Balıkesir`in Şebeke Suyu Saat Başı Kontrol Ediliyor (özel)

Balıkesir Belediye Başkan Yardımcısı Ali Öztozlu, 2003 yılında hizmete açılan içme suyu arıtma tesisi sayesinde, il merkezinde 300 bin nüfusun kullanımına sunulan şebeke suyunun içilebilir olduğunu söyledi.

Balıkesir`in Şebeke Suyu Saat Başı Kontrol Ediliyor (özel)
Bu konuda çok iddialı olduklarını, her gün 30 noktadan numuneler alındığını belirterek, "Bu noktalar arasında cami, okul, yurt, sokak çeşmeleri ve konutlar bulunuyor. `Balıkesir`de Su Musluktan İçilir` diye iddialı bir sloganımız var. Ben evimde şebeke suyu kullanıyorum, vatandaşlarımız da gönül rahatlığıyla kullanabilir." dedi.

Başkan Yardımcısı Öztozlu, şebeke suyunun baraj gölünden musluğa gelinceye kadar olan sürecini Cihan Haber Ajansı`na anlattı. Pamukçu beldesi yakınlarında, şehir merkezine 9 kilometre mesafedeki İkizcetepeler Arıtma Tesisi`nin 2003 yılında, DSİ tarafından İller Bankası aracılığıyla 150 milyon dolara yapıldığını, sonra da bir protokolle belediyeye devredildiğini bildirdi. Tamamı otomasyon sistemiyle bir merkezden izlenebilen tesiste, kimyevi dozlama miktarları dahil olmak üzere birçok noktaya uzaktan müdahale edilebiliyor. Toplam 40 bin metrekare üzerine kurulan tesiste, 45`i teknik olmak üzere 62 personelin 24 saat esasına göre çalıştığını belirten Öztozlu, "Tesisimiz sıkı bir güvenlik ağıyla korunuyor. Herkes giremiyor. Üç biyolog ve dokuz kimyager arkadaşımız da hizmet veriyor. Tesis, Türkiye`de büyükşehir belediyeleri haricinde başka yerde yok. Bizim kadar teknik personele sahip başka İl belediyesi de yok. Tesisimiz, günlük 220 bin metreküp su arıtma kapasitesine sahip ancak şu anda 70 bin metreküp kapasiteyle çalışıyor. Toplam 300 bin nüfusa hizmet veriyoruz." şeklinde konuştu.


`HER DAMLASINDA EMEK VAR, İSRAF ETMEYELİM`
Suyun barajdan musluklara gelinceye kadar birçok işlemden geçtiğine, bunun da emek ve maliyet olduğuna dikkat çeken Ali Öztozlu, vatandaşların kullanırken her damlasına itina göstermesi ve israftan kaçınması gerektiğini vurguladı. Balıkesir`in içme ve tarım suyu ihtiyacını karşılayan İkizcetepeler Barajı`ndan gelen ham suyun, birçok işlemden geçtikten sonra şebekeye verildiğini belirten Öztozlu, bunların sırasıyla kaskat yöntemiyle ön havalandırma, ön klorlama, demir klorürle pıhtılaştırma, polimer ve mikro kum ilavesiyle topraklaştırma, balastlı çökeltme, hızlı kum filtrasyonu, kostik sodayla pH ayarlanması ve son klorlama olduğunu anlattı: "Balıkesir`in nüfusu 900 bin olsa dahi tesisimiz bunu çarşıyalabilecek kapisetede. Su, burada arıtıldıktan sonra P1 ve P2 pompa istasyonlarına gidiyor. Oradan da depolara ve daha sonra şehir şebekesine ulaştırılıyor. Suyun her aşaması, 365 gün sürekli kontrol altında. Her sabah sıcaklık, mangan, demir, amon ve nitrit gibi bazı parametreler düzenli olarak kontrol ediliyor. Ayrıca tesisin çeşitli noktalarından alınan ham ve arıtılmış suların saat başı takibi yapılıyor. İki ayda bir ise ağır metal analizi için su numunelerimiz, Bursa ve İzmir`deki yetkilendirilmiş laboratuvarlara gönderiliyor. Altı ayda bir de suda rayoaktif sızıntı riskine karşı Ankara`daki DSİ laboratuvarında inceleniyor. İşimiz bununla bitmiyor. Tesisimiz, otomatik sistemle mesai dışında da suyumuzdaki olası değişikliklere karşı takip ediliyor. Şebeke haricinde yedi noktadaki su depolarından da numune alıyoruz, kimyasal ve bakteriyolojik analizlerini yapıyoruz."
Öztozlu, belediye olarak haftada iki gün şehirdeki ilköğretim okullarında öğrencilere çevre ve suyla ilgili eğitim verdiklerini de kaydetti. Okullarda görevli kimyagerlerin, su tasarrufu hakkında öğrencileri bilgilendirdiğini aktaran Öztozlu, çeşmelerden akan her damla suda emek ve masraf olduğunu vurguladı.


LABORATUVARLARIN AKRETİDESİ İÇİN MÜRACAAT EDİLDİ
Balıkesir Belediye Başkan Yardımcısı Ali Öztozlu, içme suyu arıtma tesisindeki laboratuvarların akreditasyonu için altı ay önce çalışmalara başlandığını, bu kapsamdaki eğitimlerin de devam ettiğini söyledi: "Belediyemizin isteği üzerine yürütülen bu çalışma kapsamında akreditasyon ve danışmanlık şirketiyle bir yıllık eğitim protokolü imzalandı. Buradaki uzman arkadaşlarımıza eğitim veriliyor. Laboratuvarlarda yapılacak test, analiz ve kalibrasyon çalışmalarında, uluslararası akreditasyon standart olan ISO 17025`in gerekleri yerine getirilecek. Daha sonra ulusal akreditasyon kurumuna başvuracağız. Avrupa Akreditasyon Konseyi (EA)`ne üye akreditasyon kurumu da kriterlerin yerine getirilmiş olduğunu görmesi durumunda laboratuvarlara akreditasyon belgesi verecek. Bu sürecin bir yıl içinde tamamlanmasını öngörüyoruz."