Ugandalı Öğrenci: Bayramda Hediye Alındığını Burada Öğrendim

Adana’da Kimse Yok Mu Derneği aracılığıyla Uganda’dan getirilen 13 çocuk bugün kendi ülkelerine giden doktorlara yazdıkları mektupları vererek ailelerinin bayramını kutladı. Öğrencilerden biri bayramda hediye alındığını burada öğrendiğini yazdı.
Afrika’da yaşanan açlık nedeniyle Türkiye’den Somali, Uganda, Haiti, Etiyopya gibi ülkelere kampanyalar düzenlenerek yardım yapılıyor. Her gün onlarca çocuğun açlıktan hayatını kaybettiği bu ülkelerden öğrenciler getirtilerek Türkiye’de eğitimlerine devam etmeleri sağlandı.
Kimse Yok Mu Derneği, yüzlerce ortaöğretim öğrencisini Türkiye’ye getirerek değişik illerde eğitimlerini üstlendi. Adana’ya da Uganda’dan 13 öğrenci getirildi. Adana Sağlık Mensupları Derneği (Sameder) de Somali ve Uganda’ya zaman zaman doktorlardan oluşan ekipler göndererek sağlık taraması yaptırıyor. Ramazan Bayramı`nda bir sağlık ekibi tatilini Afrika’da geçirerek sağlık taraması yapmıştı. Bu bayramda da 15 kişilik bir doktor ekibi Uganda’ya gitti. Bugün Adana Şakirpaşa Havaalanı’ndan yol çıkan doktorları, Adana’daki Ugandalı öğrenciler de uğurladı.
Doktorlara ailelerine yazdıkları mektupları veren öğrenciler, Türkiye’de yaşadıklarını anlatarak aynı zamanda ailelerinin bayramını kutladı. Victor adlı öğrenci ailesine hitaben yazdığı mektupta durumunun çok iyi olduğunu ve yaşadıklarının bir rüya olup bir gün uyanmaktan korktuğunu dile getiriyor. Uganda’ya dönmek istemediğini yazan Victor, çevresindeki insanların aile sıcaklığını aratmadığını özellikle vurguluyor. Şakul Mula Mula da memnuniyetini dile getiren benzer ifadeler kullandıktan sonra bayram hediyelerini şimdiden aldıklarını bayramda hediye alındığını burada öğrendiğini yazıyor ailesine.
Giden doktorlar, hem sağlık taraması yapacak, hem de Adana’ya gelen öğrencilerin ailelerini tek tek ziyaret ederek kurban yardımı götürecek ve sağlık kontrolü yapacak. Ramazan Bayramı`nı da Afrika’da geçiren Sameder üyesi Dr. Ali Gürbas, “Afrika bende bağımlılık yaptı.” dedi.

Doktorluk mesleğinin özünde insanlara yardım etmek ve dertlerine derman olmak gibi bir temel düşüncenin yattığını ifade eden Gürbas, “Evet belki bayramları ailelerimizden uzakta geçiriyoruz ama oraya gidip yaşam şartlarını, sıkıntıları ve bizim için çok ufak bir hizmet olan birkaç günlük çalışmanın oradaki insanlar için hayati değer taşıdığını görünce, gerideki her şeyin teferruat olduğunu görüyoruz. Bir de orada Ali’yi Veli’yi, Ahmet ya da Mehmet’i kimse tanımıyor. Onlar yapılan her şeyde Türkiye’yi görüyor. Ülkemizi böylesine kutsi bir işte temsil etmek, bizim için en büyük onur kaynağı.” şeklinde duygularını dile getirdi.