Kamu-Sen Eski Balıkesir İl Başkanı Yurdakul: 28 Şubat‘Ta Başörtüsüyle Uğraşan Zihniyetin A

Kamu-Sen eski Balıkesir İl Başkanı Hüseyin Yurdakul, isim vermeden MHP‘yi eleştirdi.

Kamu-Sen Eski Balıkesir İl Başkanı Yurdakul: 28 Şubat‘Ta Başörtüsüyle Uğraşan Zihniyetin A
Kamu-Sen eski Balıkesir İl Başkanı Hüseyin Yurdakul, isim vermeden MHP‘yi eleştirdi. Üniversite yıllarında merhum Alparslan Türkeş‘i koruma görevinde de bulunan Yurdakul, "28 Şubat sürecinde başörtüsüyle uğraşan, emrindeki subay ve astsubayların evlerine kadar girip duvardaki resimlerine kadar fişleyen zihniyetin ülkücü camiada aday yapılmasını hazmedemiyorum." dedi. Yurdakul, AK Parti‘den aday adaylığı için resmi başvuruda bulundu. Ardından AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyerek, tercihinin sebeplerini açıkladı. Sendikacılıktan siyasete geçiş kararı aldığını belirten Yurdakul, istikrarın devamı için AK Parti‘yi seçtiğini kaydetti. Türkiye‘de sessiz bir devrim yaşandığını söyleyen Hüseyin Yurdakul, "2000‘li yıllarda Batı Çalışma Grubu (BÇG)‘nun, gazetecileri ve yüksek yargı üyelerini Genelkurmay Başkanlığı‘na brifing verilmek üzere çağırdığı günleri yaşadık. Ben bir başörtüsü mağduruyum. Orman mühendisi olan eşim dağ başında çalışırken bir emekli albay, ‘Acaba bu mühendis başını açıyor mu açmıyor mu?‘ diye 1,5 yıl içinde fidan almak bahanesiyle iki kez denetledi. Türkiye bu süreci unutmasın. Türkiye‘de hiçbir yasa değişmedi, hiçbir anayasa değişikliği olmadı ancak toplumsal konsensüs sağlandığı için bu mesele gündemden çıktı. İstikrar olursa, toplumsal barış olursa halledilemez denilen meseleler haloluyor. Bugün önümüzde Ergenekon denen hadise var. Şu ana kadar su yüzüne çıkan kısmı, sadece bir timsahın kuyruğu ölçüsünde." şeklinde konuştu. Türkiye‘nin normalleşme sürecine girdiğine dikkat çeken Yurdakul, hâlâ darbe döneminin anayasasıyla idare edildiğini vurguladı. Sivillerin, seçilenlerin ve sivil iktidarın, uzlaşarak dört başı mamur bir anayasa yapamadığına işaret eden Hüseyin Yurdakul, "Bu hükümetin sivil bir anayasa yapacağına inadığım için AK Parti‘yi seçtim. Eğer yeni dönemde Balıkesir‘den sekiz. Türkiye genelinden 367‘nin üzerinde milletvekilliği bu iktidara verilirse, ekonomik veriler ve siyasi kararlılıkla ilk kez siviller bir anayasa yapacak. Türkiye‘de hiç kimse, ‘Cumhuriyeti ben kurdum, ben korurum.‘ diyemez. Cumhuriyetin kurucusu da koruyucusu da millettir. Bu seçimler, statüko ile sivilleşmenin seçimidir. Sivil anayasa için AK Parti‘ye lazım olan 367 ve üzeridir. Balıkesir‘den de yüzde 50 oydur. Bundan 15 sene önce başörtülü hanımlarımızı alarak beş yıldızlı otellerin lobilerine gidemiyorduk. Gittiğimiz zaman ‘öteki‘ muamelesi görüyorduk. Bugün gidiliyor. Başörtüsü bizim inancımız. Bu toplumun yüzde 99‘u Müslüman. Bu toplumun değer yargıları üzerinden insanlar yıllardan beri paşa yapılmadı, yüksek yargıya gelemedi, vali olamadı. Bakın artık oluyor. Yıllardan beri neden bunların önü kapandı? Siyasi irade ve istikrar Türkiye‘yi normalleştirecek. Bunun için AK Parti‘de siyaset yapma kararı aldım." dedi. Ülkücülük fikrinden hayatı boyunca hiç kopmadığını anlatan Yurdakul, Türk-İslam ülküsünün bir fikrin ve hayat tarzının adı olduğunu söyledi. "Süleyman Efendi cemaatinin talebeleri neyse, Fethullah Gülen Hocaefendi‘nin talebeleri neyse, Menzil‘in sufileri neyse ülkücülük de fikri olan, uygulaması olan bir hayat tarzıdır." diyen Yurdakul, bunun i‘lay-ı kelimetullah davası olduğunu söyledi. Yurdakul, şöyle devam etti: "Türkiye‘de de ne yazık ki şu aşamada ülkücüleri ve aynı emel peşinde koşan Fethullah Gülen Hocaefendi, Menzil‘in sufilari ve Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri‘nin talebeleriyle bizi karşı karşıya getirmelerini anlamış değilim. Bizim peşine düştüğümüz, âşık olduğumuz ülkücülük anlayışı ile bugün toplumda konuşulan ülkücülük çok farklı."