Abdülkadir Aksu: Statükonun Değişmesine Sigorta İçin Yeni Anayasa Çok Önemli
Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Türkiye’de statükonun değişmesi için yeni bir anayasanın çok önemli olduğunu ve AK Parti’nin önümüzdeki seçimlerde bu konuyu temel öncelik etmesinin bu açıdan düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Abdülkadir Aksu, Değişim Liderleri Zirvesi’nde katıldığı “Bölgesel Güvenlik – Küresel Enerji” başlıklı oturumda Türkiye’de statükonun konumu ve bugüne kadarki değişim sürecini anlattı. İlk olarak statükonun geçmişi hakkında bilgi veren Aksu, ceza kanununda 141 ve 142. maddeleri kaldıran Türkiye’nin 90’lı yıllarda terörle mücadele kanunları ile fikirleri kısıtladığını belirtti. Özal’ın reform çabalarının ardından “Hangimiz 80’li yılların ardından Türkiye’nin bu kadar donuklaşabileceğini düşünebilirdik. Peki neyi hesap edemedik. Hesaba katmadığımız şey statükonun donma arzusuydu.” dedi. Değişim için “gaz pedalı” benzetmesi yapan Aksu, statükonun donma arzusunun ise değişimi frenlediğini kaydetti.
AK Parti’nin vaatlerinin ve beklentilerinin bir de bu açıdan düşünülmesini isteyen Abdülkadir Aksu, AK Parti’nin statükoyu kırmayı vaat ettiğini aktardı. Aksu, AK Parti öncesi dönemi anlatırken de şu örnekleri verdi: “Siyaset askeri kesim ve bürokratlar tarafından çevrelenmiş, yeni fikirler yok ediliyordu. Yargı çalışmıyor, mesleki dayanışmaya hizmet etmesinin ötesinde iş görmüyordu. Devlet ekonomiyi özel sektöre bırakmamak için direnmişti. Devlet tüm komşularıyla düşmanlık üzerine yapı kurduğundan yapayalnız kalmıştı. Statükolar da bunlar için bir nevi güvenceydi, anayasalar da statüko için güvenceydi.”
Abdülkadir Aksu, bu yüzden toplumun AK Parti’den bürokratik oligarşiyi sarmasını toplumun önünü açmasını beklediğini kaydetti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da statükonun donma arzusunu teşhis ettiğini, değişimin şart olduğunu gördüğünü aktaran Aksu, “Değişimi sadece bir olgu olarak gördüğünüzde yarın yeni bir statüko oluşacaktır. Bizzat değişimin yaşamasını güven altına alacak adımlar atılması gerekiyordu. AK Parti bunları yaptı.” dedi.
Ancak tek tek çözümlerin yararsız olacağını bu yüzden de tek tek değişiklik yerine reform gereğinin bu nedenle ortaya çıktığını ifade eden Aksu, tüm temel kanunların değiştirildiğini, reforma tabi tutulduğunu ve dış politikanın da tamamen değiştiğini kaydetti.
Tüm bu reformla 2 şeyi amaçladıklarını paylaşan Aksu, bunları “toplumun birikmiş sorunlarını çözmek ve 80’li yıllarda özel liderliğinde yapılan değişimin hesaba katmadığı statükonun donma hız va arzusuna karşı kalıcı önlemler almak” olarak açıkladı.
AB üyelik süreci ve reformlarıyla değişimin sürekliliğinin güvence altına altına alındığını belirten Aksu, ayrıca anayasa değişikliği yapıldığını aktardı. Aksu, değişme sağlam sigorta sağlaması için yeni bir anayasanın yapılmasının çok önemli olduğunu da vurgulayarak, AK Parti’nin 12 Haziran’daki seçimlerde yeni bir anayasayı temel öncelik kabul etmesinin bu açıdan düşünülmesini istedi. Aksu, temel kanunlarda değişiklikler ve köklü yeni adımlar ve yeni anayasa ile statükonun donma arzusuna karşı yaşanabilir bir değişim arzusunu amaçladıklarını belirtti. Değişimi olgu olmanın ötesinde bir değer olarak neden tanımladıklarını ise Aksu şu ifadelerle anlattı: “Değer olarak düşünürsek ona süreklilik katmış oluyoruz. Değişikliği yapanlar da bunun sürekliliğini sağlama sorumluluğunu yükleniyor.”
Ancak bugün istenen değişimin yarın statükoya dönüşmesi tehlikesi de bulunduğunu belirten Abdülkadir Aksu, “Bürokrasi dinamizmi sevmiyor, önünü görmek istiyor. Doğası böyle. Doğası gereği bürokrasi statükoya yakın duruyor. Bir anlamda statükonun cisimlenmiş hali.” şeklinde konuştu.
Değişimin doğrudan ve öncelikle siyasetçinin sorumluluğunda olduğunu ve siyasetin bunun için var olduğunu belirten Aksu, “Değişimi olgu olarak görmek bürokrasi için yeterli olabilir. Ancak siyasetçinin değişime liderlik yapması gerekiyor. Türkiye’de yıllarca yapılan hata bu oldu. Bürokrasiyi statükodan sorumlu tuttuk ve neden değişmediklerini sorguladık. Değişimi siyasetçinin yapması gerekiyordu. Siyasetçi liderlik yapmadığından bürokrasi doğal olarak dondu.” ifadelerini kullandı. Aksu, “Eğer bir şeyleri değiştirme tutkunuz yoksa siyasetle bağınız yok, yanlış yerde bulunuyorsunuz demektir.” diye ekledi.
Siyasetçilerin değişim üzerinden planlama yapması gerektiğini ifade eden Aksu, “Toplum siyasetçiye bunu sormalıdır, neyi değiştirdin neyi değiştirmek istiyorsun. Durumu anlayarak politika üretmek demode. Bizzat değişimi yönetmek gerekiyor. Statükonun donma hızını geçebilmelisiniz, o kadar tutkulu olmasınız ki donma arzusunu yenmelisiniz. Ancak bu şekilde güvenlik tesis edilebilir.” diye kaydetti.
