Kastamonu Üniversitesi Rektörü Gökçebay İstifasını Açıkladı

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.

Basın mensupları ile son kez buluşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Bahri Gökçebay, CHP‘den milletvekilliği adaylığı için rektörlük görevinden istifa ettiğini açıkladı. Basın toplantısına Kastamonu Üniversitesi‘ne atandığı ilk günlerini ve anılarını anlatarak başlayan Gökçebay, çeyrek asırdır Kastamonu‘da yaşadığını ve bu nedenle kendisini kabul ettiğini ifade etti.

16 Mart Cuma günü CHP‘ye kaydını yaptıracağını belirten Gökçebay, milletvekilliği adaylığı için Kastamonu halkından gelen yoğun telkinlerin etkili olduğunu ifade etti. Son bir yıla kadar siyasete atılmayı hiç düşünmediğini anlatan Gökçebay, şöyle konuştu: "CHP‘den milletvekili aday adayı olmak için rektörlük görevinden istifa ettim. Yarın sabah CHP il başkanlığına gideceğim, partiye kaydımı yaptıracağım. Bundan sonra politik yaşamım başlayacak, bu yolla da Kastamonu‘ya hizmet edeceğim. Bir sene öncesine

kadar benim politika aklımda yoktu. Kastamonu merkezinde ve ilçelerde gerek CHP, gerek AK Parti gerek MHP‘liler tarafından biraz da parlamenter olarak hizmet etmem yönünde telkinler olmuştu. Milletvekili olmak için girişimde bulunmaya karar verdim."

Üniversite de yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Gökçebay, kalan çalışmalarına devam edileceğine inandığını söyledi. Milletvekili olarak iz bırakmayı hedeflediğini vurgulayan Gökçebay, sözlerine şöyle devam etti: "Rektör ve Yüksekokul Müdürü olarak iz bıraktığıma inanıyorum, milletvekili olarak da iz bırakmak istiyorum. İz bırakmak için çaba harcayacağım. 24 sene içerisinde bir sürü milletvekili arkadaşımız meclise gönderildi. İsimlerin sıralanmasını istesem, herhalde bir elin parmaklarını geçmez,

hepsini sayamazsınız. Çünkü iz bıraktıkları söylenemez. CHP‘li olarak, burada partimizin örgütü olmadığını siz de biliyorsunuz, iyi bir örgüt kurmaya çalışacağım. Temel hedefim ve amacım bunlardır. Seçim bildirgemi hazırlamadığım için vaatlerde bulunmak istemiyorum."

Ak Parti iktidarına eleştirilerini Senato salonunda gerçekleştiren Gökçebay, konuşmalarını şöyle sürdürdü: "AK Parti‘nin üniversiteleri ele geçirme, hele hele yeni üniversiteleri ele geçirme projeleri var. Onu da adım adım gerçekleştiriyorlar. Ülke adım adım işgal ediliyor. Tüm kurumlarıyla. AK Parti‘nin tavrının önüne muhakkak geçilmesi gerekiyor. Bu işgal zihniyeti ile askerler içeride, ordu perişan duruma getirildi. Milli eğitim tamamen işgal edildi. Üniversiteler ele geçiriliyor. Yargı deseniz,

yürekler acısı durumda. Ülkenin gidişi gidiş değil. Seçim, bir dönüm noktası olmak zorunda. Tersine devam ederse durum, ülke çok acılar yaşayacak gibi geliyor bana. Bu konuda gerekli mücadeleyi vermek için ortaya çıktım."

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan‘ın hakkında açtığı dava ile ilgili de değerlendirmede bulunan Gökçabay, şöyle konuştu: "Hakkımda soruşturma açtılar. Açılış konuşmasındaki sözlerimde, YÖK başkanına hakaret etmişim. "YÖK Başkanı‘nın ne zaman nerede nasıl doçent ve profesör olduğu bilinmiyor" demişim, doğru dedim. Avukatı, tutmuş ‘şaibeli‘ dediğimi ileri sürmüş, öyle bir laf yoktu. Disiplin kurulu üyeleri ile birlikte sohbet ederken, ‘niye bunla uğraşıyorsunuz, ben zaten rektör adayı değilim‘ dedim.

Önce biri irkildi, ‘Aday değil misiniz‘ diye sordu. Bu söz ve tavrından anlaşılıyor ki, ‘YÖK başkanı falan konuşmuşlar, ‘soruşturma açalım, elimizin altında bulunsun, yarın aday olursa, yüksek oyla gelme ihtimali var‘ diye düşünmüşler. Beni ilk altı sıradan elemek için ‘hakkında soruşturma var‘ diyebilmek için böyle bir hazırlığa girmişler. Yani altında yatan bu. Yoksa söylediklerimde en ufak bir suç unsuru yoktu"

Rektör Gökçebay, bazı öğretim görevlilerinin görevden istifası nedeniyle yaptığı kutlama ile ilgili soru üzerine alaylı bir ifade ile şöyle cevap verdi: "Yapsınlar tabii demokratik bir haktır. Alışsınlar ve öğrensinler. Doğru ya da yanlış bunlar tartışılır. Ama keşke bütün fakülte ve yüksek okullarımız inandıkları konular nedeniyle böyle yapabilsinler. Özgür ve demokratik bir üniversite bu olması normaldir. Bu davul zurna çalmayı benim arkamdan çalma olarak değerlendiriyorum. Hiç önemli değil. İnsanlar

hakkında herşey söylenebilir. Yeter ki, rencide edici ve hakaret içermesin. Herkes özgür olarak istediğini söyleyebilir. Ben buna da tepki göstermem. Hiçte rahatsız olmam. Hiçbir zaman bunlardan gocunmadım, rahatsız olmadım. Keşke ülkenin her tarafı böyle özgür olabilse. Başbakana ıslık çalanları polis götürüyor. Keşke beni de çağırsalardı, ben de onlarla halay çekerdim"

