İklim Meydanı Tartışma Toplantıları

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, AB Bilgi Merkezleri, British Council ve Birleşmiş Milletler tarafından "Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Ortak Programı" çerçevesindeki "İklim Meydanı Tartışma Toplantılarının Adana bölü

Hilton Oteli’ndeki toplantıya konuşmacı olarak Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden Prof. Dr. Nazan Darcan Koluman, Çukurova Üniversitesi Tropikal Hastalıklar Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Köksal, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü’nden Sevgi Donma, Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanı Fulya Somunkıranoğlu, İZ TV Genel Yayın Koordinatörü Coşkun Aral, BM Ortak Programı Yöneticisi Atila Uras katıldı. İklim değişikliği hakkındaki gerçekler, rivayetler, tarihi, ulusal ve uluslararası politik süreçlerin değerlendirildiği toplantının açılış konuşmasını, Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş yaptı. Bölge ekonomisinin büyük oranda tarıma dayandığından, iklim değişikliğinin sosyal yaşantının yanında bölge ekonomisi için de hayati önem taşıdığına dikkat çeken Baş, şunları söyledi: "Tarım üretiminde, iklim koşullarının istenenden soğuk olması halinde sera, örtü ve benzeri uygulamalar ile ısıtma yönünde tedbir alınabilmesine karşın, sıcak hava koşullarında iklim koşullarının istenenden sıcak olması halinde bilinen tarımsal üretim metotlarında soğutmaya dönük çare yoktur. Bu nedenle iklim koşullarının ısınma yönünde değişmesi, bölgemiz tarımsal üretim verimliliği ve ürün çeşitliliğini vahim düzeyde kısıtlayıcı bir rol oynayacak olması nedeniyle bizim için hayati önem taşımaktadır." Şaban Baş’ın konuşmasının ardından toplantının ana maddeleriyle ilgili sunum yapıldı ve konuşmacılar iklim değişikliğiyle ilgili araştırma ve incelemelerini katılımcılarla paylaştı. İlk söz alan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden Prof. Dr. Nazan Darcan Koluman oldu. Deprem, volkan patlaması gibi doğal afetleri doğanın kabul ettiğini, ancak insanların verdiği zararların ekstraya girdiğini belirten Koluman, şunları söyledi: "Biyolojik kapasitenin üzerine çıktık. Şu an bir buçuk dünyaya ihtiyacımız var. 2040 yılında doğal şartlar altında yaşamak için 3 dünyaya ihtiyacımız olacak. Gidebileceğimiz başka bir yer olmadığından elimizdeki dünyaya sahip çıkmamızgerekir." DSİ 6. Bölge Müdürlüğü’nden Sevgi Donma, kurum olarak Seyhan havzasında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verirken en çarpıcı gözlem BM Ortak Programı Yöneticisi Atila Uras’dan geldi. Uras, iklim değişikliğinden canlıların etkilendiğine olumsuz örnek olarak kuşları gösterdi. Kuşların üreme periyotlarında kayma söz konusu olduğuna değinen Uras, "Kuluçka süresinin 15 gün uzadığını gözlemledik. Bu da iklim değişikliğinin ne duruma geldiğini gözler önüne seriyor" diye konuştu. Ç.Ü.Tropikal Hastalıklar Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Profesör Doktor Fatih Köksal da iklim değişikliğinin halk sağlığı arasındaki konumunu şöyle anlattı: "İnsan vücudunun her şeyi proteindir. Aşırı sıcakta mikroorganizmalar ölür. Adana sıcaklığı her mevsim yükseliyor. Kentte, elinde bastonuyla dolaşan yaşlı adam fazla göremezsiniz. Fakat yayla serinliği olan Niğde gibi şehirlerde bu durum farklıdır" Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanı Fulya Somunkıranoğlu da, iklim değişikliğiyle ilgili mücadelenin ekonomik olarak yüksek maliyetli olduğuna vurgu yaptı. Somunkıranoğlu, "İklim değişikliğine karşı uyum sağlamaya çalışacağız. Hastalıklara karşı direnç göstereceğiz, sıcağa karşı dayanıklı ürünler yetiştireceğiz" şeklinde konuştu. Konuşmacılar arasında son olarak söz alan Coşkun Aral ise İstanbul’da kanser hastalığına yakalananların sayısının geçen yıla oranla yüzde 70 arttığını belirterek, "Bol kurşunlu akaryakıtlar kullanılıyor. Çevrenin kirletilmesi insan hayatını kısıtlıyor. Basın olarak bunları ciddi şekilde masaya yatırmalıyız fakat halktan öyle bir talep gelmiyor. Gazete ilaveleri kapanıyor, çok ciddi programlar izlenmiyor" dedi.
Kaynak: İHA