5 Köyden Cumhurbaşkanı Gül’e Mektup: Şelalelerimizi Koruyun
Sakarya’nın Geyve Boğazı’nda muhteşem tabiat güzellikleri ve şelalelere sahip 5 köyün sakinleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektup göndererek, köylerine zarar veren taş ocaklarını şikayet etti.
Köylüler, Cumhurbaşkanı Gül’den doğal güzelliklerin korunması için yardım istedi.
Sakarya’nın Geyve ilçesine bağlı Akıncı, Kızılkaya, Örencik, Fındıksuyu ve Bağlarbaşı köyü sakinleri çevrede bulunan 2 taş ocağının çevreye verdiği tahribat sebebiyle başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere devlet yetkililerinden yardım istedi. 5 köy adına açıklama yapan Akıncı Köyü Vadileri ve Şelalelerini Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e mektup gönderdiklerini söyledi. Tan, “Ne yaptıysak özellikle bölgedeki 2 taş ocağının çevreye verdiği zararı önleyemedik. Bu sebeple Cumhurbaşkanı`mıza bir mektup göndererek kendisinden yardım istedik. Şelalelerimizin ve doğal güzelliklerimizin korunmasını istedik.” dedi.
Cumhurbaşkanı`na gönderilen mektupta özetle şu ifadeler yer alıyor: "Sarp Deresi, Koca Dere ve Beşiktaş Deresi üzerinde bulunan 24 adet şelalemiz, ilimiz ve il dışından gelen misafirler tarafından ziyaret edilmektedir. Ormanlarımız meşe, kayın, çam ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplıdır. Taş ocaklarındaki kontrolsüz ve denetimsiz patlatmalar sebebiyle evlerimizin, tarlalarımızın, bahçelerimizin, derelerimizin, ağaçlarımızın ve mezarlığımızın üzerine sürekli taş ve atık malzeme (irili-ufaklı, 50–100 tonluk kayalar) yağdırmaktadır. Her patlatmada özellikle tarlada, bağda, bahçede bulunanlarımızın can güvenliği bulunmamaktadır. Patlatmalar köy yollarımızda büyük heyelanlara sebep olmaktadır. Köyümüzün içme suyu kaynağı taş ocağı faaliyet alanı içinde bulunduğundan, sularımız sürekli kirlenmektedir. Bu yüzden kirli su içmek mecburiyetinde kalmaktayız. Taş ocağından her gün 80–100 metre yükseklikten iş makineleriyle başımıza atar gibi kayalar atılmaktadır. Özellikle son bahar ve kış aylarında, Beşiktaş Deresi, Kızılkaya Deresi ve Örencik Deresi, taş ocağı tarafından atık malzemeleri Sakarya Nehri’ne taşıma-atma işleminde ücretsiz hamal olarak kullanılmaktadır. Sakarya nehrinden, Beşiktaş Deresine, balıkların yumurtlama zamanı dahi girmesine imkan verilmemektedir. Bizler gece ve gündüz camımızı, kapımızı açamadığımız gibi, balkonumuzda ve bahçemizde toz yağmuru yüzünden oturamıyoruz. Arılarımız oğul vermiyor. Bu gidişle yakında toz maskesiyle yaşamak zorunda kalacağız. Halimiz böyle iken taş ocağı firmasının izni olmadığı halde gece ve gündüz çalışmasına neden hala göz yumulmaktadır. Bu firmalar faaliyetlerini, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ’ÇED gerekli değildir` şeklinde aldıkları izinle sürdürmektedirler. Bizler (Kızılkaya-Örencik-Akıncı-Bağlarbaşı-Dereköy-Fındıksuyu köyleri) taş ve toz yağmurlarından nefes alamayacak hale geldik. Firmanın faaliyetlerinin ÇED raporu alınıncaya kadar acilen durdurulmasını istiyoruz."
5 köy adına açıklama yapan Akıncı Köyü Vadileri ve Şelalelerini Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, ayrıca Başbakanlık, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da ocakları şikayet ettiklerini vurguladı.
Sakarya’nın Geyve ilçesine bağlı Akıncı, Kızılkaya, Örencik, Fındıksuyu ve Bağlarbaşı köyü sakinleri çevrede bulunan 2 taş ocağının çevreye verdiği tahribat sebebiyle başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere devlet yetkililerinden yardım istedi. 5 köy adına açıklama yapan Akıncı Köyü Vadileri ve Şelalelerini Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e mektup gönderdiklerini söyledi. Tan, “Ne yaptıysak özellikle bölgedeki 2 taş ocağının çevreye verdiği zararı önleyemedik. Bu sebeple Cumhurbaşkanı`mıza bir mektup göndererek kendisinden yardım istedik. Şelalelerimizin ve doğal güzelliklerimizin korunmasını istedik.” dedi.
Cumhurbaşkanı`na gönderilen mektupta özetle şu ifadeler yer alıyor: "Sarp Deresi, Koca Dere ve Beşiktaş Deresi üzerinde bulunan 24 adet şelalemiz, ilimiz ve il dışından gelen misafirler tarafından ziyaret edilmektedir. Ormanlarımız meşe, kayın, çam ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplıdır. Taş ocaklarındaki kontrolsüz ve denetimsiz patlatmalar sebebiyle evlerimizin, tarlalarımızın, bahçelerimizin, derelerimizin, ağaçlarımızın ve mezarlığımızın üzerine sürekli taş ve atık malzeme (irili-ufaklı, 50–100 tonluk kayalar) yağdırmaktadır. Her patlatmada özellikle tarlada, bağda, bahçede bulunanlarımızın can güvenliği bulunmamaktadır. Patlatmalar köy yollarımızda büyük heyelanlara sebep olmaktadır. Köyümüzün içme suyu kaynağı taş ocağı faaliyet alanı içinde bulunduğundan, sularımız sürekli kirlenmektedir. Bu yüzden kirli su içmek mecburiyetinde kalmaktayız. Taş ocağından her gün 80–100 metre yükseklikten iş makineleriyle başımıza atar gibi kayalar atılmaktadır. Özellikle son bahar ve kış aylarında, Beşiktaş Deresi, Kızılkaya Deresi ve Örencik Deresi, taş ocağı tarafından atık malzemeleri Sakarya Nehri’ne taşıma-atma işleminde ücretsiz hamal olarak kullanılmaktadır. Sakarya nehrinden, Beşiktaş Deresine, balıkların yumurtlama zamanı dahi girmesine imkan verilmemektedir. Bizler gece ve gündüz camımızı, kapımızı açamadığımız gibi, balkonumuzda ve bahçemizde toz yağmuru yüzünden oturamıyoruz. Arılarımız oğul vermiyor. Bu gidişle yakında toz maskesiyle yaşamak zorunda kalacağız. Halimiz böyle iken taş ocağı firmasının izni olmadığı halde gece ve gündüz çalışmasına neden hala göz yumulmaktadır. Bu firmalar faaliyetlerini, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ’ÇED gerekli değildir` şeklinde aldıkları izinle sürdürmektedirler. Bizler (Kızılkaya-Örencik-Akıncı-Bağlarbaşı-Dereköy-Fındıksuyu köyleri) taş ve toz yağmurlarından nefes alamayacak hale geldik. Firmanın faaliyetlerinin ÇED raporu alınıncaya kadar acilen durdurulmasını istiyoruz."
5 köy adına açıklama yapan Akıncı Köyü Vadileri ve Şelalelerini Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, ayrıca Başbakanlık, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da ocakları şikayet ettiklerini vurguladı.