Kktc Dışişleri Bakanı Özgürgün Meclis`te
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum yönetiminin `düşmanın düşmanı dostumdur` anlayışıyla İsrail`le petrol ve doğalgaz arama anlaşması yaparak İsrail`in Türkiye ile olan gerginliğini kullanmaya çalıştığını söyledi.
Özgürgün, "Biz bütün bu gelişmeleri hem çok yakından, hem de anavatan Türkiye ile sıkı işbirliği içinde takip ediyoruz. Burada da en ufak bir görüş ayrılığı yok. Tamamen işbirliği içinde ve beraber hareket ediyoruz" dedi
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, TBMM Dışişleri Komisyonu`nu ziyaret ederek Kıbrıs`ta yaşanan gelişmeler hakkında brifing verdi. Brifing öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Özgürgün, son günlerde petrol ve doğalgaz konusuyla Kıbrıs meselesinin yeniden gündeme geldiğine işaret etti. Rum tarafının, Güney`deki patlama ve sonraki iç politik gelişmelerle gündemde olduğunu belirten Özgürgün, "Doğu Akdeniz`de suların ısınmaya yüz tuttuğu bir dönemde bu toplantıda karşılıklı bilgi alışverişindebulunmak büyük mutluluk" diye konuştu
Doğu Akdeniz`de yaşanan petrol ve doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili tartışmaların hatırlatılması ve Piri Reis gemisiyle ilgili gelişmelerin sorulması üzerine Özgürgün, Rum tarafının 2004`ten bu yana 3 ülkeyle petrol ve doğalgaz arama anlaşması yaptığını, hem kendilerinin hem de Türkiye`nin bu konuda Rum tarafını uyardığını hatırlattı. Bu anlaşmaların tek taraflı yapıldığında geçersiz olduğuna işaret eden Özgürgün, "Bu faaliyetler Doğu Akdeniz`de gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramaz çünkü DoğuAkdeniz`de en uzun kıyısı bulunan, Kıbrıs`ta garantör olan ülke Türkiye`dir" diye konuştu
Doğu Akdeniz`de kıyısı bulunan ülkelerin de uluslararası hukuk açısından burada arama haklarının bulunduğuna dikkat çeken Özgürgün, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların eşit haklara sahip olduklarını vurguladı. Böyle bir ortamda, üstelik müzakereler devam ederken Güney`deki patlama olayıyla birlikte Hristofyas`ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle bu girişimleribaşlattığını belirten Özgürgün, "Doğu Akdeniz`de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim. Bu sayın Hristofyas`ın manevrası. Ardından Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakan Erdoğan arasında New York`ta anlaşma imzalandıktan sonra bütün Ada`da arama izni verdik. Rumların arama yaptığı bölgede, Piri Reis gemisi, 12. bölgede araştırmalar yaptı. Bu araştırmaların ilk bölümü dün itibariyle tamamlandı, Magosa Limanı`na geldi. İkinci bölümü de devam edecek. Burada, bütün Ada etrafındakialanlarda biz Kıbrıs Türkleri olarak haklarımız olduğunu söylüyoruz. Bunun için anavatan Türkiye ile yoğun bir işbirliği ve mesai yapıyoruz. Rum tarafının iddiası da işe başlarken `Güney`de araştırma yapıyoruz ama Kuzey, Türkiye`nin işgali altında olduğu için Kuzey`de araştırma yapamıyoruz` şeklinde. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, Türkiye`nin de Doğu Akdeniz`de bütün diğer ülkelerden de daha fazla petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz" değerlendirmesini yaptı. KKTC`nin, Türkiye`nin tavrına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Özgürgün, ilk anlaşmadan itibaren böyle bir anlaşma yapmanın Rum tarafına, Kıbrıs`a yarar getirmeyeceğini söylediklerini vurguladı. Özgürgün, hem Annan Planı`nda hem de müzakere sürecinde iki liderin ortaya koyduğu taslak metinlerde doğalgaz meselesinin federal hükümetin yetkisine verildiğini belirterek, bu bağlamda Kıbrıs konusu çözüldükten sonra böyle bir doğalgaz ve petrol arama girişimi olacaksa, bunun yeni ortaklık tarafındanyapılmasını ısrarla söylediklerini hatırlattı. Özgürgün, "Türkiye de, biz de tavrımızı açık koyduk. Eğer bu devam ederse müzakere sürecini de etkileyecektir. Son anlaşma İsrail ile yapılıyor. Bir nevi düşmanın düşmanı dostumdur şeklinde, İsrail`in Türkiye ile olan gerginliğini kullanmaya çalışıyorlar. Bunu bir acele, oldu-bittiyle yapıyorlar. Bu gelişmeler sonucunda ilk uyarıların ötesine geçmek, fiili harekette bulunmak gerekiyordu. Biz bütün bu gelişmeleri hem çok yakından, hem de anavatan Türkiye ile sıkıişbirliği içinde takip ediyoruz. Burada da en ufak bir görüş ayrılığı yok. Tamamen işbirliği içinde ve beraber hareket ediyoruz" dedi
Kaynak: İHA
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, TBMM Dışişleri Komisyonu`nu ziyaret ederek Kıbrıs`ta yaşanan gelişmeler hakkında brifing verdi. Brifing öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Özgürgün, son günlerde petrol ve doğalgaz konusuyla Kıbrıs meselesinin yeniden gündeme geldiğine işaret etti. Rum tarafının, Güney`deki patlama ve sonraki iç politik gelişmelerle gündemde olduğunu belirten Özgürgün, "Doğu Akdeniz`de suların ısınmaya yüz tuttuğu bir dönemde bu toplantıda karşılıklı bilgi alışverişindebulunmak büyük mutluluk" diye konuştu
Doğu Akdeniz`de yaşanan petrol ve doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili tartışmaların hatırlatılması ve Piri Reis gemisiyle ilgili gelişmelerin sorulması üzerine Özgürgün, Rum tarafının 2004`ten bu yana 3 ülkeyle petrol ve doğalgaz arama anlaşması yaptığını, hem kendilerinin hem de Türkiye`nin bu konuda Rum tarafını uyardığını hatırlattı. Bu anlaşmaların tek taraflı yapıldığında geçersiz olduğuna işaret eden Özgürgün, "Bu faaliyetler Doğu Akdeniz`de gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramaz çünkü DoğuAkdeniz`de en uzun kıyısı bulunan, Kıbrıs`ta garantör olan ülke Türkiye`dir" diye konuştu
Doğu Akdeniz`de kıyısı bulunan ülkelerin de uluslararası hukuk açısından burada arama haklarının bulunduğuna dikkat çeken Özgürgün, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların eşit haklara sahip olduklarını vurguladı. Böyle bir ortamda, üstelik müzakereler devam ederken Güney`deki patlama olayıyla birlikte Hristofyas`ın bir şekilde iç politikayı kullanarak, hükümet sıkıntıya girmişken, bakanları istifa etmişken, iç politik mesele haline getirip, belki kendi pozisyonunu güçlendirme düşüncesiyle bu girişimleribaşlattığını belirten Özgürgün, "Doğu Akdeniz`de suları ısıttı. Kendi iç politikalarındaki manevra diyelim. Bu sayın Hristofyas`ın manevrası. Ardından Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakan Erdoğan arasında New York`ta anlaşma imzalandıktan sonra bütün Ada`da arama izni verdik. Rumların arama yaptığı bölgede, Piri Reis gemisi, 12. bölgede araştırmalar yaptı. Bu araştırmaların ilk bölümü dün itibariyle tamamlandı, Magosa Limanı`na geldi. İkinci bölümü de devam edecek. Burada, bütün Ada etrafındakialanlarda biz Kıbrıs Türkleri olarak haklarımız olduğunu söylüyoruz. Bunun için anavatan Türkiye ile yoğun bir işbirliği ve mesai yapıyoruz. Rum tarafının iddiası da işe başlarken `Güney`de araştırma yapıyoruz ama Kuzey, Türkiye`nin işgali altında olduğu için Kuzey`de araştırma yapamıyoruz` şeklinde. Biz Kıbrıs Türkleri olarak eşit haklara sahip olduğumuzu, Türkiye`nin de Doğu Akdeniz`de bütün diğer ülkelerden de daha fazla petrol ve doğalgaz meselesinde hakkı olduğunu söylüyoruz" değerlendirmesini yaptı. KKTC`nin, Türkiye`nin tavrına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Özgürgün, ilk anlaşmadan itibaren böyle bir anlaşma yapmanın Rum tarafına, Kıbrıs`a yarar getirmeyeceğini söylediklerini vurguladı. Özgürgün, hem Annan Planı`nda hem de müzakere sürecinde iki liderin ortaya koyduğu taslak metinlerde doğalgaz meselesinin federal hükümetin yetkisine verildiğini belirterek, bu bağlamda Kıbrıs konusu çözüldükten sonra böyle bir doğalgaz ve petrol arama girişimi olacaksa, bunun yeni ortaklık tarafındanyapılmasını ısrarla söylediklerini hatırlattı. Özgürgün, "Türkiye de, biz de tavrımızı açık koyduk. Eğer bu devam ederse müzakere sürecini de etkileyecektir. Son anlaşma İsrail ile yapılıyor. Bir nevi düşmanın düşmanı dostumdur şeklinde, İsrail`in Türkiye ile olan gerginliğini kullanmaya çalışıyorlar. Bunu bir acele, oldu-bittiyle yapıyorlar. Bu gelişmeler sonucunda ilk uyarıların ötesine geçmek, fiili harekette bulunmak gerekiyordu. Biz bütün bu gelişmeleri hem çok yakından, hem de anavatan Türkiye ile sıkıişbirliği içinde takip ediyoruz. Burada da en ufak bir görüş ayrılığı yok. Tamamen işbirliği içinde ve beraber hareket ediyoruz" dedi