Bakan Ergün: OSB’lerde yatırım yapılmayan araziler geri alınacak

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, organize sanayi bölgelerinde yatırım yapılmayan arazileri geri alacaklarını söyledi. OSB’leri ileriye taşıyacak her türlü adımların önemli olduğunu vurgulayan Ergün, kullanılmayan araziler konusunda hassas olduklarını kaydetti. Tahsis edilen arazilerin uzun yıllar kapatılmasına razı olmadıklarını belirten Bakan Ergün, “Uzun yıllar birisinin ‘yatırım yapacağım‘ diyerek tahsis edilen araziyi kapatmasına razı değiliz. Kesinlikle o alanları yatırım için kullanacağız. Bir yatırımcı arazi ararken öteki 10 yıl evvel kendine tahsis edilmiş bir yeri hala bekletiyorsa üzerine yatmış. Kuluçkaya mı yattın kardeşim? Arazinin üzerinde kuluçkaya mı yatıyorsunuz? Kuluçkaya yatmakla fabrika çıkmaz ki oradan. Yatırım yapacaksın. Yapacağım diye almışsın. 10 sene geçmiş. 10 senedir orada yatırım yapmak için arsa arayan insanlar var. Böyle olmaz. Razı olmayız. OSB yönetimleri de razı olmamalı. Bu kabul edebileceğimiz bir şey değil.” diye konuştu. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) tarafından Antalya’da düzenlenen II. OSB Çevre Zirvesi’nin açılışında konuşan Bakan Ergün, OSB’lerde atıl kalan arazileri bir an önce yatırım alanına dönüştürmede kararlı olduklarının altını çizdi. Söz konusu arazileri geri almak için gerekirse tahsis için ödenen parayı geri vereceklerini bildiren Ergün, şöyle devam etti: “O arazinin yeni yatırımcıya, gerçekten yatırım yapacak kişiye tahsis edilmesini sağlayacağız. Burada OSB’lere büyük bir görev beklemektedir.” "KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI HAKSIZLIK YAPIYOR" Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Türkiye’nin son yıllarda çok önemli bir ivme yakaladığını, bu sürecin sonunda dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini dile getirdi. Türkiye’nin makro ekonomik dengeler, mali yapı, finansal istikrar, tarihi ve kültürel özellikleriyle dünyanın en önemli yatırım alanlarından bir olmaya aday olduğunu ifade eden Bakan Ergün, “Özellikle genel seçimlerin geri kalmasıyla birlikte Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyesine çıkacağına inanıyorum. Bu geç kalmış bir iştir. Bu kredi derecelendirme kuruşlarının Türkiye’ye yapmış olduğu bir haksızlıktır. Bu haksızlığın bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir. Seçim sonrası dönem bunun düzeltilmesi için çok önemli bir fırsat olacaktır.” diye konuştu. Ergün, her ne olursa olsun Türkiye’nin büyümesinin özel sektör eliyle ve yatırımlarıyla olacağının altını çizdi. "İHMALİ OLANLAR KARŞILIĞINI ALACAK" Bakan Nihat Ergün, 2 Şubat 2011 tarihinde OSTİM ve İvedik sanayi bölgelerinde meydana gelen patlamalara da değindi. İş güvenliği için yapılacak yatırımların rekabet gücünü azaltmayacağını vurgulayan Ergün, “İş güvenliği hatasından kaynaklanan bir kaza sonucu tüm rekabet gücümüzü ve insanlarımızı kaybediyoruz. Değer mi?” sorusunu yöneltti. Bu kazalarda ihmal olup olmadığının teknik çalışmalar neticesinde ortaya çıkacağını kaydeden Ergün, şöyle devam etti: “Biz OSB’lerde her iş kuralına uygun yapılsın istiyoruz. Kanunda ruhsata aykırı işler yapmışsa yakından takibi ve denetlenmesi gerekmektedir. OSB’lerde bu dönemden sonra çevreye duyarlı çalışmalar yapalım. Çevre iş güvenliği açısından da sağlık koşullarına uygun olması açısından da sağlam bir denetim mekanizmasının oluşturulması lazım. İş kazaları zaman zaman olabilir ama bunları kamuoyunda tartışırken mecrasından saptırarak tartışmanın da bir faydası yok. Düne kadar OSTİM’i İvedik’i örnek gösterip de böyle elim bir kazanın sonrasında haksız eleştiriler yöneltmek de doğru değil. Teknik ekipler çalışsın. Kusur ortaya çıksın. Kusurun karşılığı da kusurlu olana verilecektir. Yanlış yapılmışsa, yanlışın üstüne muhakkak gidilmesi lazım. Ama teknik rapor açıklanmadan, yanlış bilgilerle olaya yaklaşmak kimseye fayda vermez.” "ALTYAPI VE ATIK YATIRIMLARI İÇİN 15 YIL VADELİ KREDİ VERİYORUZ" OSB’lerde çevre konusuna büyük önem verdiklerine vurgu yapan Bakan Ergün, bunun için altyapı ve atık su yatırımlarına yüzde 1 faizli 15 yıl vadeli kredi verdiklerini aktardı. Birçok OSB’ye proje bazlı destekler sağladıklarını anlatan Ergün, “Tüzel kişilik kazanmış 263 OSB’nin 94’ü atık su sorununu çözdü. Bunlardan 43’ü bakanlığın kredi desteği veya kendi imkanlarını kullanarak tamamladı. 51 tanesi belediyelerin atık su tesislerine bağlanarak sorununu halletti. 36 OSB bölgesi planlama aşamasında. 119’u ise altyapı çalışmaları bitip üretime geçtikten sonra başlayacak. 2011 yatırım programında olan 13 sanayi bölgesinden 5’i bu yıl gerisi gelecek yıl atık sur sorununu çözecek. Altyapı ve atık su yatırımlarını kredilendiriyoruz. Bazı bölgelerde 15 yıl vadeli 5 yılı ödemesiz altyapı ve arıtma tesisi kredisi veriyoruz. Bazı bölgelerde 11 yıl. 10 yıldan aşağı yok. Böyle kredi veren nerede var? Babası oğluna vermez böyle krediyi. Bu şartlara rağmen OSB’ler arıtma tesisi yapmak istemiyorum denmemeli.” şeklide konuştu. OSBÜK BAŞKANI: AMBALAJ ATIKLARI YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİRİLMELİ Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Başkanı Mahmut Yılmaz ise Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin en kısa sürede değiştirilmesini istedi. Geçen yılki zirvede gerekli düzenlemenin yapılacağı sözünün verildiğini hatırlatan Yılmaz, “Ambalaj atıkları konusu üzerinden 370 gün geçmesine rağmen henüz çözüme kavuşturulamadı.” dedi. Yönetmelik taslağının ‘Ambalaj atıklarının kaynağında ayrı biriktirilmesi’ başlıklı 23’üncü maddesinin 2’inci fıkrasındaki ‘Organize Sanayi Bölgeleri’ ibaresinin çıkarılmasını talep ettiklerini dile getiren Yılmaz, “Söz konusu yönetmelik bu güne kadar değiştirilmemiştir. Sanayici ile çevre hizmeti veren lisanslı kuruluşları karşı karşıya getiren, açılan pek çok dava ile iş yükü zaten çok fazla olan yargıyı meşgul eden davaların sona ermesi için, OSBÜK görüş ve önerilerin yer aldığı yönetmeliğin en kısa sürede değiştirilmesini bir kez daha talep ediyoruz.” diye konuştu. "ATIK YÖNETMELİĞİNİ BAŞBAKANLIĞA GÖNDERDİK" Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, Ambalaj Atığı Yönetmeliği’nde gerekli düzenlemeleri yaparak Başbakanlık‘a gönderdiklerini bildirdi. Yönetmeliğin 10 gün içinde çıkmasını beklediklerini ifade eden Kadıoğlu, çevrenin sanayicinin karşısında duran bir tehdit olmadığını vurguladı. Bakanlık olarak yalnızca çevrenin korunması değil, yeni üretim modelleriyle sanayinin küresel alanda rekabet ederek güç kazanmasını da önemsediklerini belirten Kadıoğlu, “Sanayi-çevre işbirliğinin tamamen hayata geçirilebilmesi için gitmemiz gereken çok yol olduğu ise malumunuzdur. Biz artık sanayimizin Dilovası, Ergene, Aliağa gibi yerlerde görüldüğü üzere çevre ve insan sağlığını tehdit eden bir kısım olarak görülmesini istemiyoruz. Sanayicilerimizin daha dikkatli çalışmasını, içinde bulundukları toplum ve çevreye zarar verecek uygulamalardan kaçınmasını bekliyoruz.” dedi.