Prof. Çelik: Trabzon-erzincan Yht Demiryolu Projesi Son Derecede Yanlış

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Dr. Fazıl Çelik, geçtiğimiz günlerde Trabzon’da tartışmaya açılan Trabzon-Erzincan Yüksek Hızlı Tren (YHT) Demiryolu Projesi’nin, son derecede yanlış ve ülke kaynaklarını heba ettiğini savundu.

Prof. Çelik, projeye ilişkin düşüncelerini kaleme aldığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektubu, Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısı ile basın mensuplarıyla paylaştı.
Mektubunda, Trabzon-Erzincan YHT Demiryolu Projesi`yle ilgili DLH’nın bir firmaya ihale ettiği ve 21 Aralık 2011 tarihinde Trabzon’da açıklanan projenin son derecede yanlış, fizibilitesi olmadığı ve ülke kaynaklarını heba ettiğini ileri süren Çelik, “Projenin; gerek fonksiyonerlik, gerek uzunluk, gerek yapım maliyeti, gerek yapım süresi, gerek arazi kullanımı, gerek proje kriterlerini karşılama, gerek bakım maliyeti, gerek işletme maliyeti ve gerekse zaman tasarrufu açılarından savunulabilir tarafı bulunmamaktadır. İhale şartnamesine “Tirebolu ve Gümüşhane” şartının konulması; fizibilite etüdünün olmazsa olmazı olan alternatif güzergah etütlerini engellemiş ve optimum güzergah bulunamamıştır. En çok 3 milyar TL’lik bir bağlantı mümkünken, 7 milyar TL’lik bir proje dayatılmıştır. Sadece kuş uçuşu 60 kilometre olan Torul-Trabzon arasına 86.5 kilometre tünel önerilmesi bile ne denli yanlış çalışılmış olduğunu göstermektedir. Zira denizden bile tünele girsek 60 kilometrelik tünelle Torul’a çıkarız. Projenin bilimsel temelleri bulunmamaktadır.” dedi.

Önerilen projenin, Erzincan’dan Torul’a gelerek buradan çatallaştığı, bir kolunun Trabzon’a, diğerinin ise Tirebolu’ya gittiğine değinen Çelik, yükler Tirebolu’da denize ulaşacaksa Trabzon bağlantısına, Trabzon’da denize ulaşacaksa da Tirebolu bağlantısına gerek olmadığını savundu.

KTÜ’nün projeye ilişkin bazı alternatif çalışmaları olduğunu hatırlatan Çelik, “Trabzon-Arsin-Bayburt-Erbaş Çalışması”nı buna örnek gösterdi. Birinci alternatiflerinin “Trabzon-Arsin-Madenköy-Bayburt-Demirözü-Erbaş İstasyonu” olduğu bilgisini veren Çelik, yüklenici firmanın önerdiği sadece Torul-Trabzon maliyeti olan 2 trilyon 268 milyar TL ile Arsin-Erbaş güzergahının nerdeyse hepsinin inşa edilebilecek durumda olduğunu kaydetti.

Demiryolu güzergahının, Erzincan’ın doğusundaki Erbaş İstasyonu`ndan Arsin ve Trabzon Limanı’na geldikten sonra sahilden 80 kilometre ile Tirebolu’ya devam ettirilebileceğine dikkat çeken Çelik, bu bağlantının da gelecekte sahilden planlanan demiryolu güzergahına oturduğunu ifade etti. Çelik, böylece bir taraftan öneriler projeye göre çok ciddi bir tasarruf sağlanırken, diğer yandan projeye Trabzon, Giresun ve Gümüşhane’nin yanında Bayburt da dahil olduğunu dikkat çekti.

Prof. Çelik, bir başka alternatif çalışmalarında da projenin Erzincan’dan başlayıp Kelkit ve Bayburt ovalarından geçilerek ya da daha kısa bağlantı olan Erbaş’tan Bayburt ovalarına geçilerek oradan Of ya da Rize’ye çok rahat bağlanılabileceğini söyledi. Çelik, “Bütün bu gerçekler irdelenmeden yapılmış olan fizibilite etüdünün gerçekçi olması mümkün değildir ve de inancım odur ki belli kişilerin yönlendirmesine matuftur.” ifadelerini kullandı.

Kendisinin, Trabzon Maçkalı olduğunu, Maçka’dan geçen güzergahı savunmadığını belirten Çelik, mektubunda şu görüşlere yer verdi: “Zira yöre milliyetçisi değil; bilim adamıyım. Bilim ve ülke menfaatleri Tirebolu diyorsa Tirebolu, Of diyorsa Of tercihimdir. Bu işlerin hatır gönül işi olmaması gerekir. Böylesine önemli projeler yapılırken, üniversitelere danışılmaması ne büyük talihsizliktir? Bu millet bu üniversiteleri ne diye finanse etmektedir?
Yüksek Hızlı Tren hamlesinin kendilerini gerçekten heyecanlandırdığına vurgu yapan Çelik, mektubunu şöyle sonlandırdı: “Artık, 150 yıllık hayalimiz; Atatürk’ün deyimiyle “şimendiferle dahile raptolmak” hayalimiz inşaallah gerçekleşecektir. Bugüne dek bu ülkede demiryolu yapma iradesi gösteren sadece üç lider olmuştur. Birincisi; bugünkü demiryolu ağımızın yaklaşık yarısını inşa ettiren 2. Abdülhamit Han, ikincisi ise diğer yarısını inşa ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ten sonra demiryolu yapılmış değildir. Bazıları, siyasi gailelerle demiryolu yapımının 1950’de bittiğini iddia etse de istatistikler, 1940-50 arasında yapılan demiryolunun sadece 300 küsur km, 1950-60 arasında sadece 400 küsur km olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Atatürk’ten sonra bugüne dek kimse demiryolu yapma iradesi göstermemiş olup, bu iradeyi son olarak Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan göstermiş bulunmaktadır. Ancak, projelerin çok detaylı ve alternatifli olarak araştırılması, araya kasıtlı ellerin girmemesi, kaynakların heba edilmemesi ve başta üniversiteler olmak üzere herkesten destek ve katkı alınması şarttır. Demokrasilerde müşavere esas olduğu gibi bu husus aynı zamanda milletimizin inancı gereğidir de. 4 yıldır büyük emeklerle fisebilillah ürettiğimiz projeleri karşılıksız herkesle paylaşıyoruz. Zat-ı alinizden talebimiz; DLH’nın yaptırdığı yanlış projeye el koymanız ve doğru projenin ortaya çıkması için çalışma başlatmanızdır.”