Dışişleri Bakanı Davutoğlu: "Türkiye Olarak Libya‘nın Yanında Olmaya Devam Edeceğiz"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye olarak Libya‘nın yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, "Libya‘ya yönelik yardımların ve bu dönüşümün barışçıl yönde olmasını teminen atılacak adımlarında mutlaka uluslararası hukuk meşruiyeti ve uluslararası BM sisteminin temel ilkeler çerçevesinde olması yönündeki ilkeli tutumumuzu sürdüreceğiz" dedi..

Bakan Davutoğlu, Dışişleri Konutu‘nda Türk-Amerikan İş Konseyi üyelerini kabulünden önce basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Türkiye‘nin Ortadoğu‘da son dönemde yaşanan gelişmelerde son derece ilkeli, kararlı ve kendi için de tutarlı bir politika takip ettiğini belirten Davutoğlu, "Bu politikaların esaslarını birçok kez dile getirdik. Bölgedeki değişim ihtiyacını ve bu değişimin mutlaka insan hakları, demokratik ve daha iyi yönetim çerçevesinde olması gerektiğini vurguladık. Değişimin esasları

ve hedefleri bu iken, değişimin yönteminin de mutlaka barışçıl dönüşüm olması gerektiğini vurguladık. Bu değişim sürecinin ülkelerin toprak bütünlüğü, egemenlik konusunda yeni tartışmaların açılmaması ve bölgemizde kalıcı bir istikrarı kalıcı bir barışı ve refahı tesis etmesi yönündeki kararlı tutumu vurguladık" dedi.

Mısır ve Tunus‘taki bu değişimi en öncelikli teşvik eden ülkelerin başında Türkiye‘nin geldiğini belirten Davutoğlu, "Bu konuda elimizden gelen katkıyı gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi Avrupa Konseyi Dönem Başkanı olarak Tunus‘a ziyarette bulundum. Bütün taraflarla Tunus‘a yapabileceğimiz katkıları görüştük. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Mısır‘a ziyarette bulunduk. Orada da aynı konularda girişimde bulunduk. Başbakanımız her vesile ile Ortadoğu ve dünya kamuoyuna bu değişimin Ortadoğu‘da kalıcı barış ve

istikrar getirmesi konusundaki görüşlerimizi vurguladı. Libya‘daki gelişmeler bu çerçevede Tunus ve Mısır‘dan farklı olarak belli iç gerilimleri ve hiç istemediğimiz, kabul etmediğimiz bazı can kayıplarını beraberinde getirdi. Bu gelişmeler Libya‘da başladığı andan itibaren biz ilkeli, belli aşamalandırılmış aşamaları olan stratejiye dayandırılmış politika takip ettik" dedi.

Libya konusunda ilk başlatılan girişimin 25 bin kişinin tahliyesi olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu tahliyeler dışında yabancı ülkelerin vatandaşlarını tahliye ettiğimiz son derece başarılı tahliye operasyonunu bir hafta, on gün içinde tamamladık. Bugün gazetelerde gördüm. Sanki Türkiye‘nin 10 bine yakın vatandaşı ordaymış gibi görünüyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Kalan birkaç yüz vatandaşımız şirketlerin oradaki geri kalan çalışmalarını yürütmek üzere kalmışlardır. Onların da gerektiği zaman tahliyesi konusunda hazırlıklarımız sürüyor. İkinci aşama Libya‘daki dönüşümün barışçıl şekilde

tamamlanabilmesi için Libya yönetimi de Bingazi‘deki konsey ve bütün uluslararası taraftarla yoğun temaslar gerçekleştirdik. Başta mahremiyet içerisinde yürüyen bu temaslar bugün artık daha açık yürüyor. Başbakanımızın da dediği gibi çok erken bir tarihte, daha 1 Mart‘ta Sayın Başbakanımız Kaddafi‘ye çekilmesi yönünde tavsiyelerde bulundu. Bu barışçıl sürecin bizzat kendisi tarafından yürütülmesi yönünde dostane tavsiyelerde bulundu."

Kendilerinin herkesi Libya‘nın bu süreçten daha güçlü olarak çıkması için altyapı sağlanması konusunda sorumlu olmaya davet ettiklerini belirten Baakn Davutoğlu, "Maalesef bu girişimler son güne kadar sürmesine rağmen istediğimiz neticeyi vermedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararından bir gün önce biz burada uluslararası konsey temsilcilerini ağırladık. 24 saat süren yoğun müzakereler iki tarafla da söz konusu oldu, Sayın Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın bilgilendirildiği. İstedik ki

herhangi bir operasyona gerek kalmadan, hatta BM Güvenlik Konseyi kararına gerek kalmadan netice alabilelim. Libya‘nın her şehrinde, köyünde, mahallesinde yaşayan bizim kardeşimizdir. Hiçbirinin kanının, bir damla kanının akmasına razı olmayız. Onun için bildiğiniz, bilmediğiniz bütün araçları kullanarak son 2-3 hafta içinde her türlü temasla bu sürecin Libya içinde halledilmesi için elimizden gelen çabayı gösterdik" diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyi kararı alındıktan sonra gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi kararı sürecinde New York‘ta Ertuğrul Apakan ve ekibinin bu çalışmaların, kararın halkın esenliği yönünde, müdahale, Libya‘nın kaynaklarının paylaşımı yönünde değil, Libya‘nın egemenliği, toprak bütünlüğü, Libya kardeş halkının esenliğini temin edecek şekilde olması için çok ciddi çaba sarf ettiklerini söyledi. Davutoğlu, "Buradaki hedef, insani yardımların ulaşımını temin, silah ambargosu

suretiyle içeride yoğun çatışmaların önüne geçmek, ‘no fly zone‘ uygulamasıyla çatışmaları engellemek. Kapsamlı bir savaş başlatmak değil" şeklinde konuştu.