CHP İLÇE ÖRGÜTLERİNE ELEŞTİRİ

Gökçebay, milletvekili adayı yapılması durumunda seçim sürecinde il, ilçe başkanları ve muhtarlar vasıtasıyla köylerdeki sorunları tespit edeceğini ve çözüm projeleri üreteceğini ifade etti. Soru üzerine CHP‘nin Kastamonu‘daki zafiyetinin ilgisizliklikten kaynaklandığını vurgulayan Gökçebay, il ve ilçe örgütlerine yönelik şu eleştirilerde bulundu: "Kastamonu‘da iyi bir örgütlenme için gereken çabayı göstereceğim. Rektör iken yaptığım gezilerde, ilçelerde AK Parti ve MHP ilçe başkanları geliyor

tanışıyorduk. Ama CHP ilçe başkanları yoktu. CHP‘nin il örgütüne, ilçe başkanı olup olmadığını soruyordum. Bana olduğunu söylüyorlar. Bu ilgisizlikten kaynaklanıyor. Böyle politika yapılırsa, CHP‘ye ilgi gittikçe azalır. Köylerde hatırı sayılan eski CHP‘li kimseler vardı. Bunların hepsi küstürüldü, başka taraflara yöneldiler. Bu insanları, ikna etmenin yollarını arayacağız. Biraz daha canlandırmanın yollarını arayacağız."

CHP‘den adaylığı için kimseyle görüşmediğini belirten Gökçebay, herkes gibi aday adayı olacağını söyledi. Beklentisinin birinci sıradan aday gösterilmesi olduğunu belirten Gökçebay, beklentisine cevap verilmemesi halinde paralarını harcamayacağını söyledi. CHP‘nin Kastamonu‘dan bir milletvekili çıkarma şansı bulunduğunu belirten Gökçebay, şöyle konuştu: "Genel Merkez‘de kimseye ‘milletvekili olacağım‘ diye bir şey söylemedim. Kastamonu halkının gösterdiği teveccüh üzerine aday adayı olmaya karar verdim.

Dosyamı götürüp, doğrudan CHP Genel Merkezi‘ne götüreceğim. Umut ediyorum, yaptıklarımı görürler ve listeye birinci sıradan koyarlar. Yoksa ben politikayı düşünmüyordum. 21 Mayıs‘ta yeni rektörün gelmesi ile birlikte çantamı alıp gidecektim. Emekliliğimi yaşayacaktım. Sıralamadaki beklentim olursa, aktif bir şekilde çalışırım. Aksi takdirde uzak kalmam, o arkadaşlara yardımcı olurum. Ama o arkadaşlarla birlikte köy köy dolaşıp paraları harcamam. Çünkü burası CHP‘den bir milletvekili çıkarır. Milletvekili

şansım olmadığı yerde yardımcı olurum. Ama birinci sıradaki kadar aktif bir çalışma yapabileceğimi zannetmiyorum"

Milletvekili olması durumunda bir dönem bu görevi yapacağını vurgulayan Gökçebay, partinin tekrar adaylığını istemesi durumunda ise Kastamonu‘dan aday olmayacağı sözünü verdi. Bir dönem milletvekilliği yapacağını anlatan Gökçebay, açıklamasına şöyle devam etti: "Şimdiden ilan ediyorum. Parti isterse tekrar aday olmamı, o zaman uygun bir ilden aday gösterilmemi isterim. Genç arkadaşlara destek vereceğimi, söz verdiğimi söyleyeceğim. Artık delikanlı değilim, yaşlandık, biliyorum. Ölene kadar

‘milletvekilliği yapacağım‘ diye uğraşamam. Bir dönemde bir şeyler yapmaya çalışacağım."

MHP BİRAZ LİBERAL PARTİ OLMALI

Gökçebay, AK Parti‘nin ANAP gibi bir konjonktür partisi olduğunu ileri sürdü. AK Parti‘nin yine tek başına iktidar olması halinde kazanacağı son seçim olduğuna inandığını belirten Gökçebay, "AK Parti‘ye çok fazla ümit bağlamamak gerekir bundan sonra. Türkiye‘de yıllardır, merkez sağ ve merkez sol diye gelişen partiler var. AK Parti, biraz daha radikal parti. Tayyip Erdoğan‘ın gözü başkanlığında. Özal da, başkanlığa çıktığı zaman kaybolup silindi gitti. Aynı şey AK Parti için de olacaktır. AK Parti

çoğunlukla yine iktidar olursa, Tayyip Erdoğan başkanlık koltuğuna oturur. AK Parti‘de kaybolup gider. O zaman belki MHP yerini alır. Bunun için MHP biraz liberal parti olmalıdır."

Rektör Gökçebay, daha önce YÖK Başkanı Özcan tarafından hakaret edildiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılmıştı. Gökçebay da, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve kurul üyeleri hakkında, Kastamonu Üniversitesi‘ne zarar verdikleri, eğitim öğretimi engelledikleri ve görevi kötüye kullandıkları gerekçeleriyle Kastamonu Başsavcılığı‘na suç duyurusunda bulunmuştu.

Kaynak: İHA