'Eğer gerçekten darbe girişimi varsa bitmeli'
Gazeteci Mehmet Barlas, HAS Parti Genel Başkanı'nın Beykoz'da ergenekon ve balyoz davalarına ilişkin yaptığı konuşmaya katıldığını belirterek, "Eğer gerçekten darbe girişimi varsa bu bitmeli" dedi. Prof. Emre Kongar ise, bu davaların, kısa ve evrensel hukuk kurallarına göre yargılanması gerektiğini söyledi.
NTV'de yayınlanan "Yorum Farkı" programında dün akşam, Balyoz Davası'nda içlerinde görev başında olan generallerinde bulunduğu 163 subayın tutuklanması ve bir internet haber sitesi Oda tv'nin basılması, sahibi ve üç yöneticisinin mahkeme kararıyla göz altına alınması konuları ele alındı.
"Gerek ergenekon gerek balyoz gerekse buna ilişkin gelişmeler konsunda Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş Beykoz'da bir konuşma yaptı. Tam benim düşündüklerimi söyledi" diyen Mehmet Barlas şunları kaydetti:
"Kurtulmuş dedi ki, Bu olaylara bakarken bazı temel maddeleri göz önünde tutmamız gerekir. Birileri tutuklanıyor, yargılanıyor acaba bunlar gerçekten aranan gerçek failler midir, olayın arkasındakiler bunlar mıdır birinci mesele bu, bu yüzden ön yargılı karar vermeyin. İkincisi siyaset ne ergenekon'un ne balyoz'un avuklatı da savcısıda olmamalıdır. Siyaset devam eden bu davada taraf olmamalıdır. Savcı olmak da yanlıştır avukat olmak da yanlıştır. Üçüncüsü eğer darbe teşebbüsü varsa bu açığa çıkmalıdır ve Türkiye'de artık bir daha darbe yapılmayacağını herkes bilmelidir. Kutulmuş'un bu konuşması benim çok aklıma yattı. Birde şunu dedi yargılamada uluslararası hukuk normlarının esaslarına uyulmalı, hukuk asla çiğnenmemeli, yargı ululararası hukukun kabul ettiği normlar düzeyinde yapılmalı dedi."
Numan Kurtulmuş'u kişi olarak çok önemsediğini söyleyen Emre Kongar ise, "Söyledikleri doğru şeyler. Bu tür olaylarda esasları iki yerde arayacağız, evrensel insan hakları ve demokraside arayacağız evrensel hukukta arayacağız" diye konuştu.
GENERALLERİN YÜZDE 10'U İÇERİDE
"Oda tv'nin basılması ve sahibinin ve üç yöneticisinin gözaltına alınmasının ardında ne var bilmiyoruz" diyen Kongar, "İddiaya göre bir video mu varmış neymiş ona bağlıyorlar. Ama açıklanan bir şey var ergenekon bağlantısı gibi birşey. Tutuklanıp bırakılmış bırakılıp tutuklanmış aralarında generallerinde bulunduğu 163 subayın tekrar tutuklanması böylece generallerin yüzde 10'u içeride oluyor, tüm bunlar kamuoyunda soru işareti doğuruyor" şeklinde konuştu.
"MEDYA İKİ FARKLI AÇIDAN BAKIYOR"
Medyanın da bu olaya iki farklı açıdan baktığını belirten Barlas, "Bir kesim medyaya göre zaten ergenekon bir balon, balyoz hiç yok, bu bir provayı darbe iddiası diye sundular. Ama diğer tarafıda okursanız resmen darbe yapılacak. Hatta darbe planları hazırdı diye. Yani hangi medyaya kapılmışsanız ona göre kendi kafanızda bir senaryo oluşturuyorsunuz. Ya balon diyorsunuz ya da darbenin eşiğinden dönüldü diyorsunuz. Burda toplumun beklediği yargının adil, hızlı, sağlıklı çalışması. Türkiye'de darbeler olduğu için bu olmayacak birşey değil. Yine burada Numan Kurtulmuş'a katılıyorum, hukukun evrensel normlarına uygun yargılama yapılsın içimiz rahat etsin. Ama ne darbecilerin avukatı olalım ne de darbeci oldukları iddiasıyla suçsuz yere içeri atılan insanların savcısı olalım yani böyle bir ikilemimiz var kamuoyu olarak. Eğer gerçekten darbe girişimi varsa bu bitmeli" " diye konuştu.
"KISA YARGILAMA YAPILMALI"
"İçerikten bağımsız olarak hukuk'un en önemli ilkesi olarak sayılan usul konusunda bazı şeyleri isteyebiliriz ve savunabiliriz" diyen Kongar şöyle devam etti:
"Nedir o kısa yargılama, kısa yargılama derken aceleye getirilmiş değil, uzamayan yargılanma, bunun ön koşulu olarak doğru dürüst bir iddianeme. Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk çok açık diyor ki böyle bir şey olmaz, böyle iddianame dünyada görülmemiştir, bu iddianameyle davanın ciddiyetine gölge düşmüştür diyor. İddianameler ayrıca bu son ortaya çıkan bir takım delil skandalları: Onun telefon bilgileri, onun telefon bilgilerine yükleniyor. Oradaki tutuklanan insanlar tutuklu olmadıkları halde kendi yargılandıkları davaların celselerine geliyorlar yani bir kaçma durumu yok. Çetin Doğan orada bir yere falan kaçmıyor. Herkes bunların evrensel hukuk kurallarına göre yargılamanın yapılmasına gölge düşürüldüğünü iddia ediyor. Ben işin orasındayım."
"Gerek ergenekon gerek balyoz gerekse buna ilişkin gelişmeler konsunda Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş Beykoz'da bir konuşma yaptı. Tam benim düşündüklerimi söyledi" diyen Mehmet Barlas şunları kaydetti:
"Kurtulmuş dedi ki, Bu olaylara bakarken bazı temel maddeleri göz önünde tutmamız gerekir. Birileri tutuklanıyor, yargılanıyor acaba bunlar gerçekten aranan gerçek failler midir, olayın arkasındakiler bunlar mıdır birinci mesele bu, bu yüzden ön yargılı karar vermeyin. İkincisi siyaset ne ergenekon'un ne balyoz'un avuklatı da savcısıda olmamalıdır. Siyaset devam eden bu davada taraf olmamalıdır. Savcı olmak da yanlıştır avukat olmak da yanlıştır. Üçüncüsü eğer darbe teşebbüsü varsa bu açığa çıkmalıdır ve Türkiye'de artık bir daha darbe yapılmayacağını herkes bilmelidir. Kutulmuş'un bu konuşması benim çok aklıma yattı. Birde şunu dedi yargılamada uluslararası hukuk normlarının esaslarına uyulmalı, hukuk asla çiğnenmemeli, yargı ululararası hukukun kabul ettiği normlar düzeyinde yapılmalı dedi."
Numan Kurtulmuş'u kişi olarak çok önemsediğini söyleyen Emre Kongar ise, "Söyledikleri doğru şeyler. Bu tür olaylarda esasları iki yerde arayacağız, evrensel insan hakları ve demokraside arayacağız evrensel hukukta arayacağız" diye konuştu.
GENERALLERİN YÜZDE 10'U İÇERİDE
"Oda tv'nin basılması ve sahibinin ve üç yöneticisinin gözaltına alınmasının ardında ne var bilmiyoruz" diyen Kongar, "İddiaya göre bir video mu varmış neymiş ona bağlıyorlar. Ama açıklanan bir şey var ergenekon bağlantısı gibi birşey. Tutuklanıp bırakılmış bırakılıp tutuklanmış aralarında generallerinde bulunduğu 163 subayın tekrar tutuklanması böylece generallerin yüzde 10'u içeride oluyor, tüm bunlar kamuoyunda soru işareti doğuruyor" şeklinde konuştu.
"MEDYA İKİ FARKLI AÇIDAN BAKIYOR"
Medyanın da bu olaya iki farklı açıdan baktığını belirten Barlas, "Bir kesim medyaya göre zaten ergenekon bir balon, balyoz hiç yok, bu bir provayı darbe iddiası diye sundular. Ama diğer tarafıda okursanız resmen darbe yapılacak. Hatta darbe planları hazırdı diye. Yani hangi medyaya kapılmışsanız ona göre kendi kafanızda bir senaryo oluşturuyorsunuz. Ya balon diyorsunuz ya da darbenin eşiğinden dönüldü diyorsunuz. Burda toplumun beklediği yargının adil, hızlı, sağlıklı çalışması. Türkiye'de darbeler olduğu için bu olmayacak birşey değil. Yine burada Numan Kurtulmuş'a katılıyorum, hukukun evrensel normlarına uygun yargılama yapılsın içimiz rahat etsin. Ama ne darbecilerin avukatı olalım ne de darbeci oldukları iddiasıyla suçsuz yere içeri atılan insanların savcısı olalım yani böyle bir ikilemimiz var kamuoyu olarak. Eğer gerçekten darbe girişimi varsa bu bitmeli" " diye konuştu.
"KISA YARGILAMA YAPILMALI"
"İçerikten bağımsız olarak hukuk'un en önemli ilkesi olarak sayılan usul konusunda bazı şeyleri isteyebiliriz ve savunabiliriz" diyen Kongar şöyle devam etti:
"Nedir o kısa yargılama, kısa yargılama derken aceleye getirilmiş değil, uzamayan yargılanma, bunun ön koşulu olarak doğru dürüst bir iddianeme. Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk çok açık diyor ki böyle bir şey olmaz, böyle iddianame dünyada görülmemiştir, bu iddianameyle davanın ciddiyetine gölge düşmüştür diyor. İddianameler ayrıca bu son ortaya çıkan bir takım delil skandalları: Onun telefon bilgileri, onun telefon bilgilerine yükleniyor. Oradaki tutuklanan insanlar tutuklu olmadıkları halde kendi yargılandıkları davaların celselerine geliyorlar yani bir kaçma durumu yok. Çetin Doğan orada bir yere falan kaçmıyor. Herkes bunların evrensel hukuk kurallarına göre yargılamanın yapılmasına gölge düşürüldüğünü iddia ediyor. Ben işin orasındayım."