Bakan Şahin, 12 Eylül Utanç Müzesi`nde Menderes`i Andı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Menderes`in beyaz kefeniyle, idam sehpasından indirilişinin aklından hiç çıkmadığını belirterek, "Biz Adnan Menderes`i neden astık, onu tarihçiler yazacak ama kendi vicdanımız ve aklımızla da 74 milyonun sorgulaması gerekiyor" dedi.
İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği`nin `Kadınlar, Kadınlar için Kadın Koğuşu`nda Buluşuyor` etkinliğini adı altında Ulucanlar Cezaevi-Düşünce Müzesi`nde düzenlenen kahvaltıya Bakan Şahin`in yanısıra, Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu (BPW-Türkiye) Başkanı Arzu Özyol, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Gülden Akşit, CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Samlı ve çok sayıda davetli katıldı. Bakan Şahin, konuşmasına Nevzat Çelik`in Necdet Adalı`ya yazdığışiiri okuyarak başladı. "Düşüncesine güvenen düşüncesinden korkmaz, inancına güvenen inancından korkmaz" diyen Şahin, "Daha özgür ve güçlü bir Türkiye için Necdetlerin, Mustafaların kız kardeşiz, anneleriyiz diyorum" diye konuştu
Sivil anayasa için muhalefetle işbirliği içinde olduklarını anlatan Şahin, güzel bir Türkiye için büyük bir mücadele içerisinde olduklarını söyledi. Şahin, toplumsal kalkınma ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için toplumun ana aktörü olan kadın ve erkeğin, yaşlı ve genç, özürlü ve sağlam herkesin birinci sınıf bir vatandaş olması gerektiğine dikkat çekerek, "Bunu yapabilmemiz de bugün ekonomik kalkınma çok önemli bir kriterdir ama bunun artık yetmediğini, dolar ve petrol zengini ülkelerin ekonomikkalkınmayla hakça paylaşım yapamadıkları için sosyal politikalarda aralardaki farkı kapatamadıkları için birçok sorunla nasıl mücadele ettiklerini görüyoruz" şeklinde konuştu.
Sivil toplumun en önemli güç olduğunu kaydeden Şahin, sivilleşme ve kadın hareketinde bugün gelinen noktanın, bütün hukuki desteklerin başarıya ulaşması ve Ceza Kanunu`nun 35 yıl sonra değişebilmesiyle başarıya ulaştığını anlattı. Şahin, 21`inci yüzyılın bilgi ve teknoloji çağı olduğunu belirterek, değişimi desteklemek ve değişimde kadınının gücünü artırmak için planlamalar yapıldığına dikkat çekti. Yaşam hakkının en önemli hak olduğunun altını çizen Şahin, önceliklerinin kadına yönelik şiddetin sıfıraindirildiğini ve `4320 sayılı Ailenin Korunması Kanunu`nun temel bir anayasaya dönüştürüldüğünü söyledi. Şiddetle mücadelenin bir güvenlik meselesi olduğuna vurgu yapan Şahin, gerekli koordinasyonların ilgili birimlerle yapıldığını kaydetti. Şahin, demokratikleşmede kadının hak ve hukukunun önemli olduğunu söyledi. Yoksulluk ve istihdam bağlantısının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Şahin, İşkur`un 2008`de işsizliğe çare bulmak için yapmış olduğu istihdam destekli meslek kurslarının başlattığını vekadınların yüzde 50`sinin İşkur`a başvurduğunu kaydetti.
CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Samlı`nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın Kadın Bakanlığı olarak değiştirilmesini istediklerini dile getirmesi üzerine Bakan Şahin, "Kadına ayrımcılığın değil, kadının hakkının hukukunun sağlandığı, kadının özne olduğu bir dünya ve Türkiye için mücadele ediyoruz. Bakanlığın adının Kadın Bakanlığı olmamış olmasını bu kadar yapılan işe rağmen, büyük bir eksiklik olarak görüyorum çünkü yaptığımız iş bu. Ben günümün yarısından çoğunu kadın hareketine, kadınıntoplumsal sorununu çözmeye ayırırken adında kadın olmaması elimizi zayıflatıyor. Bir şey çok önemli, icraatlar isimden çok daha önemlidir" şeklinde konuştu.
Bakan Şahin, Ulucanlar Cezaevi`ndeki tutuklu koğuşunu gezerken yaptığı konuşmada, yeni anayasayı çıkarmanın, rahmetle minnetle anılan 12 Eylül mücadelesindeki herkesin hakkının ve hukukunun korunmasının bir öncelik olduğunu kaydederek, "Keşke duvarların dili olsa da konuşsa, `bu da gelir bu da geçer ağlama`yı, 80`li acı yılları. İnşallah 2011`den sonra bunların unutulduğu, topyekün kalkındığımız Türkiye`yi hep beraber kucaklayacağız. Onun için olmazsa olmazımız hukuk devleti olması, herkesin dürüst birvatandaş olduğu bir Türkiye, için hep beraber mücadele vereceğiz" diye konuştu
Bakan Şahin, Ulucanlar Cezaevi`ni gezerken idam sehpasının önünde durarak yaptığı açıklamada idam sehpasının kendisine Menderes`in idam edilişini hatırlattığını kaydederek, "Menderes`in beyaz kefeniyle, idam sehpasından indirilişi hiç aklımdan çıkmıyor. Burası beni o yüzden çok etkiliyor. İnşallah 2011 yılı bunların hepsinin geride kaldığı hakikaten ileri demokrasiye ulaştığımız hukuk devleti olduğumuz bir ülkeyi yakalayacağız. Bizden başka hiç kimse Başbakan asmadı. Kendi tarihimizi dönüp sorgulamamızve buradan yeni bir yol haritası çıkarmamız gerekiyor. Oralara takılmadan, oradan dersimizi alarak yeni yol haritası hep beraber çıkarmamız gerekiyor. Biz Adnan Menderes`i astık, onu tarihçiler yazacak ama kendi vicdanımız ve aklımızla da 74 milyonun bir sorgulaması gerekiyor" dedi
Bakan Şahin, binlerce gencin, erkeğin ve kadınının 80`li yıllarda büyük bir acı çektiğini belirterek, o gün o acılar çekilmesi dolayısıyla çok farklı bir Türkiye yaşandığını kaydetti. Şahin konuşmasına şöyle devam etti: "Bunların yaşanması gerekiyor muydu bilmiyorum ama çok bedel ödendi. Artık bunlardan ders çıkarıp gücümüzü birleştirip tek vücut olarak 21. yüzyıla ve Cumhuriyet`in 100. yılına yeni koyduğumuz hedeflere hep beraber ulaşmamız gerekiyor. İç enerjinin birbirimize harcamamız gerektiğini düşünüyorum. Empati ve hoşgörüyle ötekileştirmeden, birbirimizi insanca sevmek hakça mücadele etmek en büyük hedefimiz olmalı. İnsan olma evrensel duygusu, bütün partilerin üstünde bir duygu, bizim bu duyguyu güçlendirerek21`inci yüzyılda yeni bir tarih yazmamız gerekiyor." uli olduğunu söyledi. Yoksulluk Özyol ise, kadın politikalarında giderek ilerleme kaydedildiğini belirterek, Türkiye`de güçlü bir sivil toplum örgütünün olduğunu ve elbirliğiyle hareket edildiğinde güzel şeyler yapıldığını kaydetti
Kaynak: İHA
Sivil anayasa için muhalefetle işbirliği içinde olduklarını anlatan Şahin, güzel bir Türkiye için büyük bir mücadele içerisinde olduklarını söyledi. Şahin, toplumsal kalkınma ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için toplumun ana aktörü olan kadın ve erkeğin, yaşlı ve genç, özürlü ve sağlam herkesin birinci sınıf bir vatandaş olması gerektiğine dikkat çekerek, "Bunu yapabilmemiz de bugün ekonomik kalkınma çok önemli bir kriterdir ama bunun artık yetmediğini, dolar ve petrol zengini ülkelerin ekonomikkalkınmayla hakça paylaşım yapamadıkları için sosyal politikalarda aralardaki farkı kapatamadıkları için birçok sorunla nasıl mücadele ettiklerini görüyoruz" şeklinde konuştu.
Sivil toplumun en önemli güç olduğunu kaydeden Şahin, sivilleşme ve kadın hareketinde bugün gelinen noktanın, bütün hukuki desteklerin başarıya ulaşması ve Ceza Kanunu`nun 35 yıl sonra değişebilmesiyle başarıya ulaştığını anlattı. Şahin, 21`inci yüzyılın bilgi ve teknoloji çağı olduğunu belirterek, değişimi desteklemek ve değişimde kadınının gücünü artırmak için planlamalar yapıldığına dikkat çekti. Yaşam hakkının en önemli hak olduğunun altını çizen Şahin, önceliklerinin kadına yönelik şiddetin sıfıraindirildiğini ve `4320 sayılı Ailenin Korunması Kanunu`nun temel bir anayasaya dönüştürüldüğünü söyledi. Şiddetle mücadelenin bir güvenlik meselesi olduğuna vurgu yapan Şahin, gerekli koordinasyonların ilgili birimlerle yapıldığını kaydetti. Şahin, demokratikleşmede kadının hak ve hukukunun önemli olduğunu söyledi. Yoksulluk ve istihdam bağlantısının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Şahin, İşkur`un 2008`de işsizliğe çare bulmak için yapmış olduğu istihdam destekli meslek kurslarının başlattığını vekadınların yüzde 50`sinin İşkur`a başvurduğunu kaydetti.
CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Samlı`nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın Kadın Bakanlığı olarak değiştirilmesini istediklerini dile getirmesi üzerine Bakan Şahin, "Kadına ayrımcılığın değil, kadının hakkının hukukunun sağlandığı, kadının özne olduğu bir dünya ve Türkiye için mücadele ediyoruz. Bakanlığın adının Kadın Bakanlığı olmamış olmasını bu kadar yapılan işe rağmen, büyük bir eksiklik olarak görüyorum çünkü yaptığımız iş bu. Ben günümün yarısından çoğunu kadın hareketine, kadınıntoplumsal sorununu çözmeye ayırırken adında kadın olmaması elimizi zayıflatıyor. Bir şey çok önemli, icraatlar isimden çok daha önemlidir" şeklinde konuştu.
Bakan Şahin, Ulucanlar Cezaevi`ndeki tutuklu koğuşunu gezerken yaptığı konuşmada, yeni anayasayı çıkarmanın, rahmetle minnetle anılan 12 Eylül mücadelesindeki herkesin hakkının ve hukukunun korunmasının bir öncelik olduğunu kaydederek, "Keşke duvarların dili olsa da konuşsa, `bu da gelir bu da geçer ağlama`yı, 80`li acı yılları. İnşallah 2011`den sonra bunların unutulduğu, topyekün kalkındığımız Türkiye`yi hep beraber kucaklayacağız. Onun için olmazsa olmazımız hukuk devleti olması, herkesin dürüst birvatandaş olduğu bir Türkiye, için hep beraber mücadele vereceğiz" diye konuştu
Bakan Şahin, Ulucanlar Cezaevi`ni gezerken idam sehpasının önünde durarak yaptığı açıklamada idam sehpasının kendisine Menderes`in idam edilişini hatırlattığını kaydederek, "Menderes`in beyaz kefeniyle, idam sehpasından indirilişi hiç aklımdan çıkmıyor. Burası beni o yüzden çok etkiliyor. İnşallah 2011 yılı bunların hepsinin geride kaldığı hakikaten ileri demokrasiye ulaştığımız hukuk devleti olduğumuz bir ülkeyi yakalayacağız. Bizden başka hiç kimse Başbakan asmadı. Kendi tarihimizi dönüp sorgulamamızve buradan yeni bir yol haritası çıkarmamız gerekiyor. Oralara takılmadan, oradan dersimizi alarak yeni yol haritası hep beraber çıkarmamız gerekiyor. Biz Adnan Menderes`i astık, onu tarihçiler yazacak ama kendi vicdanımız ve aklımızla da 74 milyonun bir sorgulaması gerekiyor" dedi
Bakan Şahin, binlerce gencin, erkeğin ve kadınının 80`li yıllarda büyük bir acı çektiğini belirterek, o gün o acılar çekilmesi dolayısıyla çok farklı bir Türkiye yaşandığını kaydetti. Şahin konuşmasına şöyle devam etti: "Bunların yaşanması gerekiyor muydu bilmiyorum ama çok bedel ödendi. Artık bunlardan ders çıkarıp gücümüzü birleştirip tek vücut olarak 21. yüzyıla ve Cumhuriyet`in 100. yılına yeni koyduğumuz hedeflere hep beraber ulaşmamız gerekiyor. İç enerjinin birbirimize harcamamız gerektiğini düşünüyorum. Empati ve hoşgörüyle ötekileştirmeden, birbirimizi insanca sevmek hakça mücadele etmek en büyük hedefimiz olmalı. İnsan olma evrensel duygusu, bütün partilerin üstünde bir duygu, bizim bu duyguyu güçlendirerek21`inci yüzyılda yeni bir tarih yazmamız gerekiyor." uli olduğunu söyledi. Yoksulluk Özyol ise, kadın politikalarında giderek ilerleme kaydedildiğini belirterek, Türkiye`de güçlü bir sivil toplum örgütünün olduğunu ve elbirliğiyle hareket edildiğinde güzel şeyler yapıldığını kaydetti