Serdar Arseven'den Petek Dinçöz ve Metin Arolat'a ağır hücum!

Yeni Akit yazarı Serdar Arseven , Defne Joy Foster'ın ölümünün ardından kaleme aldığı yazısından dolayı en çok tartışılan yazarlar arasında yer almıştı.Serdar Arseven aynı çizgide devam ediyor.Yazarın son hedefi Petek Dinçöz ve Metin Arolat oldu.

İŞTE ARSEVEN'İN TARTIŞMA MEYDANA GETİRECEK YENİ YAZISI

Petek Dinçöz, Metin Arolat... RTÜK!..

Defne Joy Foster’ı hatırlayan kalmadı gibi...

*Onun “Dansa mansa” yollarında nasıl tüketildiğini, nasıl harcandığını, ne türden “pozisyonlara” düşürüldükten sonra devre dışına itildiğini dile getirdiğimiz için bize saldıran “hayranları” şimdi nerede?..
Defne’nin kocası nerede?..
“Manitası Altan” nerede?..
“Pavlov’un köpekleri” şimdi nerede?..
*
Aha şimdi gözüme takıldı...
Metin Arolat diye bir “sanatçı” var...
“Şarkıcı” mı ne.
Efendim; bu adam bir çıplak kadın ile MSN üzerinden son derece kirli, son derece laik, son derece “göğsümüz tunç siperi” muhabbetlerine girmiş...
Fantezinin bini bir para!..
*
İnternet aleminde dolaşırken, bir programda yaşananlara ilişkin acayip haber çekti dikkatimi...
Bir başka “şarkıcı” Petek Dinçöz’ün şey ettiği “Arım Balım Peteğim, Gülüm Dalım Çiçeğim, Bilsem ki öleceğim, yine seni öpeceğim!..” adlı programın konuğu Metin Arolat...
Muhabbet fevkalade belden aşağı...
Petek Dinçöz, “İsrail katliamlarını telin ettiği için radyo cezalandıran” RTÜK’ünü sevdiğimin Türkiye’sinde, “Ay Metiiiin!..” diyor:
“Bir kadının, karşında çırılçıplak durması seni etkilemez mi?”
Muhabbete bak!..
“Etkiler, etkilemez, şöyle durursa etkiler, böyle durursa o kadar şey olmam!..” filan...
Bu “laik” gırgır öyle devam edip gidiyor abi...
Metin Arolat, karşısındaki üryan kadınla aklınıza gelebilecek en pis “diyalog”lar içinde basılmış...
Meşhur olan, erkek...
“Kadının adı yok!..”
Erkek hele de meşhur ise...
Her istediğini yapabilir!..
Petek Dinçöz öyle diyor:
“Bak şimdi canım (Metin); arkadaşım olduğun için söylemiyorum; kendi görüşümü söylüyorum; Bir erkektir di mi, istediği kişiyle görüşür, istediği görsellikte yapar!.. Kimse yadırgamaz bunu, kimse de karışamaz!..”
*
Buradaki, “Bir erkektir di mi istediği kişiyle görüşür!” kısmına özellikle dikkat!..
“Erkektir istediğini yapar!..”
Kadınsa?..
Saçma değil mi; sanki “Erkek”in karşısındaki bir “Kadın” olmayacak!..
*
En laik sanatçılardan Petek Dinçöz, “Erkek egemen dünya görüşüne” sarılıyor, bir “kadın” olarak!..
Sarılır mı sarılır!..
İslam’ın fıtrata uygun “izin”lerini hedef alan zihniyet, böyle “Erkek her istediğini yapar, ay, kime ne kime ne!” telkiniyle çıkar karşınıza!..
*
Bu yazı efendim...
Bir ihbar, RTÜK’e bir dilekçe:
İsrail katliamlarını telin ettiği için radyo cezalandıran RTÜK...
“Yayın hizmet ilkeleri” başlığı altında düzenlenmiş bulunan 8. Maddedeki “Yayınlar, Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünün gereğini yerine getirecek mi?..

Bir erkeğin, “sevgilisiyle” internet üzerinden girdiği “sapkın ilişki”nin böylesine ulu orta işlenmesi ve dahi “Erkektir yapar ayol, ne olacak!” mesajının döne döne verilmesi, bu hükmün, yani “Yayınlar, Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünün “ihlali” anlamına geliyor mu, gelmiyor mu?
*
Sadece bu program değil tabii, birçok “kirli” yayın var, bunlarla ilgili olarak RTÜK hattına dünyanın şikayeti gidiyor olmalı...
Amma velakin, son zamanlarda fazla bir işlem göremiyoruz...
Soruyla bitirmiş olalım:
Niye ki?!!

SERDAR ARSEVEN ,DEFNE JOY FOSTER'IN ÖLÜMÜ ARDINDAN SONRA DA ÇOK SES GETİREN BİR YAZI KALEME ALMIŞTI!

'Defne Joy Foster!..'

