Çocuk Yıldızlar İçin Taraflar Bir Araya Geldi
Sanatsal ve Kültürel Aktivitelerde Çalışan Çocuklar Pilot Araştırma Projesi konferansında, çocuk yıldızların durumu masaya yatırıldı.
Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Şebnem Sönmez, ilgili tüm bakanlıkların da katılımı ile bir komisyon kurulması teklifinde bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, yapılacak düzenlemelerin uygulanabilir olmasının önemine dikkat çekti. Konferansta 60’lı yılların çocuk yıldızı Parla Şenol da vardı. Şenol, "Farklı olmanın getirisini aldığı an çocuk, farklı olmak için elinden gelen her şeyi yapar. Genç kızlık, genç delikanlılık dönemine geçtiğinde ortaya çıkan oynayamama boşluğunda eğer psikolojik sorunları olursa, bu boşlukları doldurmak için uyuşturucu bağımlılığı, suça gidiş gibi yasal kabul görmeyen yollara başvurabilir." diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın toplantıda yaptığı konuşmada, "Konumuz çocuk oyuncular. Her oyunun kuralı var, bu oyunun da kuralını koymak için çözüm arayışları için buradayız." dedi. Çocuk oyuncuların eğlence sektöründe her türlü ürün ve üretim için anahtar kişi durumuna getirildiğini kaydeden Sayın, "Görünürde parlak ve etkileyici olan bu sektör, gelişimini tamamlamamış yaş grubundaki bu çocuklar için hem fiziksel, hem duygusal, hem de sosyal riskler içeriyor." şeklinde konuştu.
Sanatsal faaliyetlerde çalışan çocuklarla ilgili mevzuat anlamında bir eksiklik olduğunu dile getiren Sayın, "Fiili olarak yaşamımızda var olan bir durumun hukuki düzenlemeden yoksun olması ile karşı karşıyayız. Bunu tamamlamak için bu çalışmaları yürütüyoruz. Amaç çocukların her açıdan korunmalarını sağlamak. Bu anlamda bu tür faaliyetlerde bulunan çocukların işe başlamadan önce bakanlığın ya da yetkili organın denetiminde olması, işverenlere çocuk çalıştırılması konusunda özel sorumluluklar yüklenmesi, sorumlulukları yerine getirmezse yaptırıma tabi tutulması ve bunun denetlenmesi konunun önemli unsurlarından." dedi.
Yapılacak düzenlemenin öncelikle uygulanabilir olmasının önemine dikkat çeken Sayın, "Uygulanamaz bir kural konması bize sonuca götürmeyecektir. Ben, Bakanlığın bir izin mekanizması ile bunu yürütmesi taraftarı değilim. Bir yasal mevzuat gerekiyor ama ‘çalıştırılacak çocuk işçiye Çalışma Bakanlığı’ndan izin verilir.’ gibi bir şey söz konusu olmamalı." ifadelerini kullandı. Çalışma Bakanlığı’nın denetim aşamasını yürütebileceğini ifade etti.
OYUNCULAR SENDİKASI, KOMİSYON OLUŞUTURULMASI TEKLİFİNDE BULUNDU
Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Şebnem Sönmez 15 Aralık’tan itibaren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve diğer tüm ilgili kurum kuruluşların temsilcilerinin bulunduğu bir komisyon oluşturulması önerisinde bulundu. Sönmez, "Ne yapılacağı konusunda net bir yol haritası çıkartılmalı.” dedi. Çocuk denince akla oyun geldiğini ifade eden Sönmez, “Oyun bir meslek haline geldiğinde, kuralları, zamanı, net sınırları vardır. İstediğiniz gibi oynayamayacağını her an hatırlatan unsurlar sınır olarak karşınıza gelirler. Çocuğun en doğal davranış, en doğal yaşayış eylemine bu kadar enteresan, onun boyunu ve geleceğini aşan kocaman engeller koyduğunuzda neler olabilir, bakın bakalım. Bunu tahmin etmek zor değil. Burada sektörün düzenlenmesi ile ilgili büyük sorunlar olduğunu biliyoruz. Bu sektörü düzenlemekte bizim borcumuz." şeklinde konuştu.
