Brüderle’Nin ‘Gafı’ Hükümeti Karıştırdı
Hür Demokrat Partili (FDP) Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle’nin hükümetin nükleer santralleri “şimdilik” kapatma kararını “seçim stratejisi” olarak değerlendirmesi ortalığı karıştırdı. Muhalefet partileri Federal Meclis’teki oturumda hükümeti alaycı bir dille eleştirirken, Brüderle tüm iddiaları yalanladı.
Hür Demokrat Partili (FDP) Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle’nin hükümetin nükleer santralleri “şimdilik” kapatma kararını “seçim stratejisi” olarak değerlendirmesi ortalığı karıştırdı. Muhalefet partileri Federal Meclis’teki oturumda hükümeti alaycı bir dille eleştirirken, Brüderle tüm iddiaları yalanladı.
Almanya’nın saygın gazetelerinden “Süddeutsche Zeitung”, Brüderle’nin Alman Sanayiciler Birliği (BDI) ile yaptığı görüşmede federal hükümetin nükleer satraller çerçevesindeki moratoryum girişimini “seçim stratejisi” olarak değerlendirdiğini iddia etti. Toplantının tutanağına dayanarak haberi yapan gazetenin aksine Brüderle, meclis oturumunda tüm suçlamaları yalanladı. Nükleer santrallerin güvenliğinin öncelikli gündemleri olduğunu aktaran Brüderle, “Bunu seçim malzemesi yapmakla suçlanmak utanç verici.” şeklinde eleştirilere cevap verdi . BDI Başkanı Werner Schnappauf ise “Ekonomi Bakanı’nın ifadeleri yanlış kaydedilmiş.” diyerek, toplantıya katılan 50 üyeye gönderilen protokolün tam olarak neresinde yanlışlık yapıldığı konusunda bir açıklama yapmadı.
Muhalefet partilerine göre Başbakan Angela Merkel’in (CDU) güvenirliliği çok ağır zedelendi. Yeşiller Fraksiyonu Eşbaşkanı Jürgen Trittin, bu durumun Brüderle’nin BDI’deki konuşmasından önce de aynı şekilde olduğuna dikkat çekti. Sol Parti Fraksiyonu Başkanı Gregor Gysi de, “Eyalet seçimleri öncesi nükleer santralleri kapatarak daha sonra devam etmek halka karşı sorumsuzluktur.” şeklindeki sözleriyle koalisyon partilerini eleştirmeye devam etti. Nükleer politikada değişiklik seçim manevrası olmadığını savunan Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Fraksiyonu’nun Başkanı Volker Kauder ise Bild gazetesine şu açıklamayı yaptı: “ Seçimlerden bağımsız olarak gereken kararı alırız.”
Bu hafta sonu Almanya’nın Baden-Württemberg ve Rheinland-Pflaz eyaletlerinde yerel seçimler yapılacak. ‘Süper seçim yılı’ olarak adlandırılan bu dönemde, Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Hür Demokrat partileri kan kaybetmeye devam ediyor. Baron Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktora tezindeki intihal skandalı ve istifasıyla sonuçlanan olaydan kısa bir süre sonra ‘nükleer santral tartışmaları’ hükümetteki partileri seçim öncesi zor durumda bırakıyor.
Almanya’nın saygın gazetelerinden “Süddeutsche Zeitung”, Brüderle’nin Alman Sanayiciler Birliği (BDI) ile yaptığı görüşmede federal hükümetin nükleer satraller çerçevesindeki moratoryum girişimini “seçim stratejisi” olarak değerlendirdiğini iddia etti. Toplantının tutanağına dayanarak haberi yapan gazetenin aksine Brüderle, meclis oturumunda tüm suçlamaları yalanladı. Nükleer santrallerin güvenliğinin öncelikli gündemleri olduğunu aktaran Brüderle, “Bunu seçim malzemesi yapmakla suçlanmak utanç verici.” şeklinde eleştirilere cevap verdi . BDI Başkanı Werner Schnappauf ise “Ekonomi Bakanı’nın ifadeleri yanlış kaydedilmiş.” diyerek, toplantıya katılan 50 üyeye gönderilen protokolün tam olarak neresinde yanlışlık yapıldığı konusunda bir açıklama yapmadı.
Muhalefet partilerine göre Başbakan Angela Merkel’in (CDU) güvenirliliği çok ağır zedelendi. Yeşiller Fraksiyonu Eşbaşkanı Jürgen Trittin, bu durumun Brüderle’nin BDI’deki konuşmasından önce de aynı şekilde olduğuna dikkat çekti. Sol Parti Fraksiyonu Başkanı Gregor Gysi de, “Eyalet seçimleri öncesi nükleer santralleri kapatarak daha sonra devam etmek halka karşı sorumsuzluktur.” şeklindeki sözleriyle koalisyon partilerini eleştirmeye devam etti. Nükleer politikada değişiklik seçim manevrası olmadığını savunan Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Fraksiyonu’nun Başkanı Volker Kauder ise Bild gazetesine şu açıklamayı yaptı: “ Seçimlerden bağımsız olarak gereken kararı alırız.”
Bu hafta sonu Almanya’nın Baden-Württemberg ve Rheinland-Pflaz eyaletlerinde yerel seçimler yapılacak. ‘Süper seçim yılı’ olarak adlandırılan bu dönemde, Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Hür Demokrat partileri kan kaybetmeye devam ediyor. Baron Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktora tezindeki intihal skandalı ve istifasıyla sonuçlanan olaydan kısa bir süre sonra ‘nükleer santral tartışmaları’ hükümetteki partileri seçim öncesi zor durumda bırakıyor.