Onu kucakta zıplatılırken görmüştüm bir kez...
Birkaç kez de magazin sayfalarında takılmıştı gözüme...
Bir baktım; dünya alêm onu konuşuyor...
Aman ne muhabbetler;
"Şimdi Cennet'te dans ediyordur bi tanem!.."
Çıkmış yumuşağın teki, kırıta kırıta anılarını anlatıyor...
Elma şekerini çok severmiş; hayat doluymuş, bir keresinde ayağı kaymış düşmüş de çocuk gibi ağlamış...
O öyleymiş...
Olduğu gibiymiş...
Özgürmüş...
Hayat dolu, cıvıl cıvıl..
Ne muhabbetler...
Ah ah çok iyi kızdı!..
"Tanrı böyle istedi... Dansa dansa yarışmasına el sallayışı gibi hepimize el sallaya sallaya gitti!.."
Menajer mi ne...
Diyor ki;
"O gece, kulağıma eğildi ve beni ne kadar sevdiğini söyledi!.."
Oh oh suyundan da koy; işleri iyice açılır artık...
E kolay mı;
Joy Foster'in ölüme saatler kala kalbini açtığı menecır!..
¥
Bir de Pascal Nouma var, o da bizim "Türk kızını" zıplatıp durmasıyla ünlü...
Bir arada bütün "Türk tribünlerine" orasını göstermişti!..
Şimdi o.
Pek üzgün.....
"Oh MY GOD!!!" diyor...
"UNBELIAVABLE!!!"
¥
Ne muhabbetler...
Kimsenin "asıl mesele"ye geldiği yok...
Çıkacam ekrana, patlayacam yine...
Fena olacak!..
"İçin aksırıncaya, tıksırıncaya kadar için!.."
Foster bir kurban; öyle alıştırılmış, öyle yaşatılmış...
Ve...
Testi misali su yolunda kırılmış!..
¥
Onun için üzgünüm ve Allah'tan taksiratının affını niyaz ederim...
Amma velâkin, olan biten, ders almadıktan sonra neye yarar!..
"İçki bütün kötülüklerin anası!.."
Vaziyet bu!..
¥
Çocuklar görsün, gençler görsün...
Bu yollar yol değil!..
Pislik!..
Gece kulüpleri, "dansa mansa"lar, "pop star"lar, "yetenek yarışları", kâzip şöhretler, yalancı bahar!..
Defne, gecenin üçünde "sevgilisi"nin evine gitmiş...
Evli ha; bir de erkek bebeği var, Maşallah nur topu gibi, bir buçuk yaşında...
Kocası onu çok severmiş, o da kocasını severmiş...
Ancak, farklı duygularını "arkadaşlarıyla" tatmin edermiş!...
Evinde öldüğü oğlanla o gece tanışmışlar...
Ve ilk geceden "oğlan evine" gitmişler!..
Türkiye laiktir laik kalacaaaaaaaaaaak!..
¥
Hayat bu!..
Bir astım hastası, bakıma ihtiyacı var...
Birilerinin kucağında hoplatılıp zıplatılmaya değil, sıcacık yuvasında naneli, ıhlamurlu ilgiye ihtiyacı var...
Kızcağızın babası, anası taaa öte diyarlarda...
Kızları, gecenin üçünde sevgili evindeki "ölüm seansına" doğru yol alırken...
Ne alemdeydiler kim bilir?..
Ölüm acı...
Ölümün yüzü soğuk...
Lâkin bir gerçek var; sımsıcak...
Şair demiş ya; "Öleceğiz ne çare!.."
Evet ölüm...
İlle de güzel ölüm!..
Ne denir ki;
Kahrolsun popüler kültür!..
Kahrolsun, reyting!..
Kahrolsun, sorumluluklarını yerine getirmeyen ana ve babalar!..
Kahrolsun tıksırıncaya kadar içenler değil de...
"Tıksırıncaya kadar içmeyi" tavsiye edenler!..
Kahrolsun laikliğin böylesi!..
Ve kahrolsun çağdaşlığın!..
Yazıyı 10'ncu yıl marşı ile bitireyim mi!..
Evvvetttt!..
Aynen öyle...
Çıktık açık alınla!..

FOSTER HAKKINDA YAZDIĞI YAZI SONRASI ELEŞTİRİLERE MARUZ KALAN YENİ AKİT YAZARI SERDAR ARSEVEN CEVAP YAZISINDA DA GERİ ADIM ATMAMIŞTI!

"Ben “Katilleri” işaret ediyorum!.."

(...)Hoşunuza gidiyor değil mi ahlâksız herifler...
Hoşunuza gidiyor; kadın öyle orta malı, onun bunun kucağında zıplatılmalı!..
Size bunalımlı gençler lazım; aileler çöksün ki daha fazla reyting alasınız!..
Çöksün ki...
Daha fazla daha fazla!..
¥
Pis Katiller!..
Rezil Herifler!..
¥
Gençleri al, yarıştır...
Yarıştır...
Şöhreti tattır onlara...
Gelsin, daha gelsin, daha daha...
Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar zenginleşin!..
Yenileri gelsin, yenileri, yenileri...
Eskileri atın!..
Kullanılmış çamaşırlarınızı fırlatın, atın!..
Genç bir gün elenecek elbet...
Ya da birinci oldu diyelim, o zaman da yarışma bitecek!..
Ya sonra?..
Sonrası...
Öyle alışmış ki şana, şöhrete, ilgiye...
Onlarsız yaşayamaz...
Bir giydiğini ikinci kez giyemez...
Orta halli lokantaya gidemez...
¥
Ailesi filan kalmamıştır...
Çoluk çocuk umurunda değildir...
Ona para lazımdır, şan lazımdır, şöhret lazımdır!..
Ve gayri kafa artık buralara çalışır!..
Kimle çıksam daha çok haber olurum, kimle yatsam ve kimle kalksam!..
Şöhretin yolu kimin yatak odasından geçer!..
¥
Bu gence su yolunda kırılmaya namzet “testi” demezsin de ne dersin!..
¥
Birileri, “Defne şimdi Cennet’tedir... Ve orada da melekler gibi dans ediyordur!” zırvalarıyla reyting zıplatmaya uğraşsın!..
Ben oralarda değilim...
Ben...
“Sistem kurbanlarının” affı için dua ederim...
Ve...
Ben, “ıksırıncaya tıksırıncaya kadar içmeye” zorlanan, teşvik edilen gencime yanarım...
Zira ben...
İnsanım!.."