PARLA ŞENOL: ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ OYNAYAMAMA BOŞLUĞUNDA UYUŞTURUCU BAĞIMLILĞI GİBİ DURUMLAR OLABİLİR
Toplantıda eski çocuk yıldızlardan Parla Şenol da bir konuşma yaptı. 1956 doğumlu olduğunu söyleyen Şenol, 1961 yılında filmlerde oynamaya başladığını söyledi. Psikoloji mezunu olduğunu hatırlatan Şenol, "Çocuk artist olarak da yaşadım, yaş olarak büyük artist olarak da yaşıyorum." diye konuştu. ‘Çocuğun oyunculuğu bir iş olarak değil, bir oyun ve eğlenceli zaman geçirme aracı olarak algılamasını sağlayan yaratıcı drama liderinin bulunması’ görüşüne karşı olduğunu ifade eden Şenol, "Drama lideri eyvallah ama siz çocuğunuzu bir parka götürdüğünüzde çocuk sıkıldım dediğinde hayır eğlenmeye devam etmek zorundasın diyemezsiniz. Çocuğa oyunculuğa bir oyun olarak tanıtacak olursanız, bunun sonuçları çok sakıncalı olabilir. Bu bir iştir ancak çok eğlenceli, esnek, çocuk olanlara müsamaha gösterilebilecek bir iştir ama kuralları, koşulları vardır." dedi.
Çocuktan ziyade ailenin eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Şenol, "En önemlisi ailenin çocuğa işi nasıl tanıtacağı ve nasıl davranması gerektiği konusunda yapacağı önderliktir." ifadesini kullandı. Şenol, çocuğun yaptığı işin karşılığında bir bedel aldığının da farkında olması gerektiğini dile getirdi. "Rolün, rol olduğunun vurgulanması da önemli. Ben Selena’da oynarken, çocuklardan en çok gelen soru, ‘sihir-büyü doğru mu?’ şeklindeydi. Bunların çocuklara anlatılması, rolün rol olduğunun belirtilmesi gerekli." dedi.
Sanatçı bir ailenin çocuğu olarak 5 yaşında oyunculuğa başladığını söyleyen Şenol, şöyle devam etti: "5 yaşında oyunculuğa başlamış biri olarak çok mutluyum. Benim için zaten ön planda olmak, oyuncu olmak, alkışlanmak, bunun karşılığında bir bedel almak normaldi. Ben kendi çevremin normlarını devam ettirdim. Ön plana çıkmak çok özel bir durum değildi. Ama bir çok çocuk oyuncu için önde olmak, farklı olmak güçtür, bu gücü kullanır. Farklı olmanın getirisini aldığı an çocuk, farklı olmak için elinden gelen her şeyi yapar. Genç kızlık, genç delikanlılık dönemine geçtiğinde ortaya çıkan oynayamama boşluğunda psiklojik sorunları olursa, bu boşlukları doldurmak için yasal kabul görmeyen yollara başvurabilir, uyuşturucu bağımlılığı, suça gidiş gibi. Bunların olmaması için de çocuğun hayatının ekseninde ünlü olmak ve oyunculuk değil, diğer bilgilerin yani okul eğitiminin ve diğer yeteneklerin doldurulması çok önemli."
"ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN EN GÖRÜNÜR BİÇİMİ ÇOCUK OYUNCULAR"
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu, çocuk işçiliği denince genellikle akıllara, sanayide, tarımda ve sokakta çalışan çocuklar geldiğini ifade etti. Efendioğlu, "Oysa çocuk işçiliğinin belki de en görünür biçimi her gün evlerimize, televizyonlarımız aracılığı ile konuk olan çocuk oyunculardır. Bizi her gün televizyona bağlayan minik oyuncular. Doğru düzenlemelerle hayatlarına ve gelişimlerine fayda sağlayabilecek uğraşlar ve işler doğru düzenlemelerin yokluğunda onlara zarar verebilmekte." diye konuştu.
ULUSOY: AİLELER MADDİ İMKANSIZLIKLAR NEDENİYLE YAPIM ŞİRKETLERİNE TAVİZ VERİYOR
Cast Ajansları Derneği Başkan Yardımcısı Müge Ulusoy ise çocuk oyuncular adına en önemli görevin çocukların ailelerine düştüğünü kaydetti. Ulusoy, "Sektörde çalışan çocuklarla ilgili yaşanan sorunların en büyük sebebi, ailelerin maddi imkansızlıklar nedeni ile yapım şirketlerine verdikleri tavizler. Aylık 1000 TL maaş ile İstanbul’da ailesini geçindirmeye çalışan bir anne baba günde 1000 TL alacağı bir işi bulmuşken, o işin ne saatini, ne ortamın ısısını, ne de çocuğun ders çalışabileceği masanın yokluğunu hesaplamakta." dedi. UNICEF Türkiye Temsilcisi Ayman Abulaban da konuşmasında çocuk oyuncuların zor çalışma şartlarına dikkat çekti.
SANATSAL VE KÜLTÜREL AKTİVİTELERDE ÇALIŞAN ÇOCUKLAR PİLOT ARAŞTIRMA PROJESİ
ILO ve UNICEF işbirliğinde Serap Güre Şenalp ve Doç. Dr. İbrahim Diken tarafından hazırlanan Sanatsal ve Kültürel Aktivitelerde Çalışan Çocuklar Pilot Araştırma Projesi Raporu’nun sonuç bölümünde, "Türkiye’de sanatsal ve kültürel faaliyetlerde rol alan yada çalışan çocukların çalışma koşullarını ve bu koşulların çocukların gelişimi üzerinde etkisini pilot düzeyde ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, gerçekleştirilen saha çalışmaları/gözlemleri ve ilgili paydaşlarla yapılan görüşmeler, ülkemizde çocuk oyuncuların çalışma koşullarının çalışma öncesi, anında ve sonrasında uluslar arası standartların altında olduğu izlenimini vermiştir. Bu konularda yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığı da görülürken, özellikle çoğu zaman sözleşme yapılmadığı, yapılan sözleşmelere uyulmadığı, çalışma zaman ve koşullarının çocukların gelişim düzeylerine ve durumlarına bakılmadan ayarlandığı ve yetersiz olduğu gözlemlenmiş ve görüşme yapılan kişiler tarafından ifade edilmiştir." denildi.
Ayrıca şu ifadelere yer verildi: "İlgili alan yazın ve yapılan görüşmeler sonucu elde edilen bilgiler ışığında çocuk oyunculuğunun çocuğun psiko-sosyal ve akademik yaşamına hem olumlu hem de olumsuz etkilerinin olabileceği görülmektedir. Çocuk oyunculuğunun çocuk ve aile hakları, çocuk oyuncuların çalışma koşulları ve gelişim özellikleri göz önünde alınarak oyunculuk yapmaları, bu bağlamda olumlu etkiler yaratabilecekken, bunların göz ardı edilmesi çocukların psiko-sosyal ve akademik gelişmeleri üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratabilecektir."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın toplantıda yaptığı konuşmada, "Konumuz çocuk oyuncular. Her oyunun kuralı var, bu oyunun da kuralını koymak için çözüm arayışları için buradayız." dedi. Çocuk oyuncuların eğlence sektöründe her türlü ürün ve üretim için anahtar kişi durumuna getirildiğini kaydeden Sayın, "Görünürde parlak ve etkileyici olan bu sektör, gelişimini tamamlamamış yaş grubundaki bu çocuklar için hem fiziksel, hem duygusal, hem de sosyal riskler içeriyor." şeklinde konuştu.
Sanatsal faaliyetlerde çalışan çocuklarla ilgili mevzuat anlamında bir eksiklik olduğunu dile getiren Sayın, "Fiili olarak yaşamımızda var olan bir durumun hukuki düzenlemeden yoksun olması ile karşı karşıyayız. Bunu tamamlamak için bu çalışmaları yürütüyoruz. Amaç çocukların her açıdan korunmalarını sağlamak. Bu anlamda bu tür faaliyetlerde bulunan çocukların işe başlamadan önce bakanlığın ya da yetkili organın denetiminde olması, işverenlere çocuk çalıştırılması konusunda özel sorumluluklar yüklenmesi, sorumlulukları yerine getirmezse yaptırıma tabi tutulması ve bunun denetlenmesi konunun önemli unsurlarından." dedi.
