Enerji Savaşları ve Türkiye`nin Konumu

Gaziantep Üniversitesi Kültür Müdürlüğüne bağlı faaliyetlerini sürdüren Atatürkçü Düşünce Topluluğuna üye öğrenci Elif Yöndem tarafından, “Enerji Savaşları ve Türkiye`nin Konumu” konulu söyleşi düzenlendi.

Enerji Savaşları ve Türkiye`nin Konumu
Fen - Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen söyleşinin açılış konuşmasını yapan Atatürkçü Düşünce Topluluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yunus Emre Tansü, “Atatürkçü düşüncede demokrasinin özü kendisini tam olarak ifade eden bir üniversitedir. Bunun ayrılmaz parçası öğrencilerdir. Dolayısıyla biz öğrencilere birkaç yıldır Atatürkçü Düşünce Topluluğu olarak seminerler düzenliyoruz. Böylece öğrencilerimizin kendilerini ifade edebilmesini, konuyla ilgili fikirlerini ortaya koymasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.Günümüz ülke politikalarında enerjinin başrol oynadığına dikkat çeken Atatürkçü Düşünce Topluluğuna üye öğrenci Elif Yöndem, bir ülkenin bağımsızlığının artık kendi enerjisini karşılayabilme potansiyeli ile belirlendiğini söyledi. “Enerji olmadan endüstri, endüstri olmadan refah ve mutlu toplum veya bağımsızlığını koruyabilme yeteneği olmayacağı için enerjisiz bir ülke siyaseti düşünülemez” diye konuşan Yöndem, “Dünyadaki enerji tüketiminde petrolün payı yüzde 40 civarıdır, doğalgazın payı ise yüzde 22`dir. Doğalgazın ısınmada yüzde 75`i kullanılır. Toplam enerji tüketim değerlerinde her yıl yüzde 4-5`lik bir artma yaşanmaktadır. Türkiye, toplam enerji tüketiminin yüzde 17`sini yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 81`ini ise fosil yakıtlardan karşılamaktadır. Fosil yakıtlardan petrolün yüzde 90`ı ithal edilir. Doğalgazın ise enerji tüketiminde yüzde 24`lük bir payı bulunmaktadır” ifadesinde bulundu.Dünyada bulunan ya da planlanan enerji transfer hatlarının birkaç ana başlıkta gruplandırılabildiğini söyleyen Yöndem, “Nabucco Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Mavi Akım Projesi, Samsun-Ceyhan Boru Hattı, Güney Akım Projesi olmak üzere enerji transfer hatlarını gruplandırabiliriz. Türkiye`nin komşusu olan bölge ülkeleri içerisindeki mevcut stratejik önemini ziyadesiyle ortaya çıkarmış bulunması; 21. yüzyıla girerken Hazar bölgesi enerji kaynaklarının dünya pazarlarına naklinde istikrarlı ve güvenilir bir ülke konumunda olması dolayısıyla doğu-batı enerji koridoru üzerinde stratejik bir rol üstlenmiştir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA