiç beklemediğim bir soru. Ama doğrusu Türkiye'de iş yapmak kolay değil. Bunu bir bakanın ağzından duymanız bile çok ilginç. Türkiye'de ister özel sektörde ister kamuda çalışın doğrusu iş yaparken çok ciddi zorluklarla, dirençlerle karşılaşıyorsunuz" dedi.

"Bu zorlukların bir kısmı sizin kontrol edebileceğiniz, yönetebileceğiniz zorluklar" diyen Yıldırım, "Ama bir kısmıda sizin dışınızda gelişen zorluklar. Her projede şüphesiz yorucu bir süreç yaşıyoruz. Ama zaman kayıplarının en fazla olduğu iki alan var. Bunlardan bir tanesi tarihi kurulla, sit alanları bunlardan kaynaklanan sorunlar. Bir diğeri de yargı ve ihale süreçleri. Biz yatırımcı bir bakan olduğumuz için, herhangi bir projeye ihaleye çıkıyorsunuz ihalede kazanan firmanın dışındakiler kaybettikleri için memnun olmuyorlar. Çeşitli hukuki boşlukları yolları deneyerek doğrusu yargıya gidiyorlar, kamu ihale kurumuna gidiyorlar süreçleri uzatıyorlar. Süreçlerin uzaması bizim planlarımızı, hedeflerimizi bozuyor dolayısıyla hizmetin vatandaşa ulaşması gecikmiş oluyor" diye konuştu.

"MARMARA TARİHE GEÇTİ"

Bu yönden rahatsızlık duyduklarını ifade eden Yıldırım şöyle devam etti:

"Marmaray'daki gecikme ağırlıklı olarak sit kurullarının, tabiat kültür varlıklarını koruma kurullarının çok hassas bir şekilde proje güzergahındaki istasyonlarda kazıları ısrarla istemeleri. Ve bu kazma süresi arkeolojik çalışmaların düşündüğümüzden üç kat dört kat uzun sürmesi. Sadece bu yüzden projedeki kaybımız dört yıldan fazladır. Normal şartlarda Marmaray projesi 2011'in başlarında bitmiş olacaktı. Şimdi 2013'ün sonuna sarktı. Ama bizim bir tesellimiz var bu projeyle ilgili. Arkeolojik kazılarda ciddi bir zaman kaybımız oldu ama Marmaray'dan önce Marmaray'dan sonra diye İstanbul tarihi ikiye ayrıldı. Marmaray'dan önceki 1500 yıllık tarihinden bahsedilirdi İstanbul'un, Marmaray projesiyle birlikte 8500 yıllık tarihe ulaştı. Marmara bu anlamda tarihe geçti. İstanbul gibi içinden deniz geçen dünyanın açık hava müzesi en önemli kentlerinden bir tanesinin tarihini 1500 yıllık olmadığını 8500 yıllık bilinen tarihinin olduğunu Marmaray projesiyle anladık bu da bizim en büyük tesellimiz. Marmaray projesinde biz kaybettik ama tarih kazandı, İstanbul kazandı."

Kurulları günah keçisi olarak görmenin doğru olmadığını ama anlayış değişimine ihtiyaç olduğunu söyleyen Yıldırım, "Detayla esası çok iyi değerlendirmemiz lazım. Tarihi varlıklarmız, kültür varlıklarımız hepimizin ortak mirasıdır. Geçmişimizden bize kadar ulaşan varlıklardır. Onlar bizim medeniyetimizin bizim kültürümüzün bizim toplumumuzun övüneceğimiz en büyük değerlerdir" dedi.

"HER PROJE BENİ HEYECANLANDIRIYOR"

"En çok hoşunuza giden proje ne oldu" sorusuna karşılık Yıldırım, "Her proje beni heyecanlandırıyor. Yeni bir hizmeti vatandaşa verdiğinizde onun açılışında vatandaşla karşılıklı elektriklenme oluyor.  Yani insanlar toplanmış karşınızda, bir eser açıyorsunuz ve o eserin bitmiş olmasının o tatlı yorgunluğu üzerinizde oluyor. Onunda bir iltifatla karşılanmış olması yaptığınız işin haklılığını da ayrıca ispat ediyor. Ve sonun da diyorsunuz ki ülkenin bir sorununu daha çözdük. Şimdi bir yol düşünün dağlardan vadilerden geçit vermiyor. Örnek somutlaştırılım. Sakarya-Mekece, Bilecik-Bozhöyük yolu bu yol aslında İstanbul'un orta anadoluya akdenize Anatalya'ya kadar uzanan güzergahı çok önemli bir yol ama maalesef bitirilememiş. O Bilecik rampaları ölüm rampaları haline gelmiş. Bu yol yapıldıktan sonra o kadar büyük bir memnuniyet oluştu ki, o kadar güzel geriye dönüşler oldu ki biz bundan çok mutlu olduk. Hatta o yol açılışından sonra Eskişehirde bir toplantıdaydım o kalabalığın içerisinde bir vatandaşımız 60-65 yaşlarında zannediyorum, 'Bakanım' diye bağırarak 'illa alnından öpeceğim' dedi. 'Hayrola, ne oldu?' dedim. 'Bu yolda ömrüm geçti niye daha önce gelmediniz iktidara' dedi gözlerinden yaş geldi. Bunlar tabi insanı çok duygulandırıyor, grurlandırıyor."

"HIZLI TREN 74 MİLYON İNSANIMIZIN ÖZLEMİYDİ"

"Hızlı tren 74 milyon insanımızın özlemiydi" diyen Bakan Yıldırım, "Avrupa ülkesinde yaşayan insanlarda, İspanya'da, Fansa'da, Japonya'da veya Almanya'da yaşayanlardan bizim neyimiz eksik. Bizim insanımız niye hızlı trene binemesin, niye gelişmiş yollarda seyehat edemesin, neden hava yolunu çok daha yaygın kullanmasın. Bütün bunlar için çok şükür Allah bize öyle bir ülke vermiş ki herşey mümkün. Bu her ülkede yok. Havayolunu istediğimiz gibi kullanabiliriz, denizi kullanabiliriz, demiryollarını, karayollarını kullanabiliriz Bütün bu imkanlar varken insanlarımızı bundan mahrum etmeye hakkımız yok. Gecikmiş olan bu hizmetleri daha fazla geciktirmek istemedik" şeklinde konuştu.

"75 İLİMİZ BİRBİRİYLE KESİNTİSİZ BÖLÜNMÜŞ YOLLA BAĞLANABİLİR"

"Tabi şüphesiz en başta sayın başbakanımız hizmetten gelen bir insan. Belediye başkanlığı yapmış bir insan" diye konuşan Yıldırım şöyle devam etti:

"Onunla beraber çalıştık orada. Biz aslında Türkiye'nin bir özetine hizmet ettik. Türkiye'de 74 milyonun her bölgede ne istediğini ne arzuladığını biz İstanbul belediye başkanlığı sırasında öğrenme fırsatı bulduk. O bizim için çok önemli bir referans oldu. Burada sadece ölçeği büyüttük. Mesela şu harita bizden önce yoktu. Haritanın daha önce şehir giriş çıkışlarında tek tük bölünmüşyollar vardı. Ama şimdi 75 tane ilimiz birbiriyle kesintisiz bölünmüş yolla bağlanabilir."

"BAŞKAKANIMIZ HER İŞ BİTTİĞİNDE YENİ BİR İŞİN SİPARİŞİNİ VERİR"
 
"Sayın Başbakan sizin yaptığınız işlerden hangisine çok fazla iltifat etti" sorusuna Bakan Yıldırım, "Çok zor bir soru sordunuz" diye karşılık verdi. Başbakanın çok önemli bir özelliği olduğunu belirten Yıldırım, "Hiç bir işi yeterli görmez. Her iş bittiğinde yeni bir işin siparişini verir. Ve de başbakanımız aleni yüzümüze karşı iltifatta cimridir. Yani takdir eder ama bunu alemi yapmakta çok cimri davranır. Doğrusu zaman zaman tabiki vatandaşta o açılışlardaki konuşmasında veya başka ortamlarda vesilelerle yaptığı konuşmalarda bu hizmetin hem ülke için hem kendisi açısında önemini ve bundan duyduğu memnuniyeti çok sıkça ifade ediyor. Türkiye'de özellikle konuşulan ulaştırma konuları, sağlık konuları ve diğer konular var" diye konuştu.

"ÇOK FAZLA HİZMET YAPILINCA HERKESE ULAŞTI"
 
"Bizim bakanlıkla ilgili vatandaşın en fazla dikkatini çeken yollar" diyen Yıldırım, "Bölünmüş yollardaki gelişme yol ağının çok gelişmesi, köy yolları, köy içme suları bu gibi konular bir kere çok ciddi bir memnuniyet oluşturuyor. Hava taşımacılığının çok yaygınlaştırılması da vatandaş arasında çokça farkedilen birşey oldu. Hizmetler belki her dönemde vardı ama bu hizmetlerin halk tarafından sahiplenmesi, benimsenmesi bu dönemde oldu. O neden oldu miktarı arttı. Çok fazla hizmet yapılınca herkese ulaştı. O yüzden memnuniyet değerlendirmesi çok daha kolay yapılır hale geldi" dedi.


BEYAZ GAZETE