Teknokentlerin, Ar-ge ve İnovasyon Faaliyetlerindeki Rolü Anlatıldı
Malatya İnönü Üniversitesi Teknokent yönetimi tarafından, "Teknokentlerin, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerindeki rolü" konulu konferans düzenlendi.
İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Salonu`nda düzenlenen konferansa İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan İçen, Prof. Dr. Süheyla Ünal ve Prof. Dr. İsmail Özdemir, Konya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatih Botsalı ile Malatya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Baysar`ın yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.Konferans öncesinde Malatya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Baysar, Malatya Teknokent hakkında bilgiler verdi. Baysar, "Üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek, teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik yapmak, verimliliği arttırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak amacıyla kurulan Malatya Teknokent`in çekim merkezi haline gelmesi bekleniyor" dedi.Baysar`ın konuşmasının ardından Konya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatih Botsalı, "Teknokentlerin, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerindeki rolü" konulu bir konferans verdi. Botsalı, "Artık Anadolu eskisi gibi değil. Anadolu`da çok güzel şeyler oluyor. Anadolu, İstanbul ve Ankara`dan bazı konularda daha pratik çözümler üretiyor. Ankara`da 6 tane teknokent var ve ağzına kadar dolu. İstanbul`da 10 tane teknokent açılsa, 10`u da dolacak. Ama İstanbul`da şuanda sadece 3 tane teknokent var. İstanbul`da bir teknokentin müdürüyle konuştum ve 400 tane sırada bekleyen firmanın olduğunu söyledi. Bizde değil 400, 40 tane firma sırada beklese, 400 firmalık yer yaparız. Yıkarız, dökeriz, Başbakana, Cumhurbaşkanına çıkarız. Anadolu siyaseti çok iyi kullanıyor" diye konuştu.Üniversite, sanayi ve kamu arasındaki işbirliğinin önemine değinen Botsalı, "Bu bir bilgi paylaşımıdır. Mutlaka iki tarafında birbirinden alacağı vardır. Amerika bilgiyi her alanda kullanıyor. Eğer Türkiye`deki sosyologlar, ilahiyat profesörleri, PKK sorununa ve Güneydoğu sorununa bir yaklaşımda bulunsalardı, belki de Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Biz maalesef henüz bilgiyi tam anlamıyla kullanamıyoruz. Üniversite-sanayi ve kamu iş birliği ve bilgi paylaşımı ancak sonuca götürüyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA