Bahçeli‘den Bdp‘li Vekillere Sert Tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk polisi ve askerinin sahipsiz ve yalnız olmadığını vurgulayarak, "Bilinmelidir ki, AK Parti‘nin gidişiyle, bir avuç çapulcunun ve gözü dönmüş eşkıyanın kanlı elleri hiçbir şerefli güvenlik görevlisine uzanamayacaktır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Şırnak‘ın Silopi ilçesinde BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel‘in bir güvenlik görevlisine tokat atmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Türkiye‘nin, yıkım ve tahribatın mihmandarlığında ilerleyen AK Parti politikalarının tüm acı sonuçlarına 8 yılı aşkın bir süredir katlandığını ve sabrının sınırına yaklaştığını ifade eden Bahçeli, Başbakan Erdoğan‘ın yönetimi altında, Türkiye‘nin vahim bir sürece doğru hızla yol aldığını savundu. Küresel güç merkezlerinin çekim alanına
kapılan AK Parti iktidarının, başkalarının senaryolarında figüranlık yaparken, kendi içindeki sorun alanlarının içinden çıkılmaz bir aşamaya geldiğini savunan Bahçeli şunları kaydetti:
"AK Parti‘yle birlikte felaketlerin parke taşları bir bir milletimizin önüne döşenmiş ve yanan ayrılıkçı ve fitne ateşi her geçen gün körüklenmiştir. Hükümet, Türk milletinin kutlu varlığına musallat olan ihanet odaklarını rahata erdirmiş, sırtlarını sıvazlamış, önlerini açmış, umutlandırmış ve cüretkar olmalarından birinci derecede sorumlu olmuştur. Eğer bugün bölücü mihraklar şımarmış ve gemi azıya almışlarsa bunun en önde gelen nedeni AK Parti‘nin milli geçeklerden uzak politikaları ve PKK
açılımındaki inat ve ısrarıdır. Zıvanadan çıkan eli kanlı canilerin Türk milletine açıkça ve küstahça meydan okumaları Başbakan Erdoğan‘ın şuursuz, aciz ve teslimiyetçi politikalarından cesaret almıştır."
Türkiye‘nin, sözde demokratik açılım adı verilen yıkım projesinin tüm sancılarını ve ağır sarsıntılarını bir bir yaşadığını ifade eden Bahçeli, her fırsatta öfke ve kinlerini kusan bölücü terör uzantılarının, tahrik ve saldırılarını alçakça artırmaya başladıklarını belirtti. Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Nitekim bunun en son örneğini, Nevruz Bayramı münasebetiyle vatanımızın bir yöresinde cereyan eden hadiselerde görmek mümkün olmuştur. Terör örgütü paçavralarını üzerine geçiren ve sokaklarda militanlık yapan Meclis‘teki siyasi bölücülerin temsilcileri, milletimizin gözü önünde iğrenç eylemlerini ortaya koymaktan herhangi bir sakınca görmemişlerdir. Bununla birlikte, en ağır küfür ve hakaretler eşliğinde yalnızca görevini yapan Türk polisine tokat atmaya cüret eden çürümüş ve kokuşmuş şahsiyetlerin
kirli yüzlerine milletimiz Nevruz vesilesiyle bir kez daha şahit olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi bu aşağılık fiile hiçbir güvenlik mensubumuzun layık olmadığını ve kendilerine uzanan ellerin mutlaka kırılıp atılması gerektiğine yürekten inanmaktadır. Kendisi adına Yüce Divan rezervasyonu çoktan yapılan yıkım koordinatörü müstafi İçişleri Bakanı‘nın, polisimizi içine düşürdüğü içler acısı halin manzarası bu en son olayda daha da iyi görülmüştür. Demokrasi ve insan hakları boyalarını yüzlerine sürerek
