Bakan Yıldırım: Oraya Girme, Buraya Girme, Biz Neyin Bakanı Olacağız?

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, göreve ilk geldiği günlerde yaşadığı bir olayı anlatarak, "O dönemde bakanlıkta birlikte çalıştığım arkadaşlarım, `Aman Sayın Bakanım, o alan tehlikeli, girmeyelim, bu alana girmeyelim.

Önceki bakanlar o konularla ilgili bir şey yapmadı, bu bizi mahveder.` dedi. Ya kardeşim, oraya girme, buraya girme, biz neyin bakanı olacağız?" dedi.

Ulaştırma Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen "Ulaştırma Sektöründe Serbestleştirme, Rekabet ve Rekabet Hukuku Sempozyumu" İzmir`de başladı. DEÜ Tınaztepe Kampüsü Çakabey Deniz Feneri Konferans Salonu`nda iki gün sürecek sempozyumun açılış konuşmalarını Bakan Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün yaptı.

Bakan Yıldırım, göreve geldiği dönemde karayolu taşımacılığıyla ilgili bir hatırasını anlattı. O zaman bu konuyla ilgili kanuni düzenleme olmadığını görerek şaşırdığını dile getiren Yıldırım, "Sadece Karayolu Trafik Kanunu vardı, o da polisin yollardaki uygulamaları ve cezalarıyla ilgiliydi. Karayolu taşımacılığını düzenleyen, disipline eden, kurallarını koyan bir düzenleme yoktu. Bu işe kalkıştık. O zaman bizimle birlikte çalışan sivil toplum örgütleri cesaret verdi ama bir yandan da bakanlıkta birlikte çalıştığımız bazı arkadaşlarımız, `Aman bir tarafa burnumuzu sokmayalım, burası çok tehlikeli bir alan, buraya girmeyelim.` dedi. Oraya girme, buraya girme, biz neyin bakanıyız? Bir yerde sorun alanı varsa içine girmek yerine kıyısında dolaşmak, oradan uzak kalmak kamu sorumluluğuyla bağdaşmaz. O sorun, daha sonra çok daha büyüyerek önünüze gelir. Vatandaşa dürüst olacağız, zor olanı da paylaşacağız." şeklinde konuştu.

Rekabetin başlıbaşına çok önemli bir konu olduğunu, ulaştırma alanındaki rekabetin hem ülkede hem de dünyada öneminin arttığını dile getiren Binali Yıldırım, sektörde Türkiye`de son dokuz yılda serbestleşme adına ciddi adımlar atıldığını, bunun en önemli göstergelerinden birinin havayolu taşımacılığı olduğunu söyledi. Göreve geldikleri dönemde yılda 8,5 milyon kişinin uçakla seyahat edebildiğini, havayolu taşımacılığında bayraktarlığı Türk Hava Yolları (THY)`nın yaptığını hatırlatarak, "24 havalimanı hizmet veriyordu. Dedik ki bayrak taşıyıcımız THY ama bu ülkede 70 milyon insan var. Bugün geldiğimiz noktada 47 faal havaalanımız, tarifeli yolcu taşımacılığı yapan yedi şirketimiz var. Yıllık taşınan yolcu sayısı da 52 milyona çıktı. Tabii Rekabet Kurumu çok önemli, kamu adına bu şirketleri ve faaliyetleri denetliyor." dedi.


`REKABET KURUMU GEREKİRSE RACON KESER`
Bakan Hayati Yazıcı ise bir faaliyet alanı üzerinden kamu tekelinin kaldırılmasının, serbetleşmeyi getirdiğine dikkat çekti. Böylece o işe girecek kurumlar arasında yarışın adının rekabet olduğunu belirterek Yazıcı, "Kim için rekabet? Elbette tüketici için. Türkiye`de muhatabınız 74 milyon insan. Bu rekabeti kontrol eden, denetleyen, gerekirse amiyane tabirle racon kesen bir kurum var, adı Rekabet Kurumu. Türkiye`de rekabet hukuku uygulamaları açısından gerçekten sonuç alıcı çalışmalar yapılıyor." diye konuştu.

Ardından her iki bakana da plaket takdim edildi. Prof. Dr. Kaldırımcı ve Rektör Füzün de kısa birer konuşma yaptı. Daha sonra "Kara Ulaştırması ve Karayolları" oturumuyla sempozyum başladı. Sempozyuma Türkiye`nin dört bir yanından kara, deniz ve hava yolları ulaştırması alanında faaliyet gösteren işadamları, bilimadamları ve öğrenciler katılıyor.