Halk Eğitim Merkezi Kursları Terapi Niteliğinde

Mersin Halk Eğitimi Merkezleri’nin açtığı kurslar büyük ilgi görüyor.

Halk Eğitim Merkezi Kursları Terapi Niteliğinde
Özellikle Türk El Sanatları, resim, ahşap boyama gibi kurslara ilgi gösteren ev kadınları ve emekliler, bu kursların kendileri için adeta bir terapi olduğunu belirtiyorlar. Kurs öğretmenleri ise stresten, günlük sıkıntılardan uzaklaşmak isteyenlerin psikiyatriye gitmek yerine bu kurslara gelmelerini öneriyorlar.Birçok dalda çeşitli kurslar açan Mersin Halk Eğitimi Merkezi, geçtiğimiz kasım ayında yeni bir sanatevi açarak kurs vermeye başladı. Merkez Akdeniz İlçesi İstiklal Caddesi üzerindeki Güneş Pasajı’nda hizmet vermeye başlayan ‘Mersin Halk Eğitimi Merkezleri Meslek Kursları Sanatevi’, merkezi bir noktada bulunması dolayısıyla Mersinlilerden büyük ilgi görüyor. Kurslara 18 yaşında bir üniversite öğrencisi de 55 yaşında bir emekli öğretmen de 63 yaşında bir işçi emeklisi de gidiyor. Kursta hem eğlenen hem duygusal ihtiyaçlarını gideren hem de günlük sıkıntılarını atan kursiyerler, herkesi kurslara katılmaya çağırıyorlar.İHA muhabirine açıklama yapan kurs öğretmenleri, geleneksel Türk El Sanatları, resim, ahşap boyama, rölyef ve tezhip kurslarının verildiği sanatevine, yaşları 17 ile 70 arasında değişen yaklaşık 100 kursiyerin devam ettiğini bildirdiler. Sanatevinde Türk El Sanatları, Tezhip, Hat ve Minyatür dersleri veren usta öğretici Nevin Alınay, kursları Merkez Halk Eğitim’e bağlı olarak verdiklerini, ücretsiz olan kurslara 17 yaş ve üzerindeki herkesi kabul ettiklerini söyledi. Kurs saatlerinin kursiyerlerin istekleri doğrultusunda belirlendiğini ifade eden Alınay, sanatevine ilginin çok güzel olduğunu dile getirerek, “Kursiyerlerimizin büyük çoğunluğu hanımlardan oluşuyor ama beyler de var. Özellikle ev hanımları ve emekli olup da eve adapte olamayanlar zamanlarını burada değerlendiriyorlar. Ücretsiz olan kurslarımızın sonunda kursiyerlerimize Milli Eğitim Müdürlüğü’nden onaylı sertifika veriyoruz. 17 yaş ve üzerindeki her yaş grubunu burada kabul edebiliyoruz. Öğrenciler kursumuzdan çok memnun, keyifli işler çıkarıyoruz. Yakın bir tarihte epeyce ses getirecek toplu bir sergimiz de açılacak” dedi.“KURSA GELENLER BÜTÜN SIKINTILARINI UNUTUYOR”Sanatevinin resim öğretmenlerinden Sahure Gül de kursların haftanın 5 günü, sabah 10.00’dan akşam 17.00’ye kadar devam ettiğini kaydetti. Kursiyerlerin rahatlık istedikleri için istedikleri saatte kursa geldiklerini, usta öğreticilerin de sadece onları memnun etmek için çalıştıklarını dile getiren Gül, işini ve öğrencilerini çok sevdiğini vurguladı. Özellikle hanımların kursta deşarj olduklarının ve streslerini attıklarının altını çizen Gül, “Zamanlarını güzel geçiriyorlar, yaptıklarını seviyorlar. Özellikle el sanatlarına çok ilgi var. Stresten, çocuk sorunundan, bütün sıkıntılarından uzaklaşıyorlar. Buraya gelince buraya ait oluyorlar, evdeki sıkıntılarını unutuyorlar. Bu da bir hanım için bence en güzel şey. Okey oynamak ya da dedikodu toplantılarına gitmek yerine burada hem stres atıyorlar hem iş yapıyorlar. Biz burada resmen doktorun yaptığı işi yapıyoruz. Hepimiz, öğretmenler dahil psikiyatriye gitmeye gerek yok, burası yeterli geliyor, tam bir terapi yeri” diye konuştu.Usta öğreticilerden resim öğretmeni Güldem Kervan ise kursta sosyal bir paylaşım içerisinde olduklarını, resim yapmaktan öte günlük hayatı da paylaştıklarını anlattı. Kervan, kursiyerlerin para kazandıklarına da dikkat çekerek, ürünlerin yıl sonlarında açılan sergilerde hem yurt içine hem yurt dışına satıldığını ve talebin de oldukça yüksek olduğunu bildirdi.