sokaklarda zehir ve nifak saçan, terörist eylemlerle milletimizi bezdireceğini sanan gafillerin güç kaynağı ve desteği açılım denilen yıkım projesi olduğu açık ve ortadadır. Bunun vebali de hiç şüphesiz Başbakan Erdoğan ve koordinatör bakanın üzerindedir. Sözde milli birlik ve kardeşlik projesi adı altında yürüyen ve dağılmayla, parçalanmayla son bulacak hain sürecin milletimiz için tam bir felaket olacağı şüphesizdir. Anlaşılmaktadır ki, AK Parti giderayak Türk milletini içinden çıkamayacağı sorun
dehlizlerin içine itmektedir. Canilere insan hakları kapsamında kol kanat gerilmesi, buna karşılık güvenlik kuvvetlerinin kaderine terk edilmeleri AK Parti zihniyetinin bir eseridir. Teröristle müzakere eden, bölücülere şirin görünen, eşkıyaya el uzatan AK Parti iktidarı, artık kendi güvenlik görevlilerimizin bile hakkını koruyamayacak zelil bir aşamaya gerilemiştir. Başbakan Erdoğan yakın coğrafyalarda istikrarsızlık içinde bocalayan ülkelere ABD projelerini uygulamaya çalışırken, ülkemiz kargaşanın,
kaosun ve kardeş kavgasının eşiğine kadar gelmiştir. Partimiz 12 Haziran seçimleri öncesinde, başta hükümet olmak üzere herkesin aklını başına almasında sonsuz faydalar görmekte ve Şırnak‘ın Silopi ilçesinde, polisimize yönelik rezil saldırıyı lanetlemektedir. Kimden ve nereden gelirse gelsin, milletimizin esenliği ve emniyeti içine fedakarca görevlerini yürüten güvenlik görevlerimize yönelik hunharca saldırıların, tahriklerin def edilmesi vatanseverlerin en büyük isteği ve hedefidir. Türk polisi ve askeri
sahipsiz ve yalnız değildir. Bilinmelidir ki, AK Parti‘nin gidişiyle, bir avuç çapulcunun ve gözü dönmüş eşkıyanın kanlı elleri hiçbir şerefli güvenlik görevlisine uzanamayacaktır. Bundan sonra herkes haddini ve hududunu tayin etmeli, rüzgar ekenin eninde sonunca mutlaka fırtına biçeceğini unutmaması gerekmektedir. AK Parti hükümeti, Türk milletinin haysiyet ve onurunu İmralı‘ya peşkeş çekmenin, Kandil‘le irtibat kurmanın, küresel ayak oyunlarına alet olmanın hesabını çok yakın bir zamanda acı bir şekilde
verecektir."
Kaynak: İHA
kapılan AK Parti iktidarının, başkalarının senaryolarında figüranlık yaparken, kendi içindeki sorun alanlarının içinden çıkılmaz bir aşamaya geldiğini savunan Bahçeli şunları kaydetti:
"AK Parti‘yle birlikte felaketlerin parke taşları bir bir milletimizin önüne döşenmiş ve yanan ayrılıkçı ve fitne ateşi her geçen gün körüklenmiştir. Hükümet, Türk milletinin kutlu varlığına musallat olan ihanet odaklarını rahata erdirmiş, sırtlarını sıvazlamış, önlerini açmış, umutlandırmış ve cüretkar olmalarından birinci derecede sorumlu olmuştur. Eğer bugün bölücü mihraklar şımarmış ve gemi azıya almışlarsa bunun en önde gelen nedeni AK Parti‘nin milli geçeklerden uzak politikaları ve PKK
açılımındaki inat ve ısrarıdır. Zıvanadan çıkan eli kanlı canilerin Türk milletine açıkça ve küstahça meydan okumaları Başbakan Erdoğan‘ın şuursuz, aciz ve teslimiyetçi politikalarından cesaret almıştır."
