Tarihi Emek Sineması 'Bu son Olsun'a ev sahipliği yapacak!

Sinemaseverlerin yıkım kararına çeşitli protestolarla itiraz ettiği tarihi Emek Sineması "Bu son Olsun"a ev sahipliği yapacak!

Tarihi Emek Sineması 'Bu son Olsun'a ev sahipliği yapacak!
Yönetmenliğini Orçun Benli'nin yaptığı 12 Eylül dönemini mizahi tarzda anlatan 'Bu son Olsun' filmi 6 Ocakta ise vizyonda seyirci ile buluşuyor.

Sinemaseverlerin yıkım kararına çeşitli protestolarla itiraz ettiği tarihi Emek Sineması anlamlı bir geceye ev sahipliği yapacak.

Herkesin gönlünde ayrı bir yeri olan ve son dönem karanlıklar içinde bırakılan tarihi Emek Sineması nın önünde açık havada çadırlar ve ısıtıcılar eşliğinde düzenlenecek etkinlik Emek’i ve Tüm ‘Emek’çileri Bu Son Olsun filminin galasında bir kez daha aydınlatacak ... “O gece ve herzaman Emek bizimdir” diyen film ekibinin bu anlamlı galası Emek Sineması’nın korunması için ilginç bir protesto olacak.

Yönetmenliğini Orçun Benli’nin yaptığı Engin Altan Düzyatan, Hazal Kaya , Mustafa Uzunyılmaz, Ufuk Bayraktar, Ferit Kaya, Orhan Eşkin, Volga Sorgu, Engin Alkan, Serdar Orçin, Deniz Uğur, Bülent Çolak, Eray Özbal,Tuğrul Tülek gibi isimlerin oyuncu olarak yeraldığı projenin müzikleri ise usta isim Cahit Berkay imzasını taşıyor..

Filmin Konusu : Yaşar, Apo, Kovboy Ali, Cevat ve Ertuğrul kendilerine Balat semtini mesken tutmuş beş evsizdir. Hayattaki tek gayeleri, karınlarını doyurmak ve en büyük tutkuları olan şaraptan bir gün bile olsun ayrı kalmamaktır. Günübirlik yaşayan bu beş kişi, gayelerine ulaşabilmek için zamanın fırtınalı politik atmosferinden dahi faydalanmasını bilir.

Sokaklarda yaşayan beş evsiz karakterimiz 12 Eylül 1980 sabahı geldiğinde sokağa çıkma yasağı ile karşı karşıya kalırlar. Ancak onların gidebilecekleri tek evleri vardır; o da yine sokaklardır. Yaşanan bir dizi yanlışlıklar komedisi sonucu kendilerini siyasi mahkûmlarla birlikte aynı cezaevinde bulurlar.Cezaevi yönetimi arasında ise bir güç savaşı mevcuttur. Uzun yıllardır cezaevini dilediği gibi yöneten Cezaevi Müdürü Hızır, 12 Eylül askeri müdahalesi ile cezaevine atanan Yüzbaşı Kenan’ın üstü olmasından memnun değildir. Bu esnada diğer cezaevi personeli de yaşanan yeni durum içinde kendilerine iyi bir yer edinme peşindedir. Bu keşmekeş Yaşar ve arkadaşları için iyi bir fırsattır ve bu fırsatı değerlendirip kendilerine rahata erdirmeyi bilirler. Koğuşlardan bilgi taşıma konusunda Cezaevi Müdürü Hızır ile anlaşan Yaşar, bunun karşılığı mutfak, kütüphane, çamaşırhane gibi ortak kullanım alanlarının kendilerine bağlanmasını sağlar. Böylece artık evleri olduğu gibi bir artık bir işleri de vardır. Ancak kısa sürede bu yeni evlerinin hayallerindeki ev olmadığını anlarlar. Kendileri kayırırsa da mahkûmlara görülen zulüm karşısında sessiz kalamazlar. Zamanla içeride yaşananlara gönlü elvermeyen Yaşar, dışarıdan da tanıdığı mahkûmları kurtarmak ve duvarların birbirlerinden ayırdığı Sinan ile Lale çiftini tekrardan kavuşturmak için bir plan yapar. Bu plandaki en büyük kozu ise kendilerini küçük gören cezaevi yönetiminin aşırı özgüvenidir.