Mahmut Övür: Faili Meçhuller Dönemi Demirel ve Çiller'e Sorulmalı

Gazeteci Mahmut Övür, son günlerde eski MİT’çi Mehmet Eymür’ün de ifadesi ile gündeme gelen faili meçhul cinayetler döneminin Mehmet Ağar’ı da aşan bir dönem olduğunu söyledi.

O dönemde yaşananların eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan Tansu Çiller’e de sorulması gerektiğini ifade eden Övür, "Milli Güvenlik Kurulu kararlarında Kürt işadamları listesinin tartışılıp tartışılmadığı ortaya çıkarılmalıdır. Bunu da en iyi bilenlerden biri dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’dir, Başbakan Tansu Çiller’dir. Onlara bu sorulmadan Türkiye bu noktayı aşamaz.” diye konuştu.

Türkiye son günlerde faili meçhul cinayetler soruşturması ile ilgili iddiaları konuşmaya başladı. Eski MİT’çi Mehmet Eymür’ün ifadesi soru işaretlerini daha da artırdı. Eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar konuyla ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı. Bugün de medyada yer alan, eski özel harekatçı Ayhan Çarkın’ın eski MİT’çi Tarık Ümit’in öldürüldüğü yeri göstereceğine dair haberler, konuyu başka bir boyuta taşıdı.
Gazeteci-Yazar Mahmut Övür, devletin bu iddiaları ciddiye alması ve savcıların Ayhan Çarkın’ın Tarık Ümit ile ilgili söylediklerini dikkate alması gerektiğini belirtti. İddiaların mutlaka üzerine gidilmesi gerektiğini dile getiren Övür, “Ortada gerçekten önemli bir tanık var. O döneme tanıklık eden bir adam var. Ayhan Çarkın şahit olduğu olayları anlatıyor. En çok konuşulanlardan biri de MİT’e çalıştığı halde öldürülen Tarık Ümit’ti. Onun bizzat yerini göstereceğini söylüyor. Bunun mutlaka üzerine gidilmesi gerekir. Kimse sorumluların bulunması gerekir. Devlet bir an önce üzerine düşeni yapması gerekir. Bu ifadeyi veriyorsa savcılara bir an önce yerini göstermesi gerekiyor.” diye konuştu.

Faili meçhul cinayetler konusunu devletin ciddiye alması gerektiğini vurgulayan Övür, "Başka türlü bu işle yüzleşilemez. Türkiye eğer kendi kirli geçmişini açığa çıkarmak o dönemi masaya yatırmak istiyorsa, bu dönemde Mehmetleri aşan bir problem var. İki Mehmet’in tartışılması sadece işin bir boyutudur. Daha yukarı çıkılacaktır. Daha yukarısı neresidir? Siyasi iradedir. Cumhurbaşkanı, Başbakan’dır. Milli Güvenlik Kurulu kararları ortada. Oradan çıkan kararlar vardır.” ifadelerini kullandı.


‘SÜLEYMAN DEMİREL VE TANSU ÇİLLER’E DE SORULMALI’
O dönemin tümüyle sorgulanıp Türkiye’nin kirli geçmişinden kurtulması gerektiğini düşünen Övür, “Sağlıklı demokrasi kurması için bunu yapması gerekiyor. Bu çok zorunlu bir şeydir. Bir devlet politikası haline geldiğini herkes net şekilde söylüyor. Siz onu değil de Mehmet’ler üzerinden bu konuyu tartışırsanız bunu çözmeyeceksiniz demektir. Mehmet Ağar zaten söylüyor: ‘Devlet görev verdi yaptım’ Hangi devlet, o devlet kimdir? Bu politikanın ortaya çıkarılması gerekir. Milli Güvenlik Kurulu kararlarında Kürt işadamları listesinin tartışılıp tartışılmadığı, bunu da en iyi bilenlerden biri dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’dir, Başbakan Tansu Çiller’dir. Onlara bu sorulmadan Türkiye bu noktayı aşamaz.” şeklinde konuştu.


CUMHURBAŞKANI GÜL, YAZICIOĞLU DOSYASINA NASIL EL ATTIYSA SUSURLUK’A DA EL ATMALI
Vesayet sisteminin Türkiye’de hala güçlü olduğuna da dikkat çeken Övür, “Yargının henüz değişmediğini düşünüyorum. Yargının içinde çok ciddi şekilde statükoyu savunan zihniyetin olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu salıverilmeler gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Yazıcıoğlu olayına nasıl el attıysa Susurluk dönemi için de böyle bir şeyin başlaması gerekiyor. Meclisin ya da Başbakan’ın direk devreye girmesi gerekiyor.” diye konuştu.