Türkiye‘nin, sözde demokratik açılım adı verilen yıkım projesinin tüm sancılarını ve ağır sarsıntılarını bir bir yaşadığını ifade eden Bahçeli, her fırsatta öfke ve kinlerini kusan bölücü terör uzantılarının, tahrik ve saldırılarını alçakça artırmaya başladıklarını belirtti. Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Nitekim bunun en son örneğini, Nevruz Bayramı münasebetiyle vatanımızın bir yöresinde cereyan eden hadiselerde görmek mümkün olmuştur. Terör örgütü paçavralarını üzerine geçiren ve sokaklarda militanlık yapan Meclis‘teki siyasi bölücülerin temsilcileri, milletimizin gözü önünde iğrenç eylemlerini ortaya koymaktan herhangi bir sakınca görmemişlerdir. Bununla birlikte, en ağır küfür ve hakaretler eşliğinde yalnızca görevini yapan Türk polisine tokat atmaya cüret eden çürümüş ve kokuşmuş şahsiyetlerin
kirli yüzlerine milletimiz Nevruz vesilesiyle bir kez daha şahit olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi bu aşağılık fiile hiçbir güvenlik mensubumuzun layık olmadığını ve kendilerine uzanan ellerin mutlaka kırılıp atılması gerektiğine yürekten inanmaktadır. Kendisi adına Yüce Divan rezervasyonu çoktan yapılan yıkım koordinatörü müstafi İçişleri Bakanı‘nın, polisimizi içine düşürdüğü içler acısı halin manzarası bu en son olayda daha da iyi görülmüştür. Demokrasi ve insan hakları boyalarını yüzlerine sürerek
sokaklarda zehir ve nifak saçan, terörist eylemlerle milletimizi bezdireceğini sanan gafillerin güç kaynağı ve desteği açılım denilen yıkım projesi olduğu açık ve ortadadır. Bunun vebali de hiç şüphesiz Başbakan Erdoğan ve koordinatör bakanın üzerindedir. Sözde milli birlik ve kardeşlik projesi adı altında yürüyen ve dağılmayla, parçalanmayla son bulacak hain sürecin milletimiz için tam bir felaket olacağı şüphesizdir. Anlaşılmaktadır ki, AK Parti giderayak Türk milletini içinden çıkamayacağı sorun
dehlizlerin içine itmektedir. Canilere insan hakları kapsamında kol kanat gerilmesi, buna karşılık güvenlik kuvvetlerinin kaderine terk edilmeleri AK Parti zihniyetinin bir eseridir. Teröristle müzakere eden, bölücülere şirin görünen, eşkıyaya el uzatan AK Parti iktidarı, artık kendi güvenlik görevlilerimizin bile hakkını koruyamayacak zelil bir aşamaya gerilemiştir. Başbakan Erdoğan yakın coğrafyalarda istikrarsızlık içinde bocalayan ülkelere ABD projelerini uygulamaya çalışırken, ülkemiz kargaşanın,
kaosun ve kardeş kavgasının eşiğine kadar gelmiştir. Partimiz 12 Haziran seçimleri öncesinde, başta hükümet olmak üzere herkesin aklını başına almasında sonsuz faydalar görmekte ve Şırnak‘ın Silopi ilçesinde, polisimize yönelik rezil saldırıyı lanetlemektedir. Kimden ve nereden gelirse gelsin, milletimizin esenliği ve emniyeti içine fedakarca görevlerini yürüten güvenlik görevlerimize yönelik hunharca saldırıların, tahriklerin def edilmesi vatanseverlerin en büyük isteği ve hedefidir. Türk polisi ve askeri
sahipsiz ve yalnız değildir. Bilinmelidir ki, AK Parti‘nin gidişiyle, bir avuç çapulcunun ve gözü dönmüş eşkıyanın kanlı elleri hiçbir şerefli güvenlik görevlisine uzanamayacaktır. Bundan sonra herkes haddini ve hududunu tayin etmeli, rüzgar ekenin eninde sonunca mutlaka fırtına biçeceğini unutmaması gerekmektedir. AK Parti hükümeti, Türk milletinin haysiyet ve onurunu İmralı‘ya peşkeş çekmenin, Kandil‘le irtibat kurmanın, küresel ayak oyunlarına alet olmanın hesabını çok yakın bir zamanda acı bir şekilde
verecektir."