Libya‘da Irak ve Afganistan benzeri kapsamlı ve uzun sürecek operasyon işaretlerinin olmamasına özen gösterdiklerini ifade eden Davutoğlu, bu çerçevede Paris‘te bir toplantı düzenlendiğini ve bu konuyu İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştüğünü belirtti. Koalisyon oluşmasının bir prosedürü olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Biz bu prosedüre gerektiği kadar uyulduğu kanaatinde değiliz. BM denetiminde olması gereken, BM‘nin temel ilkeleri çerçevesinde

katılıma açık olması gereken operasyonun belli ülkelerin seçilmesi suretiyle bir toplantı çerçevesinde yapılmasını uygun görmediğimizi de bildirdik. Operasyon sürerken bu tarafların sorumlu davranmaları ve insan kayıplarına yol açılmaması, Libya halkının barış ve esenliğinin korunması yönünde her türlü telkinde bulunduk" dedi.

İnsani yardım ve silah ambargosu konusunda istişareler yapıldığını belirten Davutoğlu, "Dünkü NATO toplantısında çok haklı sorular sorduk. Bu herhangi bir süreci engelleme çabası değildi. Ancak bu haklı sorulara cevap verilmesi gerektiğini düşündük, düşünüyoruz. Bu sorular biraz önce benim zikrettiğim gibi bu tür konularda BM‘nin liderliğinde yürütülmesi gereken operasyonların nasıl olması gerektiği ve NATO‘dan nasıl istişare edilmesi gerektiği ile ilgili ilkesel soruları Türkiye bu soruları sorma

hakkına sahiptir. Çünkü bu konu NATO gündemine geldiği anda, tabii NATO‘nun doğrudan en etkin üyelerinden, Akdeniz, Kuzey Afrika ve Ortadoğu‘nun geleceği ile ilgilenen ülkelerin başında gelen Türkiye bu soruları sorduk. Bugün bu sorulara cevap mahiyetinde bir oturum daha gerçekleşecek. Bingazi‘nin ve bütün diğer şehirlerde barışın, huzurun, sükunun, ebediyete kadar sürecek olan Türkiye-Libya dostluğunun temel taşlarını oluşturacak şekilde çalışmalar içinde olacağız" diye konuştu.

Libya‘nın esenliğine yönelik adımlar atmaya niyetli olduklarını ve bu dönüşümün başarıyla tamamlanmasını ümit ettiğini söyleyen Davutoğlu, Başbakan Erdoğan‘ın kendisini arayan İngiltere Başbakanı Cameron ile konuşu görüştüğünü söyledi. Bugün de Başbakan Erdoğan ile Obama‘nın telefon görüşmesi yapacağını belirten Davutoğlu, Türkiye‘nin hem Trablus‘ta hem de Bingazi‘de dış temsilciliği olan nadir ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Davutoğlu, barışın sağlanması yönünde adım attıklarını, İngiltere ve

Avustralya gibi ülkelerin geçici temsilciliğini üstlendiklerini ifade etti. Amerika tarafından gelen bir talep üzerine Libyalı yetkililer ve onların işbirliği ile 4 New York Times muhabirinin Türkiye Büyükelçisi tarafından alındığını söyleyen Davutoğlu, basın mensuplarının ülkelerine dönmeleri için gerekli çalışmaların yürütüleceğini belirtti. Bakan Davutoğlu, "Konuşamayan taraflar arasında köprü olmak, konuşamayan, konuşması zor olan taraflar arasında çıkabilecek sorunları çözmek Türkiye‘nin temel dış

politika ilkesidir. Libya‘da da bu ilke uygulanmaktadır. Bir kez daha vurguluyorum. Libya‘nın geleceği ile ilgilenen ülkelerin başında geliyoruz. Ancak bu gelecek Libyalılara aittir. Başka hiç kimseye ait değildir. Bingazi, Trablus, Derne, Tobruk‘taki bütün Libyalılara aittir. Biz Türkiye olarak Libya‘nın yanında olmaya devam edeceğiz. Libya‘ya yönelik yardımların ve bu dönüşümün barışçıl yönde olmasını teminen atılacak adımlarında mutlaka uluslararası hukuk meşruiyeti ve uluslararası BM sisteminin temel

ilkeler çerçevesinde olması yönündeki ilkeli tutumumuzu sürdüreceğiz" dedi.

Kaynak: İHA