Spk Başkanı: Eskiden Yurtdışında Bize Bir Şey Sormayanlar Şimdi Soruyor, Çünkü Ekonomi Güz

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye‘nin ekonomik alanda önemli bir rüzgar yakaladığını belirterek, "Eskiden bir Türk olarak size yurtdışında bir şey sorulmazdı. Fakat şimdi soruluyor. Bunun nedeni malum. Ekonomik büyüyüp, zenginleşince, siyasi istikrar olunca herkes size saygı gösteriyor." dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye‘nin ekonomik alanda önemli bir rüzgar yakaladığını belirterek, "Eskiden bir Türk olarak size yurtdışında bir şey sorulmazdı. Fakat şimdi soruluyor. Bunun nedeni malum. Ekonomik büyüyüp, zenginleşince, siyasi istikrar olunca herkes size saygı gösteriyor." dedi.

Vedat Akgiray, Eskişehir Ticaret Odası‘nda düzenlenen ‘Halka Arz Seferberliği‘ konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin her geçen gün giderek iyileştiğini ve dünya da önemli bir yer edindiğini dile getirdi. Ancak Türkiye‘nin yakaladığı bu rüzgarı, itibarı artırarak korumak istiyorsa ülkedeki borç sermaye yapısını düzeltmeye mecbur olduğunu işaret eden SPK Başkanı, "Şirketlerin ve ülkemizin bu büyük eksiğinin düzeltilmesi lazım. Türkiye krediler yüzünden batan firmalar mezarlığı aslında. Halka arzın faydası çok, zararı hiç yok. Halka arzın maliyeti de maliyet değil. Halka açık firma sayısını artırmamız lazım.‘‘ diye konuştu.

Son yıllarda yurt dışında bir Türk ekonomist olarak büyük itibar gördüğünü anlatan SPK Başkanı kgiray, bunun altında ülkedeki ekonomik ve siyasi istikrarın yattığını söyledi. "Ne diyorsun sen? Söyle bakalım." cümlesini son birkaç yıldır sıkça duymaya başladığını aktaran Akgiray, "Daha önce yoktu böyle bir şey. Bir Türk olarak eskiden size bir şey sorulmazdı. Fakat şimdi soruluyor. Bunun nedeni malum. Ekonomi büyüyüp, zenginleşince, siyasi istikrar olunca herkes size saygı gösteriyor. Türkiye’nin bu itibarı her geçen yıl daha da artacaktır.‘‘ dedi.

Türkiye‘nin gelişmekte olan bir ülke kategorisinde olduğunu, bu kategoride de ileri gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer aldığını vurgulayan Akgiray, ‘‘Burada kim var? Çin, Rusya, Hindistan, Kore, Brezilya ve Türkiye var. Gelişmiş ülke sınıfına atlamaya aday ülkeyiz. 8-10 sene önce az gelişmiş ülkeydik. Yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir ülke olduk. Bu büyük bir rakam. Türkiye daha da büyümeye devam edecek.‘‘ ifadelerini kullandı.

Ülke içerisindeki siyasi istikrarın önemli olduğunu fakat, dünya dinamiklerinin de bulunduğu konum itibariyle Türkiye‘yi hızlı büyümeye sevk ettiğini ifade eden Akgiray, şu değerlendirmelerde bulundu:

‘‘Bunu yapmaya mecburuz. 20-25 yıl önce yurt dışına giden bir uçağa bindiğinizde Türk görmezdiniz. Şimdi Türk‘ten başka bir şey yok. Yaşları da 30 civarında. Kabımıza sığmıyoruz. İleri gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki payı gelecek 10 yıl içinde iki misli olacak. Avrupa‘nın payı yarısına inecek. Afrika geri kalacak, ABD güçlü devam edecek. Servet, batıdan doğuya kayıyor. Borsamızın büyüklüğü, ekonominin büyüklüğünün 3‘te birinden biraz fazla. Dünya ortalaması bire birdir. Sermaye piyasalarımız, kredi dışı olan finans piyasalarımız çok küçük kalmış bizim büyüklüğümüze göre. Çok riskli bir yapı. Bu sürdürülemez bir yapı. Türkiye çok hızlı büyüyor. Bir de bu yapı düzgün olsa inanın o büyüme hızının üstüne yıllık 2-3 rahat koyarız.‘‘

"HALKA AÇIK FİRMA SAYISINI ARTIRMALIYIZ"

Ekonomik gelişmede halka arzın çok önemli olduğunu, dünyanın da bunun farkına vardığını işaret eden Akgiray, ‘‘Salt banka kredisiyle büyüme ve yatırım modeli, ancak kısa vadeli umutları yeşertir, uzun vadeli sürdürülemez. Çünkü yok böyle bir şey. Türkiye‘nin yakaladığı rüzgarı, itibarı artırarak korumak istiyorsak ülkedeki borç sermaye yapısını düzeltmeye mecburuz. Şirketlerin ve ülkemizin bu büyük eksiğinin, bunun düzeltilmesi lazım. Türkiye ekonomisi 1 trilyon dolarlık bir ülke olduysa biz 1 trilyon dolarlık sermaye piyasasını üretecek kaynağa sahibiz demektir. O para var bizde. O parayı bir yerden alıp buraya getirmiyoruz. Aynı parayı akıllıca kullanmak meselesi. Firmalara, ‘Çok borca dayanmayın‘ diyoruz. Türkiye, krediler yüzünden batan firmalar mezarlığı aslında. Halka arzın faydası çok, zararı hiç yok. Halka arzın maliyeti de maliyet değil. Halka açık firma sayısını artırmamız lazım.‘‘ şeklinde konuştu.

"HER İŞ ADAMI ŞİRKETİNİ HALK AÇMALI"

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı Nevzat Öztangut da işadamlarına şirketlerini mutlaka halka arz etmeleri tavsiyesinde bulundu. Öztangut, "Eğer şirketinizi arz düşünüyorsanız bugün başvursanız. Bugün başvursanız yarın hemen olmaz. Bunun bir süreci var. Aracı kuruluşlarla temas kurmanız lazım ve belirli bir çalışma süreci var. Bunun içinde geç olmadan başvurunuzu kısa sürede yapın ve geleceğinizi hazırlayın. Bunun faydasını, getirisini çok göreceksiniz." açıklamasını yaptı.

"ESKİŞEHİRLİ ŞİRKETLER HALKA ARZDA ÇOK ZAYIF"

Merkezi Kayıt Birliği Başkanı Yrd. Doç. Yakup Ergincan ise şirketlerin arz ve talep konusunda Eskişehir‘de sıkıntı olduğunu belirtti. Ergincan, şunları söyledi:

"Eskişehir‘de her türlü güzellik var. Ama tanıtım yok, anlatım yok. bu konuda eksiklik var.Bu konuda çalışmaların, açılımların yapılması lazım. Sadece bölgesel açılımla bu olmaz. Eskişehir’in İstanbul Menkul Kıymetler borsasında yatırımı çok az. Türkiye’deki yatırımın binde biri oranında. Eskişehir‘in açılıma, yatırıma, tanıtıma ihtiyacı var. Bu işler bölgesel düşünmekle olmaz."

Konferans sonunda, ETO Başkanı Harun Karacan, konuşmacılara günün anısına birer plaket takdim etti.