Şube Yönetimleri İstişare Toplantısı Antalya`nın Alanya ilçesinde başladı. Memur-Sen Konfederasyonu`na bağlı Eğitim Bir-Sen 5. Şube Yönetimleri İstişare Toplantısı Alanya`da Bera Alanya Otel`de başladı. İki gün devam edecek olan toplantıya Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Anayasa Mahkemesi`nin eski raportörlerinden Osman Can, Yrd. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen genel merkez yöneticileri, il ve ilçelerin şube temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri ve disiplin kurulu üyeleri katıldı. KADINLAR ARASI EŞİTLİK Toplantının açılış konuşmasını yapan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, bugünden itibaren yapacakları en önemli işin `eğitimde vesayeti deşifre etmek` olduğunu belirtti. Meclis, üniversite ve devlet dairelerinde başörtüsünün yasak olduğunu kaydeden Gündoğdu, şunları söyledi: "Yasaklayan bir anayasa ve kanun maddesi yok. Serbest olması için de anayasada bir maddeye gerek yok. Bu doğal hukukun garantisi altındadır. Televizyonları izliyoruz, en özgürlükçü bayanlar bile `Evet üniversitede başörtülü kızlar okusun ama mecliste ne işi var?` diyor. Nasıl demokrat olacağız? Bu nasıl anlayış ki, yüzde 99`u Müslüman olan bu ülkede, meclisin iç tüzüğüne dayandırılarak (bayanlar tayyör giyerler) diyerek, Başbakan`ın haddini bildirmesiyle bu milletin tamamının desteğini alan `başörtülü,başörtülü olmayan`, raporların tamamında başörtüye en az yüzde 70 destek var. Merve Kavakçı`ya haddi bildiriliyor. Bu ülkenin yüzde 99`u Müslüman, Meclisi Hıristiyan parlamenterlerden oluşan, halkının yüzde 99`u Hıristiyan olan Belçika`da Merve Kavakçı ayakta alkışlanıyor. İşte laikliğin nasıl bir din olarak, sofu olarak kullanıldığının tablosu bu. Hani millet iradesi? Onun için diyorum ki, kadın erkek eşitliği değil, kadınlar arası eşitlik istiyoruz." 28 ŞUBAT SÜRECİ Gündoğdu, 28 Şubat sürecinde dindar olan erkek öğretmenin mesleğinden atılmadığını ama başörtülü öğretmen atıldığını ifade ederek, "Bugün Merve Kavakçı ile aynı dindarlıktaki milletvekilleri mecliste, Merve Kavakçı giremiyor. O zaman anayasa çağdaşsa hak ve özgürlüğün teminatı olur, çağ dışıysa yasaklar. Çağdışı kafalardan da, çağdışı yapılan anayasadan da kurtulmak istiyoruz. Bunun başka bir yolu yok. Anayasa öyle bir iklim oluştursun ki, doğal hukukun garantörlüğünde olan bu yasağı kimse rüyasında bilegöremesin. Bugün sadece üniversitede iklimsel bir özgürlük var. Bu da derse giren hocaların iki dudağı arasındadır. Bilim adamı geçinen zavallılar hala yasakçılıkta direniyorlar. Onların da neslinin tükendiğini artık tarihin çöp sepetindeki yerini alacaklarını çok iyi biliyoruz" dedi. BU KONUYU ÖNEREN BAKAN YANLIŞTIR Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın `erken mesai` önerisini eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakan Taner Yıldız dün `erken mesai ve cumartesi mesaisi` tartışması başlatmış. Başta konuyu öneren yanlının da üçlü danışma kurulları var. Enerji tasarrufu için önerilmiş. Anlamakta sıkıntı çektim. `Cumartesi günü devlet dairesi açılsın` dediğinizde Cumartesi doğalgaz yakılması, kalorifer, kömür yakılması bunlar enerji değil mi? Sadece elektrik mi enerji? `70`li yıllarda cumartesi çalışıyorduk` diyor sayın bakan. Evet, yetmişli yıllarda cumartesi çalışıyorduk ama bu ülke 70 sente muhtaçtı. Şimdicumartesi-pazar çalışmıyoruz. Dünyada en büyük ekonomisi olmada en büyük 3. ülkesi olmuşuz. Demek ki 2,5 milyon memur bugün bu işin hakkını veriyor. 70 yılına geri dönmeye ne gerek var. Ali Babacan 2011 İstanbul Forumunda konuşma yapıyor. `İşsizlik yüzde 10`larda, Türkiye`de memurlar 40 saat mesai yapıyor. 3-4 saatlik mesai indirimi yaparsak, işsizliği 3-4 puan indiririz` diyor. Şimdi maliyeye hükmeden bakan böyle söylüyor. Enerjiye hükmeden bakan `daha fazla çalıştıralım` diyor. Hala bu ülkede binlerceokulda ikili eğitim yapılıyor. Güneş doğmadan okula giren çocuklarımız öğretmenlerimiz var. Güneş battıktan sonra okulda eğitim yapan öğrencilerimiz öğretmenlerimiz var. Çözülecek konu budur." Okullardaki Milli Güvenlik dersini de eleştiren Gündoğdu, "Okullar kışla değil. Okullarda komutan istemiyoruz. Komutanlara çağrımız eğitimi bize bıraksınlar. Milli Güvenliği de, vatanı da en iyi biz anlatırız. Onlar gitsinler teröristle boğuşsunlar, teröriste haddini bildirsinler, okulları kışlaya çevirmesinler" dedi.