Yapılacak düzenlemenin öncelikle uygulanabilir olmasının önemine dikkat çeken Sayın, "Uygulanamaz bir kural konması bize sonuca götürmeyecektir. Ben, Bakanlığın bir izin mekanizması ile bunu yürütmesi taraftarı değilim. Bir yasal mevzuat gerekiyor ama ‘çalıştırılacak çocuk işçiye Çalışma Bakanlığı’ndan izin verilir.’ gibi bir şey söz konusu olmamalı." ifadelerini kullandı. Çalışma Bakanlığı’nın denetim aşamasını yürütebileceğini ifade etti.
OYUNCULAR SENDİKASI, KOMİSYON OLUŞUTURULMASI TEKLİFİNDE BULUNDU
Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Şebnem Sönmez 15 Aralık’tan itibaren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve diğer tüm ilgili kurum kuruluşların temsilcilerinin bulunduğu bir komisyon oluşturulması önerisinde bulundu. Sönmez, "Ne yapılacağı konusunda net bir yol haritası çıkartılmalı.” dedi. Çocuk denince akla oyun geldiğini ifade eden Sönmez, “Oyun bir meslek haline geldiğinde, kuralları, zamanı, net sınırları vardır. İstediğiniz gibi oynayamayacağını her an hatırlatan unsurlar sınır olarak karşınıza gelirler. Çocuğun en doğal davranış, en doğal yaşayış eylemine bu kadar enteresan, onun boyunu ve geleceğini aşan kocaman engeller koyduğunuzda neler olabilir, bakın bakalım. Bunu tahmin etmek zor değil. Burada sektörün düzenlenmesi ile ilgili büyük sorunlar olduğunu biliyoruz. Bu sektörü düzenlemekte bizim borcumuz." şeklinde konuştu.
PARLA ŞENOL: ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ OYNAYAMAMA BOŞLUĞUNDA UYUŞTURUCU BAĞIMLILĞI GİBİ DURUMLAR OLABİLİR
Toplantıda eski çocuk yıldızlardan Parla Şenol da bir konuşma yaptı. 1956 doğumlu olduğunu söyleyen Şenol, 1961 yılında filmlerde oynamaya başladığını söyledi. Psikoloji mezunu olduğunu hatırlatan Şenol, "Çocuk artist olarak da yaşadım, yaş olarak büyük artist olarak da yaşıyorum." diye konuştu. ‘Çocuğun oyunculuğu bir iş olarak değil, bir oyun ve eğlenceli zaman geçirme aracı olarak algılamasını sağlayan yaratıcı drama liderinin bulunması’ görüşüne karşı olduğunu ifade eden Şenol, "Drama lideri eyvallah ama siz çocuğunuzu bir parka götürdüğünüzde çocuk sıkıldım dediğinde hayır eğlenmeye devam etmek zorundasın diyemezsiniz. Çocuğa oyunculuğa bir oyun olarak tanıtacak olursanız, bunun sonuçları çok sakıncalı olabilir. Bu bir iştir ancak çok eğlenceli, esnek, çocuk olanlara müsamaha gösterilebilecek bir iştir ama kuralları, koşulları vardır." dedi.
Çocuktan ziyade ailenin eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Şenol, "En önemlisi ailenin çocuğa işi nasıl tanıtacağı ve nasıl davranması gerektiği konusunda yapacağı önderliktir." ifadesini kullandı. Şenol, çocuğun yaptığı işin karşılığında bir bedel aldığının da farkında olması gerektiğini dile getirdi. "Rolün, rol olduğunun vurgulanması da önemli. Ben Selena’da oynarken, çocuklardan en çok gelen soru, ‘sihir-büyü doğru mu?’ şeklindeydi. Bunların çocuklara anlatılması, rolün rol olduğunun belirtilmesi gerekli." dedi.
Sanatçı bir ailenin çocuğu olarak 5 yaşında oyunculuğa başladığını söyleyen Şenol, şöyle devam etti: "5 yaşında oyunculuğa başlamış biri olarak çok mutluyum. Benim için zaten ön planda olmak, oyuncu olmak, alkışlanmak, bunun karşılığında bir bedel almak normaldi. Ben kendi çevremin normlarını devam ettirdim. Ön plana çıkmak çok özel bir durum değildi. Ama bir çok çocuk oyuncu için önde olmak, farklı olmak güçtür, bu gücü kullanır. Farklı olmanın getirisini aldığı an çocuk, farklı olmak için elinden gelen her şeyi yapar. Genç kızlık, genç delikanlılık dönemine geçtiğinde ortaya çıkan oynayamama boşluğunda psiklojik sorunları olursa, bu boşlukları doldurmak için yasal kabul görmeyen yollara başvurabilir, uyuşturucu bağımlılığı, suça gidiş gibi. Bunların olmaması için de çocuğun hayatının ekseninde ünlü olmak ve oyunculuk değil, diğer bilgilerin yani okul eğitiminin ve diğer yeteneklerin doldurulması çok önemli."
"ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN EN GÖRÜNÜR BİÇİMİ ÇOCUK OYUNCULAR"
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu, çocuk işçiliği denince genellikle akıllara, sanayide, tarımda ve sokakta çalışan çocuklar geldiğini ifade etti. Efendioğlu, "Oysa çocuk işçiliğinin belki de en görünür biçimi her gün evlerimize, televizyonlarımız aracılığı ile konuk olan çocuk oyunculardır. Bizi her gün televizyona bağlayan minik oyuncular. Doğru düzenlemelerle hayatlarına ve gelişimlerine fayda sağlayabilecek uğraşlar ve işler doğru düzenlemelerin yokluğunda onlara zarar verebilmekte." diye konuştu.
ULUSOY: AİLELER MADDİ İMKANSIZLIKLAR NEDENİYLE YAPIM ŞİRKETLERİNE TAVİZ VERİYOR
Cast Ajansları Derneği Başkan Yardımcısı Müge Ulusoy ise çocuk oyuncular adına en önemli görevin çocukların ailelerine düştüğünü kaydetti. Ulusoy, "Sektörde çalışan çocuklarla ilgili yaşanan sorunların en büyük sebebi, ailelerin maddi imkansızlıklar nedeni ile yapım şirketlerine verdikleri tavizler. Aylık 1000 TL maaş ile İstanbul’da ailesini geçindirmeye çalışan bir anne baba günde 1000 TL alacağı bir işi bulmuşken, o işin ne saatini, ne ortamın ısısını, ne de çocuğun ders çalışabileceği masanın yokluğunu hesaplamakta." dedi. UNICEF Türkiye Temsilcisi Ayman Abulaban da konuşmasında çocuk oyuncuların zor çalışma şartlarına dikkat çekti.
SANATSAL VE KÜLTÜREL AKTİVİTELERDE ÇALIŞAN ÇOCUKLAR PİLOT ARAŞTIRMA PROJESİ
ILO ve UNICEF işbirliğinde Serap Güre Şenalp ve Doç. Dr. İbrahim Diken tarafından hazırlanan Sanatsal ve Kültürel Aktivitelerde Çalışan Çocuklar Pilot Araştırma Projesi Raporu’nun sonuç bölümünde, "Türkiye’de sanatsal ve kültürel faaliyetlerde rol alan yada çalışan çocukların çalışma koşullarını ve bu koşulların çocukların gelişimi üzerinde etkisini pilot düzeyde ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, gerçekleştirilen saha çalışmaları/gözlemleri ve ilgili paydaşlarla yapılan görüşmeler, ülkemizde çocuk oyuncuların çalışma koşullarının çalışma öncesi, anında ve sonrasında uluslar arası standartların altında olduğu izlenimini vermiştir. Bu konularda yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığı da görülürken, özellikle çoğu zaman sözleşme yapılmadığı, yapılan sözleşmelere uyulmadığı, çalışma zaman ve koşullarının çocukların gelişim düzeylerine ve durumlarına bakılmadan ayarlandığı ve yetersiz olduğu gözlemlenmiş ve görüşme yapılan kişiler tarafından ifade edilmiştir." denildi.
Ayrıca şu ifadelere yer verildi: "İlgili alan yazın ve yapılan görüşmeler sonucu elde edilen bilgiler ışığında çocuk oyunculuğunun çocuğun psiko-sosyal ve akademik yaşamına hem olumlu hem de olumsuz etkilerinin olabileceği görülmektedir. Çocuk oyunculuğunun çocuk ve aile hakları, çocuk oyuncuların çalışma koşulları ve gelişim özellikleri göz önünde alınarak oyunculuk yapmaları, bu bağlamda olumlu etkiler yaratabilecekken, bunların göz ardı edilmesi çocukların psiko-sosyal ve akademik gelişmeleri üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratabilecektir."