Şırnak Üniversitesi‘nde Nevruz Kutlaması Yapıldı

Şırnak Üniversitesi‘nde baharın gelişi anlamına gelen Nevruz Bayramı dolayısıyla kutlama yapıldı.

Üniversite kampüsünde düzenlenen etkinlikte nevruz ateşini Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akmaz yaktı. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Dorum, Genel Sekreter Vekili Yrd. Doç. Dr. İbrahim Baz ve öğretim görevlilerinin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Ateşin yakılmasından sonra Rektör Akmaz ile beraberindekiler Kürtçe şarkılar eşliğinde öğrencilerle birlikte halay çekti. Bazı öğrenciler alanda yakılan nevruz ateşinin üzerinden atlayarak eğlendi. Etkinlikte Şırnak Üniversitesi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Murat Yıldız, Nevruz Bayramı ile ilgili bir konuşma yaptı. Nevruzun bahar bayramı olarak birçok halk tarafından kutlandığını belirten Yıldız, "Nevruz, Orta Asya, Ortadoğu ve Balkan halklarının bahar bayramı, bereketin simgesi, doğanın yeni bir enerjiyle canlanışı, çayır ve çimenlerin yeşermeye başladığı, çiçeklerin rengarenk açtığı, yüreklerin yeni umutlarla dolup taştığı, gönüllerin coştuğu, yeni bir mevsime, yeni bir bahara, yeni bir yıla yolculuğun

başlangıcıdır. Farsça‘da yeni gün manasına gelen nevruz kelimesi, kuzey yarım kürede yaşayan halklar tarafından, farklı isimler altında da olsa, yerel renk ve inançlarla kutlanmaktadır. Nevruz, her ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibariyle, baharın gelişinin coşkuyla, heyecanla kutlandığı bir gündür. Nevruzun menşei hakkında tartışmalar bilim dünyasında yer almaktadır. Bazı anlayışlar İslamiyet sonrası Hz. Ali‘nin Halife oluşu veya evlenmesi gibi olaylar ile

ilişkilendirme gayretinde olsa bile tarihi vesikalar bu bayramın çok daha eski olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla nevruz kültürel bir eğlence ve kutlamadan ibarettir. Birçok ulus bu bayramı millileştirmekte ve bunun için kendi mitolojisinden örnekler sunmaktadır. Buna göre, Türkler de Ergenekon‘dan çıkış, İran‘da Cemşit‘in tahta geçişi veya Kava‘nın Dahhak‘ı öldürmesi gibi birçok efsanevi hikayelere dayatılmış olsa da zirai kültüre sahip olan, tarım ve hayvancılık ile uğraşan halkların, baharın

gelmesiyle beraber kışın sert ve dondurucu soğuklarının geçmesiyle birlikte evlerinden yaylalara çıkmaya başladığı, tekrar toprakla, doğayla buluştuğu gün olarak kutlanması daha büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü çok eski dönemlere kadar uzanan bu bayram, farklı coğrafyalarda, farklı kültürlerin motifler ile süslenmiş olsa da bir yaşam biçiminin neticesi olarak şekillenmektedir. Hayvancılık yapan, hayvanlarını yaylaya çıkaran, toprağını eken-biçen insanlar için yeni bir yıl olmanın yanı sıra adeta yeni

bir iş sezonu demektir. Bu nedenle bu bayram bir ortak yaşam biçimi ve ihtiyaçların neticesinde şekillenmiş olup bir halkın değil halkların bayramı olarak nitelendirilmelidir" dedi.

Osmanlı kültüründe nevruzun birçok sanat dalında ifade edildiğini belirten Yıldız, büyük bir kültürün varisi olan halkın nevruzunu en güzel temenni ve duygular ile kutladığını sözlerine ekledi.

Konuşmanın ardından öğrenciler tarafından kampus alanında halaylı eğlence devam etti.

Kaynak: İHA