Adü ‘üniversitelerin Anayasasına’ İlk İmzayı Attı

Akademik dünyada “Üniversitelerin Anayasası” olarak kabul edilen ‘Magna Charta Universitatum’ belgesini Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) adına Rektör Yardımcısı Prof.

Adü ‘üniversitelerin Anayasasına’ İlk İmzayı Attı
Dr. A. Seda Saracaloğlu imzaladı.İlk olarak 18 Eylül 1988 tarihinde Avrupa’dan ve Avrupa dışından üniversiteleri temsilen 388 rektör çok sayıda siyasi liderin ve toplumun önde gelen temsilcileri Magna Charta deklarasyonuna imza atmışlardı. Türkiye’den de katılımcı sayısının her geçen yıl giderek arttığı gözlemlenen deklarasyonunu; bu yıl Adnan Menderes Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi imzaladı.‘Magna Charta Universitatum’ belgesini imzalamakla ADÜ’nün üniversite özerkliliğinin ve akademik özgürlüklerin savunucusu olduğunun bir kez daha altını çizmiş olduğunu açıklayan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, “Bu belge ile Üniversitemiz, bugüne kadar deklarasyona imza atan yaklaşık 700 üniversite ile birlikte üniversiteler arası bilgi paylaşımı ve toplumda Üniversitenin oynadığı rol gibi konularda Magna Charta Observatory ile işbirliği yapacağını, deklarasyonun temel ilkelerini hayata geçirmek için çalışmaya devam edeceğini ilan etmiş oldu. Avrupa üniversiteleri rektörleri tarafından belirlenen deklarasyon ilkeleri, tüm devletlerin ve ulusların kurum anlayışına destek vermesini amaçlamaktadır. Bu ilkelere göre; Üniversiteler bulundukları ülkelerin coğrafik ve tarihi koşullarına göre değişik şekillerde düzenlenmiş özerk kurumlar olup araştırma ve öğretim ögeleri aracılığıyla kültür üretimi ve alışverişinde bulunurlar. Üniversitelerin içinde bulundukları dünyanın gereksinimlerini karşılayabilmeleri, araştırma ve öğretim çalışmalarının, ekonomik ve politik güçlerin tamamından manevi ve entelektüel yönlerden bağımsız olmasıyla mümkündür. Öğretim, gerek toplumun gerekse bilimin ihtiyaçlarını izleyen bir yapı arz ediyorsa, o zaman eğitim ile araştırma çalışmaları birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturur. Deklarasyona göre; Üniversite yaşamının temel ilkesi öğretim, araştırma ve olgunlaştırma ögelerinde özgürlük olduğundan gerek hükümetlerin gerekse üniversitelerin kendi sorumluluk alanlarında bu ilkeleri korumaları gerekir. Hoşgörülü ve her zaman diyaloga açık olmak üniversite ortamını ideal hale getireceği gibi öğretim görevlilerinin bilgi aktarımını en iyi şekilde yapabilmelerine, yapılan araştırmalar ve yenilikler aracılığıyla bilginin geliştirilmesine zemin hazırlayacaktır” dedi.Bu bilgilerle yetenekli öğrencilerin gönüllü olarak kendilerini geliştirme fırsatına sahip olacaklarını ifade eden Birincioğlu, “Temel ilkeler halinde belirtilen bu amaçların gerçekleştirilmesi için şartlara uygun nitelikteki etkin araçlar kullanılmalıdır. Bunu mümkün kılabilmek için, araştırma çalışmalarında ve öğretimde özgürlüğün korunmasını sağlayacak uygun imkanlar üniversitenin elinde hazır bir şekilde bulunmalıdır. Her bir üniversite, içinde bulunduğu özel şartlara uygun tarzda, öğrencilerinin özgürlüklerini koruyup onların kendi kültürel ve eğitim hedeflerine ulaşabilmeleri için gerekli şartları garanti altına almalıdır. Bütün bu koşullar düzenlenirken öğretim üyelerinin görevlendirilmesi ve unvanlarının düzenlenmesinde araştırma ve öğretimin birbirinden ayrılmaz bir bütün teşkil ettiği ilkesine bağlı kalınmalıdır. Üniversitelerin bilginin sürekli olarak ilerlemesi için enformasyon ve dokümantasyonun karşılıklı değişimini ve ortak proje uygulamalarını vazgeçilmez unsurlar olarak gördükleri günümüzde üniversite olarak atılan bu adımı heyecanla karşılıyor, emeği geçen öğretim üyelerimize çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA