Deprem Tartışmaları
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Uluğ, geçen günlerde Azeri profesör Elchin Khalilov’un "2011 - 2015 yılları arasında İzmir ile İstanbul’da deprem olacak" tespitinin kehanetten öteye gidemedi
Geçen günlerde Uluslararası Deprem Tespiti Ağı ve Uluslararası Küresel Değişim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Elchin Khalilov’un "2011 - 2015 yılları arasında İzmir ile İstanbul’da büyük bir deprem olacak" sözleri bilim dünyasında tartışmalara yol açtı. Khalilov’un yaptığı açıklamanın bilinen hiçbir bilimsel bulguya dayanmadığını iddia eden Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Uluğ, Azeri profesörü bir kahine benzetti. Azeri profesörün benzeriaçıklamalarını hemen hemen her yıl duyduklarını belirten Atilla Uluğ, Khalilov’un geçen sene de ’büyük bir deprem olacak’ diye açıklama yaptığını söyledi. Dünyanın her yerinde her an büyük bir deprem olabileceğinin altını çizen Uluğ, şöyle konuştu: "Şu an İzmir’de belki de bir saniye sonra deprem olabilecek. Fakat bunu böyle söyleyebilmek için mutlaka somut bulguların olması lazım. Siz bir şeyleri ölçersiniz, biçersiniz ondan sonra hesaplamalarınızın sonucu ortaya çıkar ve bu sonuçlarınızın tekrarlanabilir olması gerekir. Bilimsel bulgular öyle olur. Yani bir sefer söylemekle değil aynı yöntemin 10 defa tekrarlanabilir olması gerekir. Öyle bir bulgu yokelimizde. O bakımdan genel afaki bilgilerle açıklama yapmak insanları tedirgin etmekten başka bir şeye yaramıyor" Azeri profesörün bahsettiği ölçüm cihazının (Atropatena Crystal) bilim dünyasında tanınmadığını dile getiren Uluğ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben, Frankfurt Goethe Üniversitesi’nde okudum. Böyle bir cihazı duymadım. Yeni de olabilir bu fakat bilimsel camiada tanıtılmış değil. Güvenilirliği konusunda tereddütler var. Bunların öncelikle giderilmesi lazım. Üstelik o beyefendinin Pakistan depremini bildim demesi için bunun saatini söylemesi lazım. En kötü koşullarda bunun tekrarlanabilir bir şekilde devametmesi lazım. Pakistan ve İran’da deprem olacağını hepimiz biliyoruz. Dünyanın kabuk yapısını biliyoruz. Plakaların hareketlerini biliyoruz. Hızlarını biliyoruz. O bakımdan böyle genel bilgiler insanların psikolojisini bozuyor." Khalilov’u, Türkiye’de ismini vermek istemediği bir meslektaşına benzeten Uluğ, şöyle konuştu: "Bunlar sürekli benzeri raporları başbakanlıklara, meclislere sunar. Tabii o makamdaki insanlar okumazlar ve bilimsel uzmanlarına gönderirler. O uzmanlar da bilimsel kanıt ister. Bu kanıtları sunamadıkları sürece onların projelerinin desteklenmesi söz konusu değil. Kahinlikten öteye geçemez. Doğru bir şey değil bilimde kehanet yoktur. Bilimde bulgular var. İspat edilebilir olması lazım. Biliyorsunuz, günümüzdegeçeceği belli olan bir yıldızın yıllar öncesinden saatini bile verebiliyorsunuz. Neden? Çünkü onun bir yöntemi var. Depremin oluş zamanı çok özel bilgilerdir. Onun için de çok özel çalışmalar gerekir." Esasen deprem uzmanı olarak ’Deprem şurada olacak burada olacak’ demenin hiç önemli olmadığını anlatan Uluğ, şunları söyledi: "Siz eğer konutlarınızı 7,5 büyüklüğündeki depreme dayanır bir vaziyette yapıyorsanız deprem tartışmalarını bitiririz artık. Depremler her an olur ve bundan sonra da olacak. Sizin içinde bulunduğunuz bina depreme dayanıklı ise böyle tartışmaların anlamı olmaz. Bizim esasında korkumuz dilimize vuruyor. Oturduğumuz binalara güvensizliğimizden kaynaklanıyor. Konutların yüzde 100güvenilir hale gelmesi lazım."
Kaynak: İHA