“ÇÖPE GİDECEK ATIK MADDELERDEN MUHTEŞEM ESERLER YAPIYORUZ”Halk Eğitim Merkezi bünyesinde yaklaşık 15 yıldır ahşap boyama kursu verdiğini aktaran el sanatları öğretmeni Payende Bozoklar, kursun bir başka yönüne dikkat çekti. Hem yeni hem eski objeleri ve atık maddeleri değerlendirdiklerini söyledi. Bu malzemeleri hanımların amaçlarına yönelik ve rehabilite edecek şekilde uygun bir dizaynla kullandıklarını aktaran Bozoklar, şunları söyledi: “Evlerinde kullanmaktan vazgeçtikleri eski teneke tepsilerinden eski gümüşlerine, cam eşyalarından eski sandık, sehpa gibi ahşap eşyalarına, ütüden mutfak aletlerine, mağazalardaki kumaş ve naylon atık rulolarına kadar her türlü malzemeyi A’dan Z’ye elimizden geldiğince değerlendirmeye çalışıyoruz. Bazen dolap kapaklarını dahi bu anlamda kullanıyoruz. Dikiş makinelerinden sehpalar, sandalyelerden tabureler oluşturuyoruz.”Öğrencileriyle gurur duyduğuna vurgu yapan Bozoklar, mutlu bir ortamda çalıştıklarına dikkat çekerek, “İnsanlar boş zamanlarını değerlendirmek için çeşitli şeyler yapabiliyorlar, kimisi okey oynamayı seviyor, kimisi günlere katılmayı seviyor. Ama biz burada her türlü ortamı bir arada bulundurabiliyoruz. Köftemizi, pastamızı yapıyoruz, çay molası veriyoruz. Hem dertleşiyoruz hem sohbet ediyoruz hem duygusal ihtiyaçlarımızı hem de evimizin ihtiyaçlarını gideriyoruz” ifadelerini kullandı.KURSİYERLER ÇOK MUTLUHer yaştan kursiyerin devam ettiği sanatevinin en sadık takipçileri ise emekliler ve ev hanımları. Duygularını paylaşan kursiyer emekli hemşire Nursel Türkay, çalıştığı için yıllardır ertelediği, içinde uhde olan bir hobiyi geliştirmek için Türk El Sanatları kursuna başladığını anlattı. Kursta hem hoşça vakit geçirdiğini hem de çok isteği bir sanatı öğrenmeye çalıştığını söyleyen Türkay, “Yıllardır içimde olan bir arzuyu bu kursa katılarak yerine getirdim. Çalışma şartları nedeniyle o fırsatı bulamamıştım ama her zaman içimde bir uhdeydi. Adeta bir mesaiye gidercesine, gününü çekerek, büyük bir ilgiyle, sevgiyle geliyorum. Yaptığım eserlerden de çok memnunum, bana mutluluk ve haz veriyor” dedi.Resim yapmayı çok seven ama iş hayatında resim yapamayan 63 yaşındaki işçi emeklisi Şennur Hancıoğlu da emekli olduktan sonra bu fırsatı yakaladığını ve 3 yıldır kursa devam ettiğini belirtti. Şimdi resmi bırakmak istemediğini, eşinin ve çocuklarının da kendisini teşvik ettiğini aktaran Hancıoğlu, evde oturanlara da kendilerine güvenebilmeleri için bir kursa gitmelerini önererek, “Çünkü kurs insanın kendine güvenini artırıyor ve ekonomik katkı sağlıyor. Bütün kurslara giderek ailelerine katkıda bulunabilirler. Ben zevk için resim yapıyorum. Stresimi de alıyor, daha rahat ve çok da neşeli oluyorum” diye konuştu.
Kaynak: İHA