Ak Parti’den ’Öcalan’a Ev Hapsi’ Açıklaması

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, AK Parti’nin, bölücü örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’a ev hapsi konusunda bir düşüncesi ya da hazırlığı bulunmadığını vurgulayarak, "Türkiye’nin bağımsız yargısının verdiği hükümler, yine bağımsız yargının tabi olduğu



AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, Meclis’te gazetecilerin sorularını cevapladı. Yüksek Seçim Kurulu’nun, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin sadece gümrük kapılarında oy kullanabilmelerine ilişkin kararının hatırlatılması üzerine Kılıç, Türkiye’de pek çok havaalanı bulunduğuna işaret ederek, YSK’nın bu havalimanlarında ve bazı deniz yolu kapılarında oy kullanma imkanlarını oluşturamadığını belirtti. YSK’nın, ’5 bin vatandaşın giriş yaptığı kapılar’ şeklinde bir düşünce içinde olduğunu kaydeden

Kılıç, "Demokrasinin gelişimi açısından 5 bin oy, 1 oydan daha değerli değildir. Bir sınır kapısından seçim döneminde bir tek vatandaşımız bile yurda giriş yapacak olsa devletin imkanları orada bir sandık bulundurmaya, o sandığın güvenliğini sağlamaya ve o tek vatandaşımızın oy kullanma hakkını temin etmeye yeterlidir. Türkiye devleti güçlü bir devlettir. Her kapıya bir sandık koymaktan aciz değildir. Bu noktada YSK’nın daha yapıcı, daha olumlu, demokrasiye daha fazla inanç ve saygı duyan ve bütün

insanlarımızın oy kullanma haklarının sandığa yansımasına katkı sağlayan bir kurum olması gerekmektedir. Yurt dışı seçmenlere kapılarını kapatan bir kurum anlayışı, Türkiye demokrasisine katkı sağlamaktan uzaktır" ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK’nın elabaşı Abdullah Öcalan’a ev hapsi talebiyle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıç, böyle bir konunun Türkiye’nin gündemi olmadığını vurguladı. Kılıç, "Türkiye’nin ceza yasaları bellidir. Cezaların infazı hakkındaki kanun ve düzenlemeler de bellidir. Türkiye’nin bağımsız yargısının verdiği hükümler, yine bağımsız yargının tabi olduğu infaz yasaları çerçevesinde icra edilmektedir. Bizim ne o yönde bir düşüncemiz var, ne de o yönde bir hazırlığımız" şeklinde konuştu.

Kılıç, ’Ev hapsi karşılığında eylemsizliğin devamı şeklinde bir şantaj aracı olarak mı kullanılıyor’ sorusu üzerine, 12 Eylül 2010 referandumuna gidilirken, 2009 yerel seçimleri öncesinde ve Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesine ilişkin 2007 referandumu öncesinde terör olaylarının tırmandırılmak istendiğini hatırlattı. 2007 referandumunda sandıklarda oy kullanma işleminin başladığı dakikalarda bir sınır karakoluna yönelik saldırı gerçekleştirildiğini ve seçmenlerin oy kullanma iradelerinin, asker

hedef alınarak değiştirilmek ve başka yöne kaydırılmak istendiğini kaydeden Kılıç, "Buna rağmen o referandumda sandık başına giden insanlarımız, yüzde 69 oranında yeni Anayasa’ya ’evet’ oyu kullandılar. Dolayısıyla seçim öncesinde terör olaylarını tırmandırmanın, hesap kitap içinde olanların hesaplarına katkı sağlamadığı apaçık ortadadır. Türkiye’ye, Türk insanına düşman olan çevrelerin ekmeğine yağ sürecek girişimler karşısında hiç kimse el ovuşturmamalıdır. Türkiye’de seçimler silahların gölgesinde

yaşanmamalıdır. Bilakis doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün seçmenler sandığa özgür iradeleriyle, hür vicdanlarıyla gidebilmelidir" değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: İHA